Kur’an’a Davet Platformu, Türkiye genelinde “Kur’an’a Davet Panelleri” düzenleyecek. 30’dan fazla sivil toplum kuruluşunun destek verdiği platform, düzenleyeceği panellerde Kur’an’ın anlaşılmasına ve ihya edilmesine yönelik mesajlar verilecek.
İstanbul’da bugün HAY-DER Genel Merkezi’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen platform yöneticileri, düzenlenecek paneller hakkında açıklamalarda bulundu.
Kur’an’a Davet Platformu adına basın açıklamasını okuyan Hamza Er, 2002 yılından itibaren Türkiye’de ve bölgede değişimlerin yaşandığını Batılı değerlerin ön plana çıktığını söyledi. Bu süreçte de Kur’an’ın rehberliğinin gündeme getirilmediğini ifade eden Er, “Kur’an salt bir kıraat kitabı değil bir inşa kitabıdır. Diktatörlerden kurtulan halkların yeni bir elli yıl kaybetmemeleri adına başvurması gereken yaşam ve hüküm kitabıdır” dedi.
Panellerin ilki 20.Nisan'da Kağıthane Kültür Merkezinde
Kur’an’a Davet Platformu, “Kur’an ve Toplumsal Dönüşüm” konulu panelle faaliyetlerine başlayacığını duyurdu. Hamza Er’in oturum başkanlığını yapacağı panele, Mehmet Pamak ve Şükrü Hüseyinoğlu konuşmacı olarak katılacak.
Panel, İstanbul Kağıthane Kültür Merkezi’nde Cumartesi günü saat: 20.30’da başlayacak.
Platform adına Ahmed Kalkan, Mevlüt Akbal, Hakan Aksu, Rıdvan Dinçer ve Hamza Er'in katıldığı basın açıklamasının tam metni:
İnsanlığı Kur’an’a Davet Ediyoruz
Günümüzde Batı ve batılı değerler iflas etmiştir. Beşerî ideolojilerin insanlığa vereceği bir şey kalmamıştır. Tüm birikimlerini harcayan, bütün umutlarını yitiren çağdaş insanın tek umudu kalmıştır. O da, insanlığın tekrar kurtuluşunu sağlamaya hazır olan Kur’an’a sarılmaktır. Canlı Kur’an gibi yaşayan insanı göremediği, o boy aynasında boyunun ölçüsünü alıp kendine bakamadığı için insanlık, kendi yanlışlarının farkına varamamaktadır.
Bugün, teknik imkânlarla donanan, küreselleşen fitne, sadece yapanları değil; tüm insanlığı kemirmektedir. Ülkeler, sokaklar, evler, beyinler, gönüller işgale uğramış durumdadır. Müslüman olduğunu ifade edenlerin de büyük bölümü ne yazık ki dinini bilmediği, Kitabını okumadığı için bu güzelliklerden mahrum yaşamaktadır. Kurtuluşu zâlimlerin safında aramakta ifsâdı ıslah zannetmektedir.
Gerçek anlamda iman edip Kitabının Kur’an olduğunu söyleyenler, kendisine itaat edip tâbi olmak için onu hakkıyla ve her okuduğu şeyden daha çok okumak zorundadırlar. Kur’an’ı yaşama niyetiyle okuyup anlamayı en önemli ibâdet kabul etmek mecburiyetindedirler. Onlar, indirilen Kitab’ın anlaşılır olduğunu bilirler. Hata yapma ihtimali büyük olan kendileri gibi insanların kitaplarını o hatasız Kitab’a tercih etmezler.
Ümmetin Kur’an’ı mehcur bırakması, onunla amel etmeyip onu terk etmesi, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Rabbine şikâyet ettiği tek konu olacaktır (25/Furkan sûresi, 30).
Bizler, Kur’an’a Davet Platformu olarak bireysel, sosyal, siyasal, ekonomik tüm problemlerin Kur'an'ı terk etmenin, onu tatbik etmemenin sonucu olduğunu düşünüyor; çözümün de Kur'an'ın tüm hükümleriyle hayata geçirilmesiyle mümkün olacağına inanıyoruz. Hem dünyamızı imar etmek, hem de âhireti kazanmak için hayatın her alanında Kitabımızın tatbik edilmesinden başka çare yoktur.
Halkımızı yeniden Kur’an’ı anlayarak okumaya, yaşayarak ihyâ olmaya çağırıyoruz. Bunun için Kur’an’a Davet Panelleri başlatıyoruz. Bu panellerle halkı kendimize katılmaya, bize gelmeye davet etmiyor, Kur’an’a yönelmeye çağırıyoruz. Bu daveti yapmanın, bizim temel kulluk görevlerimizin başında geldiğine inanıyor, toplumun kurtuluşunun da ancak Kur’an’la mümkün olduğunu ilan ediyoruz.
Ülkemiz ve bölgemiz, son derece önemli bir dönüşüm ve değişim sürecinden geçmektedir. Önemli kırılmaların, yön ve istikamet sapmalarının, kafa karışıklıklarının yaşandığı, hak ile batılın yaygın biçimde karıştırıldığı, imana zulüm bulaştırmanın yaygınlaştığı, hakkın gizlendiği ve batılın hak elbisesi giydirilerek ortamı kuşattığı ve tüm dünya insanlığının da fıtri bir arayışla meydanları doldurup adalet talep ettiği böyle bir süreçte, Müslümanların sorumluluğu çok büyüktür.
Bu büyük sorumluluğu kuşanmak için, “Ey Müslüman’ım diyenler gelin Müslüman olalım”, “Ey iman edenler iman edin…” çağrısını ve Kur’ani daveti en gür sesle öncelikle ülke ve bölge halkları için gündem yapmanın tam zamanıdır. Çünkü insanlığa vahyin şahidliğini yapması gereken tüm Müslüman’ım diyenler, İslam’ın kitabı Kur’an’da buluşarak ve Kur’an’ın belirlediği akıdede bütünleşip gerçekten Müslümanlar olarak örnek olma sorumluklarını yerine getirmelidirler.
Bu sebeple, ülke ve bölge halklarını, yüzyıllar süresince yaşanan yozlaşma sürecinde, “mehcur”/terk edilmiş bıraktığımız Kur’an’a dönmeye, yeniden Kur’an’a hicret etmeye çağırıyoruz. Tarihsel bozulma süreçlerinde muharref geleneğin ve modern cahiliyenin etkisiyle tahrif edilmiş İslam anlayışlarını ve küresel emperyal projelerle oluşturulmak istenen hak-batıl karışımı Protestanlaştırılmış, sekülarize edilmiş din algılarını bırakmaya, geleneksel ve modern bid’at ve hurafelere dayalı olarak üretilmiş ipleri terk etmeye davet ediyoruz. Bu üretilmiş ipleri bırakıp Allah’ın inzal edilmiş kurtarıcı ipi olan “Hablullah”a yeniden ve topluca sarılarak, tevhid akıdesinde vahdeti sağlayacak ümmeti vahiyle yeniden inşa etmeye çağırıyoruz.
Kur’an’a çağırıyoruz, çünkü Kur’an; Hak ile batılı ayrıştırmak ve Hakkı üstün kılmak suretiyle insanları batılın karanlıklarından Hakkın aydınlığına çıkarmak, câhiliyenin sömürü ve zulmünden İslam’ın adaletine kavuşturmak üzere inzal edilmiş Allah’ın kurtarıcı ipi “Hablullah”tır. Kur’an; İnsanlara, dünya ve ahiret saadetine giden kurtuluş yolunu gösteren tek hidayet rehberi olarak, hakkıyla okunup anlaşılmak ve öğüt alınıp yaşanmak üzere indirilmiş muhteşem bir hayat kitabıdır.
Tüm insanları ve halkımızı, Kur’an’ı anlamak, öğüt almak ve yaşamak için okumaya çağırıyoruz, çünkü Kur’an’ı hakkıyla okumak, ona iman etmenin en temel gereğidir. Kur’an’ı anlamak ve yaşamak konusunda güzel örneğimiz, modelimiz ve vahyin ilk şahidi olan Resulullah (s)’in sünnetini esas alarak Kur’an’ı ilk indiği ve ilk inşa ettiği hayatın içinde okumaya, Allah’a ve Resulüne itaate çağırıyoruz. Vahyin ilk muhatapları olan ilk Kur’an neslinin, Resulullah (s) önderliğinde ortaya koydukları mücadele sünnetini ve bu mücadele sürecinde takip ettikleri yolda bıraktıkları işaretleri takibe çağırıyoruz
Dünyevileşmekten sakınıp âhireti unutmamak ve iki hayat arasında denge sağlamak isteyenler için, burada huzura, öteki âlemde bitmek tükenmek bilmeyen ödüllere ulaşmayı arzulayanlar için Kur’an, gökten uzatılmış bir iptir, ona yapışanlar yücelere tırmanacaktır. Gökten inmiş bir sofradır, ondan istifade edenlerin kafaları ve gönülleri bir daha açlık hissetmeyecektir. Bu düşüncelerle, imkânı olan herkesi Kur’an’a Davet Panellerimize davet ediyoruz.
KUR’AN’A DAVET PLATFORMU
www.kuranadavet.org
Küremedya