Cumartesi, Temmuz 27, 2024
Ana sayfa HABERLER Hutbe: İsrâil’in Zevâli Yakındır

Hutbe: İsrâil’in Zevâli Yakındır

by İlkav Editor
182 👁
A+A-
Reset

“Biz, Kitap’ta (Tevrat’ta) İsrailoğullarına, ‘Yeryüzünde iki defa bozgunculuk yapacaksınız ve büyük bir kibre kapılarak böbürleneceksiniz’ diye hükmettik.” (İsrâ: 4)
Kardeşlerim, bugün Hicrî Zilkâde ayının 16’sı 1445/Cuma

Allah’ın İsrailoğulları’na doğru yol kılavuzu olsun diye Hz. Mûsâ’ya gönderdiği bu kitapta yeryüzünde bozgunculuk yapacakları için yıkılacaklarına ve bunun işledikleri bozgunculuğun tekrarlanacağı için bir kere daha gerçekleşeceğine dair hüküm haber veriliyor ve Allah, yürürlükteki değişmez yasasının gereği yeryüzünde bozgunculuk yaptıkça tekrar yıkılacakları uyarısında bulunuyor.
Âyetler her ne kadar, Allah’ın İsrâiloğulları’nı iki kez peş peşe güçlendirip zayıflattığını zikretse de, ibareye göre bu iki olayın son olduğunu belirtmek için değildir. Âyetlerden kastedilenin, İsrâiloğulları’nın başlarına gelen en önemli iki tarihî olaya değinmek olabilir.
Benî İsrail’in defalarca güçlenip zayıfladıklarını, yan çizip ardından durumlarını düzelttiklerini, taşkınlık edip ardından tevbe ettiklerini ve yine defalarca azabı hak ettiklerini tarih belgelemiştir.

Âyetteki bu haber ve hüküm, yüce Allah’ın ilâhî ilmine dayanarak onların geleceğini, âkıbetlerini daha önceden haber vermesidir. Yoksa bu hüküm onların fiillerinin kendisinden kaynaklanacağı fakat onları mecbur kılan bir hüküm değildir. Çünkü Allah hiç kimsenin bozguncu olmasına karar vermez.
“Allah kötülük işlemeyi emretmez.” (A’raf: 28) Yalnız, yüce Allah olup-biteni bildiği gibi meydana gelecek olan şeyleri de bilir. Meydana gelmemiş olan şeyler, insanların bilgisine göre olmamış ve perdeleri henüz kalkmamış da olsa, Allah’ın ilmine göre olmuş-bitmiş şeyler gibidir.
Yüce Allah Hz. Mûsâ’ya gönderdiği kitapta İsrailoğulları’nın yeryüzünde iki kere bozgunculuk yapacaklarını, kutsal yurdu, Mescid-i Aksâ’yı ele geçireceklerini ve ona egemen olacaklarını haber vererek yükselişlerini bozgunculuk yolunda kullandıklarında onları perişan edecek, onların kutsal değerlerini ayakları altına alacak ve onları yerle bir edecek kullarını başlarına musallat edeceğine hükmetmiştir.
“Nitekim bu iki bozgunculuktan ilkinin zamanı gelince (cezalandırmak için) üzerinize, pek güçlü olan bir takım kullarımızı gönderdik. Onlar evlerinizin arasına kadar sokuldular. Bu, yerine gelmesi gereken bir va’d idi.” (İsrâ: 5)                   
İşte bu birincisidir. Kutsal yurda hâkim olup güç ve iktidar elde ederler ve orada bozgunculuğa başlarlar. Yüce Allah da çetin, savaşçı ve tuttuğunu koparan pek güçlü kullarından bir kısmını onların üzerine gönderir. Onlar onların ocaklarını darmadağın ederler. Sabah-akşam onları yıldırtıcı bir otoriteyle yüz yüze getirirler. Orada bulunan her şeyi ve herkesi korkusuzca ezer geçerler.
Daha sonra, Câlûd İsrailoğullarına musallat olur. Hz. Dâvûd’un da Câlût’u öldürmesiyle İsrâiloğulları büyük bir zafer elde etmişlerdir. Onun ardından Hz. Süleyman tahta oturmuş ve İsrâiloğulları’nın hâkimiyet alanı Yemen’e kadar uzanmıştı. Çevrelerindeki pek çok devleti hâkimiyetleri altına almışlardı.
Ancak Hz. Süleyman’ın ölümünden sonra tekrar sapıttılar. Elde ettikleri maddî servet ve imkânlarla ahlâksızlığa yöneldiler. Tevhid inancından da uzaklaşıp çevre toplulukların etkisiyle putçuluğa yönelenleri de oldu. Komşu toplulukların inanç ve ahlâkî zayıflıklarından etkilenip onlar gibi davrananları oldu. Onları uyaran Rasullere aldırmadıkları gibi bu peygamberlere karşı saldırgan tavırlar takınmaya başladılar ve işi onları öldürmeye kadar götürdüler.
Bozgunculuk ve fesâdın zirvesine ulaştıkları sırada Buhtunnasr’ın saldırısına uğradılar. Buhtunnasr, Kudüs dâhil Yahudi yerleşim bölgelerini ele geçirdi.
“…Bu, yerine gelmesi gereken bir va’d idi.”
Buradaki va’dden kasıt, Allah’ın bozgunculuk yapan ve küstahça böbürlenen toplumlar ve uygarlıklar için koyduğu yasadır. Bu yasa, en çarpıcı ifadesini İsrâ  sûrenin 16. âyetinde bulur. Bu âyette İsrâiloğulları özelinde gündeme getirilen bu yasa, 16. âyette tüm insanlık tarihi için geçerli olan ilâhî bir kanun olarak zikredilmektedir.
“Biz bir ülkeyi yok etmek istediğimizde, oranın refahtan şımarmış ileri gelenlerine (iyiliği) emrederiz; buna rağmen onlar orada kötülük işlerler. Artık onun üzerine söz gerçekleşir, Biz de orayı yerle bir ederiz.” (İsrâ: 16)
İsrail terör örgütünün de gidişi çöküşe doğrudur. Yahudî’nin bütün çabalarına rağmen bu örgüt yok olacaktır. Yahudîler, ABD ile AB ve bunların gönüllü taşeronluğunu yapan yandaşları durumun hep kendi lehlerinde sürüp gideceğini zannediyorlar.
Allah’ın mü’minlere bahşedeceği zafer yakındır. Ve bizler muhakkak bu zaferin kapıları önündeyiz. Bu Yahudî terör örgütünün ve onlara destek veren yapıların tarih çöplüğünde yok oldukları gün başlayacak bir zaferin eşiğindeyiz. İman edenlere müjdeler olsun, ömrü yetenler bir gün İsrail’in çöktüğünü, Ümmet’in tevhîde yöneldiğini ve İslâm’ın yeniden insanlığı yönettiğini göreceklerdir.
“Sabret, Allah’ın va’di haktır (o mutlaka yerine gelecektir). İnanmayanlar seni üzüntüye, gevşekliğe düşürmesinler.” (Rûm: 60)

24.05.2024

Hazırlayan: Emrullah AYAN  

Ekitap için tıklayın

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar

İLKAV Teknik Komisyon