Ebu Taqıya: İşgalci İsrail, Gazze’de katliam ve soykırımın yanında açlığı silah olarak kullanıyor. İLKAV Cuma Konferansında Gazzeli gazeteci Muhammed Ebu Taqıya konuk oldu. Ebu Taqıya; Gazze’deki Son Durum ve Evrensel Yürüyüş adlı bir sunum yaptı.
Ebu Taqıya konuşmasında şu hususlara değindi:
İsrail’in Gazze kuşatması yeni değil, 18 yıldır süren bir ambargo ve işgal çalışmasıdır. Aksâ Tufanı Operasyonunun ardından işgalci İsrail’in şiddetli katliam ve soykırımı 635 gündür devam ediyor.
İşgalci İsrail, bombardıman saldırılarıyla öldürme ve soykırımının yanında açlığı da bir silah olarak kullanıyor. Yani, bir açlık mühendisliği ile Gazze’yi teslim almak istiyor.
Gazze’de bombardıman saldırılarından kurtulmak yetmiyor, açlık ile de insanlar sessizce katlediliyor.
Maalesef gelinen noktada bir duyarsızlığın da geliştiğini söyleyebiliriz. Bizler ümmet olarak bütün olup bitenlere gerekli karşılığı üretemiyoruz.
Üç ay önce ABD ve İsrail istihbaratları, Gazze’de güya insani yardım kuruluşu adı altında dört ayrı yerde yardım merkezleri oluşturmuşlardı. Gazze’de insanlar bu yardım kuruluşlarından yardım almaya gidip gelirlerken öldürülüyorlar. Bir haftada, bu sözüm ona yardım kuruluşlarından yardım almak için gittiklerinde 320 kardeşimiz şehid edildi.
İşgalci İsrail, Gazzelileri katletmekten, onları soykırıma uğratmaktan vazgeçmiş değil. İsrail’in amacı; Gazze’yi tamamen boşaltmak, bu sıkıştırmalarla insanların artık kendiliklerinden bölgeyi boşaltması noktasına getirilmek isteniyor.
Son günlerde Gazze’nin tamamında internet kesilmiş durumdadır. Bütün saldırı ve katliamlar, sessiz öldürme diyebileceğimiz açlık ile toplu ölümler gerçekleştirmenin yanında önemsiz kalıyor.
Bütün bunlara rağmen Gazzeliler direnmeye devam ediyor ve işgalci İsrail’in yenilmezliğini ortadan kaldırdığı gibi hâlâ başarı elde edemediğini gösteriyor.
İşgalci İsrail ile normal bir ilişki olamaz. Ancak, sen ikinci sınıf bir varlık, İsrail’in güdümünde ve onun hizmetçisi olur, onu bir ilah olarak tanırsanız o zaman sorun yoktur.
Biz 2 milyarlık İslâm Dünyası olarak bu duruma seyirci kalıyor, yalnız bu durum görülmezse sıra bu seyirci kalanlara da gelecektir.
Bugünlerde bir “Evrensel İntifada”nın başlaması gerekir. Batıda halkların vicdanları harekete geçmiş durumda… Dört hafta önce “Evrensel Yürüyüş” başlatıldı. 15 bine yakın bir katılımcı var. Dünden itibaren Mısır’a ulaşmaya başladılar. Mısır ise, bunları kötü muamelelerle geri göndermeye çalışıyor. Binlerce insan ve yüzlerce araçlık konvoylarla Fas, Tunus ve Cezayir’den de Mısır’a doğru harekete geçti, bölgeye ulaşmaya çalışıyor. Bu yapılanlar Gazze’yi tekrar gündeme getirdi.
Madleen Gemisi, işgalci İsrail’i çok rahatsız etti. Bu olay da dünyada yankılandı. Bu olay bazı batılı devletlerin yönetimleri İsrail’e karşı tepki oluşturdu ve İsrail aleyhine kararlar almaya başladılar.
Bütün bunlar “İslâm Ülkeleri” yönetimleri üzerinde herhangi bir kıpırdanma meydana getirmedi.
Dün Paris’te çok büyük bir protesto yapıldı. İngiltere, ABD vb. işgalci İsrail aleyhine sözler söylüyor ve kararlar da alabiliyorlar. Bu durum halkların hükümetlerini zorlamalarının ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.
Türkiye’nin, Mersin limanından 12 saatlik bir deniz yolculuğu ile Gazze’ye ulaşılabilir. Bunun için Türkiye halkının da fiili olarak harekete geçmesi gerekir.