Cuma namazı kılmak kötü niyetmiş!
Vakıflar Genel Müdürlüğü; Cuma günleri gerçekleştirilen "Cuma Konferansları"programını müteakiben Cuma namazı kılındığı gerekçesiyle İLKAV salonunun kapatılmasını komik bir gerekçeyle savundu.
Vakıflar Genel Müdürlüğü; Cuma günleri gerçekleştirilen "Cuma Konferansları" programını müteakiben Cuma namazı kılındığı gerekçesiyle İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı'nın (İLKAV) salonunun kapatılmasını komik bir gerekçeyle savundu. "İYİ NİYETLE BAĞDAŞMIYOR" Vakıflar Genel Müdürlüğü Vekili Avukat Cengiz Albayrak, vakıf salonunda Cuma yada namaz saatlerine denk gelen bir zamanda toplantı ve seminerler yapılmasının iyi niyetle bağdaşmadığını iddia etti.
Avukat Cengiz Albayrak, Ankara 7. İdare Mahkemesi'ne gönderdiği yazıda, "Her ne hikmetse yapılan toplantı ve seminerler hep Cuma ya da namaz saatlerine denk gelen bir zamanda yapılmaktadır. Bu durum biraz manidardır. Kişilerin bu durumlarına izafeten toplantı ve seminerlerin daha uygun zamanlarda yapılması için gayret edilmesi asgari iyi niyet kurallarının gereğidir. Zorunluluk halleri dışında böyle yapılmaması gerekir. Bunun sürekli ihlâl edilmesi ise doğru bir davranış olmadığı gibi iyi niyet ölçüleri ile bağdaştığı söylenemez" dedi,
"CUMARTESİ VE PAZAR GÜNÜ SORUSU"
Avukat Cengiz Albayrak, muhabirimizin "Bir çok vakıf, dernek ve sivil toplum örgütü, Cumartesi ve Pazar günleri seminer ve panel düzenlemektedir. Bu vakıf, dernek ve sivil toplum örgütleri de kapatılacak mı?" sorusuna, "Ben önüme gelen evrağa bakarım. Benim önüme yazı gelirse o konuda yorum yaparım. Benim önüme gelen kağıt neyse, savunma yaparım" dedi.
"BU, İBRET VERİCİ DURUM"
İLKAV Başkanı Mehmet Pamak, Vakıflar Genel Müdürlüğü Vekili'nin, konferansların ibadet vakitlerine denk gelmesini kötü niyet olarak nitelendirmesinin, İslâmi duyarlılıklarla iç içe olması gereken Vakıflar idaresinin ibadet düşmanı haline geldiğini göstermesi açısından ibret verici olduğunu Delirterek, "Hele Gayrimüslimlere ait vakıf mallarının iade edilmeye çalışıldığı ve bu vakıflara yönelik koruma çabalarının artırıldığı bir süreçte, İslâmi vakıfların gasp edilen mallarının iade edilmesi bir yana, kendi mekânlarında Cuma namazı kılmalarına bile tahammül edilmediği görülmektedir" dedi.
"HUKUK ADINA UTANILMASI GEREKEN İFADELER"
Pamak, şunları söyledi: "Yapılan konferans ve seminerlerin mutlaka bir namaz vaktine denk gelmesini de vakfımızın kötü niyetine yormakta, 'eğer iyi niyetli olsalardı, konferans ve seminerleri namaz vakitlerine denk getirmemek için gerekli tedbirleri alırlardı' demektedir. Bu ifadeler gerçekten hukuk ve idare adına utanılması gereken ifadelerdir. Müslüman bir halkın yaşadığı bu ülkede, din düşmanı bir diktatörlük yoksa ve namaz kılmayı yasaklamış değilse, neden konferans ve seminerler namaz vakitlerine yakın zamanlara denk gelmesin diye özel bir tedbir almak zorunluluğunu hissedelim? Neden ve hangi yetkiyle, Vakıflar İdaresi vekili böyle bir çaba gösteremediğimiz için kötü niyetle suçlayabilmektedir? Üstelik günde 5 vakit namazı farz kılan bir dinin müntesipleri olarak, yaklaşık 2-3 saat süren bir konferansı namaz vakitlerine yaklaştırmamak ne kadar mümkündür? DİB yazısında Diyanet bile, 'Vakıf, Dernek ya da işyerlerinde 5 vakit ve toplu namaz kılınan mahaller oluşturulması, özellikle mescid olarak tahsis edilmedikçe mescid açmak sayılmaz ve bu yerler mescid sayamadığı için de Diyanet karışmaz' dediği halde, konferans salonumuzda seminer saatleriyle namaz saatlerini ayrıştırma ve bu salonda namaz kılmayı yasaklama'cüretini gösteren idare vekili, önce kendi hukuka ve insan haklarına aykırı bu tutumunu gözden geçirmelidir."
Kenan Kıran / Vakit gazetesi