Merhum Humeyni’nin önerisiyle gerçekleşen ve yıllardır sürdürülen önemli bir gelenek olan ve İslam coğrafyasının birçok bölgesinde Ramazan ayının son cuması düzenlenen Kudüs günü etkinlikleri çerçevesinde, İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı da İLKAV Konferans Salonunda bir etkinlik düzenlendi. Kuran-ı Kerim okunarak başlayan program, Mehmet Yaşar ve Muhammed Tombak’ın Kudus ve Filistin direnişini anlatan ezgileri ile devam etti. Radyodenge Yol mektupları programının sunucusu Alper Tuna’nın Mescidi Aksa’yı anlatan duygulu bir şiir okumasının ardından Filistin İslami direnişinin seyrini görüntülerle ve fotoğraf kareleriyle anlatan bir sinevizyon gösterisi yapıldı. Sinevizyon gösterisinin her karesinde her gün birkaç evladını şehid vererek güne başlayan, buna rağmen azgın vampirlerden korkmadan direnen onurlu yiğitler, imanın izzetini kuşanarak bu yolda canını vermiş şehidler anıldı.
“Oradaki mücadele hepimizin adına yapılmaktadır. Hepimizin onurunu korumak Ebabil çocuklarına kalmıştır. Onurumuz olan Kudüs ve Aksa’yı cansiparene bir mücadeleyle savunmak Ebabil çocuklarının cılız, zayıf bırakılmış, imkansızlıklarla kuşatılmış, güçsüz ama onurlu omuzlarında taşınmaktadır. Ümmet Kur’an’la yeniden inşa edilmeden, tanklara karşı taşlarla yürütülen intifada ümmeti kuşatarak küreselleşmeden kurtuluş yoktur. Bugün sadece Mescid-i Aksa değil, Kabe ve Mescid-i Nebevi de Amerikancı yönetimlerin kuşatması altındadır. Ankara, Kahire, Şam, Riyad, Amman, Bağdat vb Kur’an’ın aydınlığına çıkıp kurtulmadıkça ve bu başkentlerin temsil ettiği İslam coğrafyası tağuti sistemlerin kuşatmasını aşmadıkça ve cahiliyenin karanlıklarından çıkıp Kur’an’ın aydınlığına kavuşmadıkça, Kudüs ve Mescid- Aksa da kurtulamaz.” diyen Pamak şöyle devam etti:
“Çünkü bu sadece alelade bir toprak işgali değildir. Müslüman coğrafyasında yeniden Kur’an merkezli tevhidi bir inşanın, Kur’an’da yeniden dirilişin önünü kesmek üzere uygulamaya konan haçlı kuşatmasının ve küresel emperyalist projenin bir parçasıdır. Dolayısıyla küresel emperyalistlerle ve yerli işbirlikçisi tağuti sistemlerle topyekun bir mücadeleye, tıpkı Mekke Kur’an neslinin cahiliyeye karşı verdiği mücadele misali Kur’an’la büyük cihadın gerçekleştirilmesine ihtiyaç vardır. Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya değer kazandıran Kur’an iken, Kur’an’ın hakimiyeti için yerli tağuti güçlerle ve tağuti sistemlerle mücadele etmeyenlerin, cahiliyeden tam bir ayrışma ve uzlaşmazlıkla tavizsiz bir tevhidi mücadeleyi ikame etmeyenlerin, Kur’an’dan taviz vererek tağuti sistemlerin partilerine eklemlenenlerin, kapitalizmle ve tüketim kültürüyle bütünleşip, liberalleşip, sekülerleşip kapitalistçe bir hayat yaşayanların, Kur’an okudukları ve Kur’an’a çağırdıkları halde onunla amel etmeyenlerin, çağımızın Kur’an neslini ve ümmeti vahiyle inşa çabasına gerekli ağırlığı vermeyenlerin Kudüs aşkı ve sevgisi anlamsızdır. Kur’an’ın hakimiyetini hedefleyen tavizsiz bir tevhidi diriliş ve direniş olmadan vahdet ve izzete kavuşulamaz. Bu olmadan da kurtuluş yoktur. Bunun için terk edilmiş bırakılan Kur’an’a ve Resulün mücadele sünneti ve güzel örnekliğine, ilk neslin onurlu modeline dönmek şarttır. Bunun için tarihsel süreçte heva ve zanna dayalı bid’at ve hurafelerle üretilmiş ipleri terk ederek Allah’ın indirdiği ipine, Hablullah’a/Kur’an’a topluca sarılmalıyız. Bilmeliyiz ki, Kudüs ve Aksa’nın kurtuluşu oraya Kur’an hakim kılınmadan olmaz. Kudüs’ü beşeri ölçüler içinde işgalden kurtarmak için İsrail ve ABD’ den daha güçlü bir silah gücü gerekir ki, böylece işgale son verilse bile gerçek kurtuluş olmaz. Mesela FKÖ’ye Mahmut Abbas kadrosuna Filistin bırakılıp İsrail işgali kaldırılsa Kudüs ve Aksa kurtulmuş olur mu? Asla olmaz. Onlar İsrail terör devletiyle işbirliği yaparak Müslüman kardeşlerimizi şehid eden işbirlikçi zalimler değil mi? İşbirlikçiler daima daha zalim ve zelildirler. Ama Kur’an’la diriliş gerçekleşse ve Allah’ın yardımına müstahak olunsa, Allah’ın vaat ettiği yardım geldiğinde seküler aklın almayacağı muhteşem gelişmeler yaşanacak ve nice az ve güçsüz topluluklar nice çok ve güçlü toplulukları ağır yenilgilere uğratacak ve işte bu Kur’an’la izzet bulan ümmet Kudüs’ü ve Aksa’yı da gerçek kurtuluşa taşıyacaktır.”