Cumartesi, Kasım 9, 2024
Ana sayfa CUMA HUTBELERİ Hutbe: Mü’minler ve Allah’tan Başkalarından Korkmak

Hutbe: Mü’minler ve Allah’tan Başkalarından Korkmak

by İlkav Editor
1,8K 👁
A+A-
Reset
Hutbe: Mü’minler ve Allah’tan Başkalarından Korkmak                       
                       
“Zalimlerden korkmayın, benden korkun. Böylece size nimetlerimi tamamlayayım ve doğru yolu bulasınız.” (Bakara: 150) 
 
Sahipleri için akîde her şeydir. Dünya hayatında akidelerinden başka hiçbir şeye ihtiyaçları yoktur. Hayatlarında akîdelerinden başka bir gayeleri de olamaz. Sadece akîdeleri için yaşadıklarından nefislerinde eksikliğini duyabilecekleri hiçbir şey kalmamıştır. Akîde uğrunda harcayıp fedâ edemeyecekleri hiçbir şey kalmamıştır. Kendi paylarına sadece onu bırakmış, onu ayırmışlardır. Bu, gerçekten göz kamaştırıcı doyumsuz bir manzaradır. Hakiki ve büyük bir gücün nefislerdeki doğumunu müjdeleyen ve böylece gönülleri Rablerine bağlayıp Allah’tan başka hiçbir kimseden korkmamalarını sağlayan akîdenin çarpıcı manzarasıdır bu.
Akîde sahibi, herkesin ve herşeyin Rabbi tek olan Allah’a bağlanmıştır. Akîde sahibi hiç kimseden korkmaz. Çünkü o, Alemlerin Rabbi olan Allah’a iman etmiştir. 
“(Onlar öyle kimselerdir ki,) halk kendilerine ‘insanlar size karşı (ordu) topladı; onlardan korkun’ dediklerinde, bu söz sadece onların imanını artırdı ve ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!’ dediler.” (Âl-i İmran: 173)
Aslında şeytandır, dostlarının durumunu büyük gösteren, dostlarını kuvvet ve kudretle tanıtan, dostlarının güç ve varlık sahibi olduklarını gönüllere fısıldayan… Dostlarının yarar ve zarar verebileceğini yayan da odur. Şeytanın amacı, dostlarının eliyle yeryüzünü şer ve fesada boğmaktır. Boyunduruğuna girip emirlerine sarılan kuklalar hazırlamaktır. Şeytan ister ki, dostlarını reddedecek hiçbir ses çıkmasın. Hiç kimse dostlarını alaşağı edip şer ve fesadı önlemesin. Çünkü o, şeytandır: 
“(Ey mü’minler!) Size bu sözü söyleyen şeytandır. (Sizi kafir) dostlarıyla korkutmaktadır. Eğer mü’minlerseniz onlardan korkmayın, Benden korkun.” (Âl-i İmran: 175) 
Batılın şişinmesinde, şerrin büyümesinde ve küfrün güçlü, kudretli, saldırgan, vurucu ve zorba görünmesinde muhakkak ki şeytanın çıkarı vardır. Batılın; karşısında durulmaz, karşısında direnilmez ve yenilgiye uğramaz bir güç olduğunu yayar durur. İşin böyle görünmesinde hiç kuşkusuz şeytanın maslahatı vardır. Korku ve dehşet perdesi altında, şiddet ve terörün gölgesinde şeytanı rahatlatan işler yapıyor dostları. Öyle ki, iyiyi kötüye ve kötüyü de iyiye çeviriyor; fesad, batıl ve dalâlet yayıyor, doğruluğun, hak ve adaletin sesini kısıyor ve böylece kendilerini güya yeryüzü ilahları haline getiriyorlar. Yani şerri koruyup hayrı katleden putlar haline getiriyorlar. Hem de karşılarına çıkabilecek, iktidarlarına son verecek kimselerin cesaretini kırarak…       
Süslü gösterdikleri batılın sahteliğini, boğmaya çalıştıkları hakkın parlaklığını ortaya koyacak kimseleri sindirerek… Evet, şeytan, sadık dostlarının yardımına sığınarak aldatıyor, oyunlar tezgahlıyor ve ihanet ediyor. Vesveseye dayanıksız kimseleri dostlarıyla korkutuyor. Bundan dolayı Yüce Allah, şeytanı olanca çıplaklığıyla; yani hile ve oyunlarını gizleyen örtüleri kaldırarak ortaya koymaktadır. Böylece mü’minlere, hakikati tanıtmaktadır. Şeytanî hile ve vesveselerin hakikatini… Ta ki mü’minler dikkatli olsunlar. Şeytanın dostlarından korkup ürkmesinler. Çünkü şeytan da, dostları da mü’mini korkutamaz. Rabbine güvenen ve O’nun gücüne dayanan bir mü’min, bunların hiçbirinden korkmaz. 
Kendisinden korkulacak yegane güç; hiç kuşkusuz yarar ve zarar verebilen güçtür. Bu Allah’ın gücüdür. Allah’a inanmış kimselerin korkacakları tek güçtür O. Mü’minler sadece Allah’tan korkarlarsa, bütün güç sahiplerinden daha güçlüdürler, demektir. O zaman hiçbir dünya gücü karşılarında dayanamaz. Ne şeytanın, ne dostlarının gücü dayanamaz. 
“…Eğer mü’minler iseniz, onlardan korkmayın, benden korkun.” (Âl-i İmran: 175)
Zaten Kur’an-ı Kerim, güç ve değerlerin gerçek ölçüsünü koymak için inmiştir. Varlık alemindeki yegane gücün ilahî güç olduğunu, kainâtın içinde imandan başka hiçbir kıymetin bulunmadığını belirleyen O’dur. Öyleyse Allah’ın gücü kimin yanındaysa, ona korku yoktur. Bütün görünür güçlerden soyutlanmış olsa bile ona korku yoktur. Allah’ın gücünden yoksun olan kimse için ne güven, ne de huzur vardır. Bütün güçler tarafından desteklense bile öyledir. Kimin bir imânî kıymeti varsa, hayrın hepsi kendisinin demektir. Kim de bu kıymetten yoksun ise ona hiçbir şey mümkün değil fayda vermez.
18.09.2020
Hazırlayan: Emrullah AYAN

 

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

Hutbe: Mü’minler ve Allah’tan Başkalarından Korkmak.

by İlkav Editor
5,5K 👁
A+A-
Reset

Sahipleri için akide her şeydir. Dünya hayatında akidelerinden başka hiçbir şeye ihtiyaçları yoktur. Hayatlarında akidelerinden başka bir gayeleri de olamaz. Sadece akideleri için yaşadıklarından nefislerinde eksikliğini duyabilecekleri hiçbir şey kalmamıştır. Akide uğrunda harcayıp feda edemeyecekleri hiçbir şey kalmamıştır. Kendi paylarına sadece onu bırakmış, onu ayırmışlardır. Bu, gerçekten göz kamaştırıcı doyumsuz bir manzaradır. Hakiki ve büyük bir gücün nefislerdeki doğumunu müjdeleyen ve böylece gönülleri Rablerine bağlayıp Allah’tan başka hiçbir kimseden korkmamalarını sağlayan akidenin çarpıcı manzarasıdır bu.  Akide sahibi tek olan Allah’a bağlanmıştır. Herkesin ve her şeyin Rabbine… Akide sahibi hiç kimseden korkmaz. Çünkü o, Alemlerin Rabbi olan Allah’a iman etmiştir.

“(Onlar öyle kimselerdir ki,) halk kendilerine ‘insanlar size karşı (ordu) topladı; onlardan korkun’ dediklerinde, bu söz sadece onların imanını artırdı ve ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!’ dediler.” (Al-i İmran: 173)

Aslında şeytandır, dostlarının durumunu büyük gösteren, dostlarını kuvvet ve kudretle tanıtan, dostlarının güç ve varlık sahibi olduklarını gönüllere fısıldayan… Dostlarının yarar ve zarar verebileceğini yayan da odur. Şeytanın amacı, dostlarının eliyle yeryüzünü şer ve fesada boğmaktır. Boyunduruğuna girip emirlerine sarılan kuklalar hazırlamaktır. Şeytan ister ki, dostlarını reddedecek hiçbir ses çıkmasın. Hiç kimse dostlarını alaşağı edip şer ve fesadı önlemesin. Çünkü o, şeytandır:
“(Ey mü’minler!) Size bu sözü söyleyen şeytandır. (Sizi kafir) dostlarıyla korkutmaktadır. Eğer mü’minlerseniz onlardan korkmayın, Benden korkun.” (Al-i İmran: 175)

Batılın şişinmesinde, şerrin büyümesinde ve küfrün güçlü, kudretli, saldırgan, vurucu ve zorba görünmesinde muhakkak ki şeytanın çıkarı vardır. Batılın; karşısında durulmaz, karşısında direnilmez ve yenilgiye uğramaz bir güç olduğunu yayar durur. İşin böyle görünmesinde hiç kuşkusuz şeytanın maslahatı vardır. Korku ve dehşet perdesi altında, şiddet ve terörün gölgesinde şeytanı rahatlatan işler yapıyor dostları. Öyle ki, iyiyi kötüye ve kötüyü de iyiye çeviriyor; fesad, batıl ve dalalet yayıyor, doğruluğun, hak ve adaletin sesini kısıyor ve böylece kendilerini güya yeryüzü ilahları haline getiriyorlar. Yani şerri koruyup hayrı katleden putlar haline getiriyorlar. Hem de karşılarına çıkabilecek, iktidarlarına son verecek kimselerin cesaretini kırarak… Süslü gösterdikleri batılın sahteliğini, boğmaya çalıştıkları hakkın parlaklığını ortaya koyacak kimseleri sindirerek… Evet, şeytan, sadık dostlarının yardımına sığınarak aldatıyor, oyunlar tezgahlıyor ve ihanet ediyor. Vesveseye dayanıksız kimseleri dostlarıyla korkutuyor. Bundan dolayı Yüce Allah, şeytanı olanca çıplaklığıyla; yani hile ve oyunlarını gizleyen örtüleri kaldırarak ortaya koymaktadır. Böylece mü’minlere, hakikati tanıtmaktadır. Şeytani hile ve vesveselerin hakikatini… Ta ki mü’minler dikkatli olsunlar. Şeytanın dostlarından korkup ürkmesinler. Çünkü şeytan da, dostları da mü’mini korkutamaz. Rabbine güvenen ve O’nun gücüne dayanan bir mü’min, bunların hiçbirinden korkmaz.

Ekitap için tıklayın

Kendisinden korkulacak yegane güç; hiç kuşkusuz yarar ve zarar verebilen güçtür. Bu Allah’ın gücüdür. Allah’a inanmış kimselerin korkacakları tek güçtür O. Mü’minler sadece Allah’tan korkarlarsa, bütün güç sahiplerinden daha güçlüdürler, demektir. O zaman hiçbir dünya gücü karşılarında dayanamaz. Ne şeytanın, ne dostlarının gücü dayanamaz.

“…Eğer mü’minler iseniz, onlardan korkmayın, benden korkun.” (Al-i İmran: 175)

Zaten Kur’an-ı Kerim, güç ve değerlerin gerçek ölçüsünü koymak için inmiştir. Varlık alemindeki yegane gücün ilahi güç olduğunu, kainatın içinde imandan başka hiçbir kıymetin bulunmadığını belirleyen O’dur. Öyleyse Allah’ın gücü kimin yanındaysa, ona korku yoktur. Bütün görünür güçlerden soyutlanmış olsa bile ona korku yoktur. Allah’ın gücünden yoksun olan kimse için ne güven, ne de huzur vardır. Bütün güçler tarafından desteklense bile öyledir. Kimin bir imani kıymeti varsa, hayrın hepsi kendisinin demektir. Kim de bu kıymetten yoksun ise ona hiçbir şey mümkün değil fayda vermez.

12.09.2014
Hazırlayan: Emrullah AYAN

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar

İLKAV Teknik Komisyon