Cuma, Kasım 22, 2024
Ana sayfa CUMA KONFERANSLARI İLKAV’da Dünya Kudüs Günü:Tuzaklara Dikkat, Direnişe Devam

İLKAV’da Dünya Kudüs Günü:Tuzaklara Dikkat, Direnişe Devam

by İlkav Editor
2,2K 👁
A+A-
Reset
İLKAV’da Dünya Kudüs Günü ;Tuzaklara Dikkat, Direnişe Devam
 
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV’da, Cuma konferansında gündem Dünya Kudüs Günü dolayısıyla Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa idi.
Her Ramazan ayının son Cumasını Filistinli Kardeşlerimizle dayanışma ve Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksâ ve Kudüs’deki  Siyonist tasallutunu hatırlatma adına Dünya Kudüs Günü gündem oldu.                                                 
 
Sunumu yapan Yıldırım Ak, Filistin halkının uğradığı zulümleri, oynanan oyunları ve sorumluluklarımızı hatırlatarak bilgilendirmelerde bulundu. Kudüs davasının, tarihî geçmişini ve bugününü özetlediği sunumun özet metni ve videosunu aşağıda bulabilirsiniz.
 
1-Kudüs’ün inançlar yönünden önemi;
 
a) Hristiyanlar İçin Önemi:Uzun tarihi boyunca Kudüs, 2 defa yok edildi, 23 defa işgal edildi. Hristiyanlar için Kudüs'ün kutsallığı, İncil'e göre İsa'nın bu şehirde çarmıha gerilmesinden ve 300 yıl sonra Azize Helena'nın İsa'nın hayatındaki hac noktalarını belirlemesinden gelmektedir.
 
b)Yahudîler İçin Önemi:  İsrail denen terörist,  tanrısının kendisine vadettiği araziler anlamına gelen,  Arz-ı Mev'ud olarak Nil'den Fırat'a kadar genişleme planları için de Kudüs'ü bir merhale olarak görüyor.
 
c) Müslümanlar İçin Önemi:  İsrâ suresi ile mübarek ve temiz kılınan, Müslümanların ilk kıblesi, miraç olayının vuku bulduğu alan olması, Allah’ın diğer peygemberleri, Davut (as), Süleyman as gibi peygamberlerin mirası olması ve Müslümanlara miras olarak kalan mübarek emanetlerden olması vb. birçok sebeple savunulması ve müdafa edilmesi gereken bir emanettir.
 
Kudüs, Davut ve Süleyman (as) tarafından ve diğer peygemberler tarafından özenle korunmuş, inanç merkezi olarak kutsal kılınmasının getirdiği öneme binaen sürekli Müslümanların (Allah’a teslim olanların) mekanı olmuştur. Müslümanlar bu mübarek alanı hiçbir zaman sapık, azgın ve uydurulmuş hevalara dayalı dindaşlara bırakmamışlardır. Siyonistler bu azgın grubun en başında gelen terörist ve iflah olmaz grup olmuşlardır.
 
Kudüs 638 yılında Hz.Ömer eli ile Kur’anın inzalinden sonra Müslümanların emanına geçmiştir. Taki 1099 yılına kadar haçlı seferi sonucunda 88 yıl Hristiyan işgaline uğramış ve Selahattin Eyyubi tarafından 1187 de tekrar şehir Müslümanların kontrolüne alınmıştır. Ta ki 1937 senesine kadar emperyalist terör devletlerinin teşviki ile Siyonistleri kendi ülkelerinden çıkararak Müslümanların başına bela edilme tarihi olan Filistin topraklarına yerleştirilmesi ile Müslümanların Kudüs üzerinde ki egemenliği kırıldı. Ve o gün bu gün Kudüs halkı sapık Siyonist ideallerin getirdiği küresel katillerin eli ile katledilmekte ve kutsal topraklar her geçen gün terörist Siyonistlerce işgal edilmektedir.
 
2-Kudüs’ün Siyonistlerce işgalinden sonra uzlaşı arayışları;Siyonist teröristler, Arzu mevud taleolerinden hiç vazgeçmediler. Ancak şahsiyetlerinin getirdiği ahlaksızlık, yalancılık ve ikiyüzlülük ile hareket etmektedirler. Hamas 1937 yılından itibaren Kudus ve Mescid-i aksa davasına tam bir Müslüman gibi sahip çıkmış ve terörist israili hiç tanımamıştır. Ve fiilen savunan ve mücadele eden en önde ki yapılanma olmuştur. El fetih ise sosyalist yapısı gereği filistini geleneksel bir vatan algısı ile savunur. Ancak teröristler ile sürekli masaya oturmasına rağmen 1937,1948,1967 ve diğer tüm anlaşmalarda kandırlmış ve Siyonistlerin gerçek yüzünü görememiş ve Siyonistler bu güne gelindiğinde işgal ettikleri toprakları filistin ülkesinin %90 nına tekabül eder duruma gelmiştir. Şu gerçek ortaya çıkmıştır. Teröristler ile anlaşılmaz. Onlar bir hile aracı olarak anlaşmalar yaparlar.
 
3-Hamas ve Ümmetin onurlu direniş örnekliği;
 
Siyonistlerin filistini işgalinden bu tarihe kadar sürekli ve istikrarlı bir duruş sergiledi ve hiçbir anlaşmayı tanımadı. İntifadalar, İzzettin el Kassam tugayları, İslami Cihad gibi kanatları ile Siyonistlere hiç teslim olmadan kendilerine işgal ettikleri toprakları dar etmeye devam etmektedir.
 
30 Mart 2018 yılında “Büyük Dönüş Yürüyüşü” ile Gazze’den başlattığı tamamen silahsız ve işgal edilen toprakları almaya yönelik yüzbinlerce katılımlı protestoları haen devam etmektedir. Bu güne kadar, 250 şehit ve 15.000 üzerinde yaralı olmasına rağmen gösteriler devam etmektedir. Teröristler silahsız insanlara ateş açarak durdurmaya çalışmaktadırlar.
 
4-Yeni aldatma anlaşması; Yüzyıl anlaşması
 
Anlaşma maddeleri okunduğunda görülen en net durum tam terörist bir tutum içinde hırsızın ev sahibini bastırması ve ahlaksızca bir güç sahipliğinin kendini gösterdiği alenen belli olmaktadır. Halen halka açıklanmayan ancak nabız yoklama kastı ile medyaya sızdırılan anlaşmanın maddelerinden bazıları şöyle;
 
1- ANLAŞMA    
 
İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Hamas arasında üçlü bir anlaşma imzalanacak. Bu anlaşmaya göre işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan Yahudi yerleşim birimleri dışındaki topraklar ile Gazze Şeridi'nde "Yeni Filistin" adlı bir Filistin devleti kurulacak.    
 
2- BÖLGENİN TAHLİYESİ    
 
Batı Şeria'daki büyük Yahudi yerleşim yerleri bugün olduğu gibi İsrail'in elinde kalacak. Bu yerleşim birimlerine yine Batı Şeria'daki izole yerleşim birimleri de katılacak ve böylece izole yerleşim birimlerine ulaşmak için büyük yerleşim birimlerinin alanları genişletilecek.    
 
3- KUDÜS   
 
Kudüs, İsrail ile Yeni Filistin arasında bölünmeyecek ve paylaşılmayacak ancak her iki devletin de başkenti sayılacak. Ayrıca Kudüs'te yaşayan Araplar Yeni Filistin Devleti'nin vatandaşları olacak.    
 
İsrail'e bağlı Kudüs Belediyesi, Yeni Filistin Hükümeti'nin ilgileneceği eğitim alanı hariç Kudüs'ün tüm alanlarından sorumlu olacak ve bu yeni devlet, Kudüs Belediyesi'ne su gideri ve vergi ödeyecek.    
 
Yahudilerin Araplardan ev almalarına izin verilmeyecek ve aynı şekilde Araplar da Yahudilerden ev alamayacak. Kudüs'e yeni bölgeler eklemlenmeyecek ve kutsal alanların bugünkü statüsü devam edecek.    
 
4- GAZZE ŞERİDİ    
 
Mısır, havalimanı, fabrikalar, ticari alanlar ve ziraat için Gazze Şeridi'ne bağlı bir şekilde Yeni Filistin Devleti'ne toprak kiralayacak, ancak Filistinlilerin bu yeni topraklarda iskanına izin verilmeyecek. Bu toprakların sınırları ile kira ücreti daha sonra aracı ve destekçi ülkeler tarafından Yeni Filistin Devleti ile Mısır arasında belirlenecek.    
 
5- DESTEKLEYEN ÜLKELER    
 
Yeni Filistin Devleti'nin kurulmasını öngören bu anlaşmanın uygulanması için mali olarak destek sağlayacak ülkeler, başta ABD olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ve petrol üreticisi Körfez Arap ülkeleri olacak. Destekleyici ülkeler, Yeni Filistin'deki ulusal projeler için 5 yıl boyunca 30 milyar dolarlık bir bütçe sağlayacak. Bu bütçeye izole Yahudi yerleşim birimleri ile büyük yerleşim yerlerinin İsrail'e bağlanması maliyeti de dahil olacak.     
 
DESTEKLEYEN DEVLETLER TARAFINDAN ÖDENECEK FONLARIN BÖLÜNMESİ
 
1. ABD yüzde 20                                                                                                                                  
 
2. AB yüzde 10                                                                                                                             
 
3. Petrol üreticisi Körfez Arap ülkeleri ise fonun yüzde 70’ini karşılayacak. Bu yüzde 70'lik oran ülkelerin petrol gelirlerine göre belirlenecek.                                                              
 
4. Yükün çoğu petrol üreten Körfez ülkelerinde olacak, çünkü bu anlaşmadan asıl yararlanacaklar onlar olacak.
 
6- Ordu  yeni Filistin Devleti'nin ordusu olmayacak. Sadece polisin elinde hafif silahlar olacak.     
 
İsrail ile Yeni Filistin arasında, İsrail'in tüm yabancı saldırılara karşı Yeni Filistin'in korumasını garanti altına alacağı ve bu tür bir koruma karşılığında Yeni Filistin'in İsrail'e ödeme yapacağı yeni bir savunma anlaşması imzalanacak.Bu ödemenin maliyeti, taraflar arasındaki destekleyici devletlerin aracılık ettiği müzakerelerde belirlenmelidir.    
 
7 VE 8 – ZAMAN ÇİZELGELERİ VE UYGULAMA AŞAMALARI 
 
1. Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas, Mısırlıların yanında bulunan şahsi silahları da dahil olmak üzere tüm silahları bırakacak.    
 
2. Hamas’ın liderleri ve üyeleri, yeni hükümet kurulana kadar destekçi ülkelerden maaş almaya devam edecek.     
 
3. Gazze Şeridi'nin sınırları, mal girişine ve işçilerin Batı Şeria'da olduğu gibi İsrail ile Mısır'a geçişine açık olacak.    
 
4.  Bir yıl içinde yeni bir Filistin hükümeti seçilmesi için her Filistin vatandaşının seçimlerde aday olabileceği demokratik seçimler yapılacak.
 
5. İsrail hapishanelerindeki tüm Filistinli tutuklular, seçimlerden ve hükümetin kurulmasından bir yıl sonra başlamak üzere aşamalı olarak üç yıl içinde serbest bırakılacak.    
 
6. Beş yıl içinde Yeni Filistin'de bir liman ve bir havaalanı kurulacak. O zamana kadar İsrail'deki havaalanı ile limanlar kullanılacak.                                                                          
 
7. Yeni Filistin ile İsrail arasındaki sınır, dost ülkelerdeki gibi vatandaşların ve malların geçişine açık olacak.     
 
8. Gazze Şeridi ile Batı Şeria'yı birbirine bağlamak üzere yerden yüksekliği 30 metre olacak bir otoyol inşa edilecek. Bu otoyolun inşasına Çin yüzde 50, Japonya, Güney Kore, Avustralya, Kanada ve ABD ile AB yüzde 10'ar katkıda bulunacak.    
 
9- ÜRDÜN VADİSİ   
 
1. Ürdün Vadisi veya diğer adıyla Batı Şeria'nın Ölü Deniz (Lut Gölü) çevresindeki Ağvar bölgesi bugün olduğu gibi İsrail'in elinde kalacak.                                                                               
 
2. Bölgeden geçen 90 numaralı otoyol 4 şeritli olacak.                                                         
 
3. İsrail, otoyolun genişletilmesi için bir ihale açacak.                                                               
 
4. Bu 90 numaralı otoyolun iki şeridi Yeni Filistin'i Ürdün'e bağlayacak. Bu yol üzerinde kurulacak olan sınır kapıları Yeni Filistin'in kontrolünde olacak.     
 
10 – SORUMLULUK   
 
1.Hamas ve FKÖ'nün bu anlaşmaya itiraz etmesi durumunda ABD, Filistin'e sağladığı tüm mali desteği kesecek ve diğer ülkelerin de mali destek sağlamasını engelleyecek.                                                                                                                                  
 
2. FKÖ bu anlaşmayı kabul eder de Hamas ya da Filistin İslami Cihad Hareketi bu anlaşmayı reddederse bu iki hareketin liderleri sorumlu sayılacak ve Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki yeni bir savaşta ABD, İsrail’in bu liderleri hedef alması konusunda destekleyecek. Dolayısıyla onlarca kişinin milyonların hayatını tehlikeye atması makul bulunmayacak.
 
3. Eğer İsrail bu anlaşmaya itiraz ederse, İsrail'e sağlanan mali destek durdurulacak.

 

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar

İLKAV Teknik Komisyon