Çarşamba, Aralık 11, 2024
Ana sayfa CUMA HUTBELERİ Hutbe: Allah’ın Rasulü Mü’minler İçin Numûne-i İmtisaldir.

Hutbe: Allah’ın Rasulü Mü’minler İçin Numûne-i İmtisaldir.

by İlkav Editor
4,3K 👁
A+A-
Reset

        Hutbe: Allah’ın Rasulü Mü’minler İçin Numûne-i İmtisaldir.                                                        “Andolsun,           Allah’ın Rasulünde sizin için yani Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örneklik vardır.” (Ahzab: 21)
Okumuş olduğum ayet-i kerimede geçen üsve; teessî edilecek yani uyulacak, arkasından gidilecek örnek, numûne-i imtisal demektir.
        Üsve kelimesi ile aynı kökten türemiş olan teessî, taklid ve teşebbüh değil, birinin yaptığını onun maksadını gözeterek yapmaktır. Üsve ilan edilen “model” kılınmıştır. Sadece üretilebilir olanlar model gösterilebilir. Resuller örnek alınsın diye insanlar arasından seçilmişlerdir; yeryüzünde yürürler, iz bırakırlar ve izlenirler, takip edilirler. Bu ayetin nüzul ortamıyla ilişkisi açık: Hz. Peygamber en kritik insanî durumlarda bile duruşunu bozmuyordu. Alemlere rahmet olmak, bütün bir insanlığa model olmak demektir.
Bu ayetin geçtiği konunun bütünlüğü içinde bakıldığında, Rasulullah (S)’in davranışlarının ve hayat tarzının bir örnek model olarak sunulmasının amacının, Hendek Savaşı sırasında kişisel çıkarlarını ve güvenliklerini düşünerek hareket eden kimselere bir ders vermek olduğu görülür. Onlara şöyle denilmektedir: “Siz mü’min olduğunuzu ve Allah Rasûlüne tâbi olduğunuzu iddia ettiniz. Tâbi olduğunuzu iddia ettiğiniz Rasul’ün bu olayda nasıl davrandığını görmüş olmalısınız. Eğer bir grubun lideri; kişisel güvenliği peşinde koşan, tembel, kişisel çıkarlarını her şeye tercih eden, tehlike anında her an kaçmaya hazır olan bir kimse ise ona tâbi olanların da böyle zayıflıklar göstermeleri beklenebilir. Rasulullah (S) ise başkalarına emrettiği her iş ve yüke başkalarıyla birlikte katlandı. Hatta onlardan daha fazlasını yaptı. Başkalarının yaşayıp da onun hariçte kaldığı hiçbir güçlük yoktu. O, diğer mü’minlerle birlikte hendeği kazan, açlık ve diğer zorluklara göğüs gerenlerin yanında ve içindeydi. O, kuşatma sırasında savaş alanından bir an olsun ayrılmadı ve bir adım bile geri çekilmedi. Benî Kurayza’nın ihanetinden sonra diğer mü’minlerin aileleri gibi onun ailesi de tehlike ile karşı karşıya kalmıştı. O, kendisi ve ailesi için özel koruma tedbiri almamıştı. O, başkalarından istediği fedakârlıkların en büyüğünü ortaya koyabilmek için savaş alanında daima en ön saflarda yer alıyordu. O halde, ona tâbi olduğunu söyleyen herkes bu önderin ortaya koyduğu örnek davranışa da tâbi olmalıydı.”
Bu, ayetin bu çerçeve içinde de alındığında ortaya çıkan manadır. Fakat ayetin sözleri geneldir ve sadece bu manaya hasretmenin bir anlamı yoktur. Allah, Rasûlü’nün hayatının sadece bu anlamda örnek model olduğunu söylememekte, bilakis mutlak bir örnek olduğunu bildirmektedir. O halde bu ayet, mü’minlerin hayatlarının her yönünde Allah Rasûlü’nü bir örnek model kabul etmelerini ve kişilik ile karakterlerini bu modele göre şekillendirmelerini gerektirir.
         Hutbemize konu olan ayette Rasulullah’ın örnek oluşturduğu ifade edilmiştir. Onun şahsında mü’minler için model alınacak ve sünneti ile ortaya koyduğu tavrında izlenecek en güzel  tecrübenin bulunduğu böylece gösterilmiştir.
Rasulullah’ın bir kul ve rasul olarak yaşadığı hayat, insanoğlunun dünya sürecinde önüne çıkan ve bir imtihan mahiyetinde gündeminde yer alan aslî tecrübeleri nasıl karşılayıp nasıl çözdüğü hususunda somut ve en başarılı insanlık sınavı olarak gayet anlamlı ve ders vericidir. Allah’ın izniyle, O’nun yardım ve desteğini arkasına alan insanın pek elverişsiz şartları aştığını ortaya koyan büyük bir mücadele ve başarı tablosudur.
O’nun hal ve tavrında ve davranışlarıyla gerçeklediği kişiliğinde en soylu ve yüksek bir başarı çizgisi tezahür etmiş ve bu da onu izleyen ümmeti için güzel bir örnek oluşturmuştur. O’nun tecrübesi, ümmetinin yolunu aydınlatan ve kendisini izleyenlere ışık tutan bir anlam yüklüdür. Allah yolunda her zaman gündemde olan güçlükleri yenme hususunda insanlara ümit veren çok parlak bir başarı ifadesidir.
Biraz da bu ayetin etkisiyle mü’minler Rasulullah’ın hayatını en ince ayrıntısına kadar büyük bir saygı ve ilgi ile incelemiş ve onun hatırasını hep canlı tutmuştur. Zaten onun her hal ve tavrının, sünnetinin doğrudan konusu ve bir parçası olmak itibarıyla kaynak değeri bulunduğu şüphesizdir.
Ayetimizin diğer bölümü olan “Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çokça zikreden kimseler için…” ifadesini de kısaca izah edelim:
          Rasulullah (S)’in hayatı Allah’tan gafil olan kimse için değil, bilakis Allah’ı sadece zaman zaman değil devamlı ve çok anan kimseler için bir örnek modeldir. Aynı şekilde onun hayatı, Allah’tan ümidi kesen ve kıyametin kopacağına inanmayan kimseler için değil, bilakis Allah’ın rahmet ve lütfundan ümitli olan ve âkıbetinin, bu dünyada iken kişilik ve davranışlarının ne derece Allah Rasulü’nün kişilik ve davranışlarına benzediği hükmüne bağlı olacağı bir Hüküm Günü’nün geleceğinden emin olan kimseler için örnektir.   
                                                                                                                                 20.01.2017
                                                                                                                  Hazırlayan: Emrullah AYAN   

 

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar

İLKAV Teknik Komisyon