Gazze Katliamının yıldönümününde Ankara Filistin Dostları Platformu İsrail Büyük Elçiliği önünde bir basın açıklaması düzenledi. Platform adına Bülent Uğur Koca’nın okuduğu basın açıklamasında ilk olarak geçen yıl saldırının başladığı 27 Aralık 2008 günü yaşananlar üzerinde duruldu. Saldırıların devamındaki süreç şu şekilde özetlendi.
“Kan emici vampir İsrail, alçakça katliamlarını tüm dünyanın gözleri önünde hunharca sürdürüyordu. Bu hunharca katliama, her zamanki gibi, tüm dünya devletleri ve uluslar arası kuruluşlar seyirci kalıyorlardı. Filistinde yaşanan bu drama bütün dünyadan onurunu yitirmemiş insanlar itiraz etti, sokaklara döküldü. Çünkü Gazze de insanlığın insafı katlediliyordu. Çünkü Gazze de tüm insanlığın başını yere eğdirecek bir utanç yaşanıyor insanlığın onuru aşağılanıyordu. Masum insanların katledilmesine seyirci kalmayı içine sindiremeyen halkların vicdanı ayaklanmıştı . Fakat dünya devletleri ve uluslar arası kuruluşlar hala seyrediyordu. 22 gün aralıksız devam eden katliamlarda 1500 den fazla Filistinli kardeşimiz hayatını kaybetti . Bu rakamın dört beş katı insan kolundan bacağından oldu. Birçok aile evsiz barksız kaldı. Yüzlerce ocak söndü. Aşağılık Siyonistler, Rabbimizin lanetine muhatap olmuş ve hayvanlardan aşağı olarak nitelenmiş katiller, masum mazlum bir halkı, sadece satılmayı reddedip onurlu bir hayat sürmeyi ilke edindikleri için katletmişlerdi. Gazzede insanlar kula kulluğu reddedip Allah’a kulluğu tercih ettikleri için Allah düşmanı siyonistler tarafından ölüme mahkum edilmişlerdi.”
Siyonist İsrail Çetesi İnsanlığın Utancıdır.
Basın açıklamasında siyonist çetenin hiçbir hukuk gözetmeksizin yürüttüğü vahşi katliamın karşısında dünya devletlerinin ve uluslar arası kuruluşların gereken yatırımları uygulamaktan kaçınmaları ve sessiz kalmaları sorgulandı . Bu çerçevede “Kurulduğu günden bu güne müslüman kanı dökmekten hiçbir zaman geri durmamış bu fesat örgütü acil olarak infaz edilip yeryüzünden temizlenmesi gerekirken 2010 yılına gireceğimiz şu günlerde dahi hala habis bir çiban gibi irin kusmaktadır. Siyonist İsrail çetesi insanlığın utancıdır. Dünya halkları bu saldırgan ve işgalci çetenin huzur ve istikrarı bozmadaki aktif rolünü artık çok iyi bilmektedirler. Bundan dolayı siyonist İsrail yaptığı katliamların hesabını bir an önce vermeli, mahkum edilmeli ve hatta infaz edilmelerek terihin sayfalarına gömülmelidir. Bu katil çete yeryüzünden temizlenmediği müddetçe dünya halklarına huzur yoktur.” denildi.
İsrail’in Şerrinden ABD’ye Sığınmak Gaflettir
Basın açıklamasında dünya jandarmalığına soyunan ABD nin siyonist İsrail’le olan sıkı ilişkilerine de dikkat çekildi. Konuşmasında “ABD bırakın İsrail’e yaptırım uygulamayı kurulduğundan bu güne terörist İsrail’i her zaman kollamaktadır ve aynı zamanda onun en büyük destekçisidir.” diyen Koca; “Bugün İsrail’in şerrinden Amerika’ya sığınma gafletine düşenler, Amerika’nın bölgedeki model ortağı olmak için çırpınanlar hiçbir zaman unutmamalıdırlar ki siyonist çetenin kurulduğundan bu yana yaptığı bütün cürümlerin arkasında ABD ve onun batılı dostları vardır. Göz göre göre yaşanan katliamları seyredenlerin, fesadı körükleyenlerin, katillerden desteğini hiçbir zaman esirgemeyenlerin; insan adına, insanlık adına, adalet adına, barış, hoşgörü ve istikrar adına, insanlığa bir şey kazandıracağına inanmak ve bu çerçevede diyaloglar geliştirmek artık saflık olarak değil açıkça hainlik ve işbirlikçilik olarak değerlendirilir.” dedi
Mısır firavunu Hüsnü Mubarek’in Gazze sınırına inşa edeceği duvarında eleştirildiği basın açıklamasında Filistin konvoyunun engellenmesi üzerinde duruldu ve “ yaşadığımız şu günlerde Gazze halkına yardım için yola çıkan Filistin konvoyu da Mısır firavununun emriyle günlerdir Ürdün akabe sınırında bekletilmektedir. Kendini müslüman olarak tanımlayan bu liderler Gazze’de yaşanan vahşeti, katliamı ve zulmü gördükden sonra hala İsrail’le işbirliği yapıyorlarsa, hala bu terörist çeteyi devlet olarak kabul edip elçiliklerini açık tutuyorlarsa, şunu bilsinler ki artık bu müslüman halkı kandıramazlar.” denildi.
İsrail’le Bütün İlişkiler Kesilmelidir.
Siyonist katil israil çetesiyle bütün ilişkilerin kesilmesi gerektiğinin önemli vurguladığı açıklamada; “Bizler bu ülkenin müslümanları olarak siyonist devletle yapılan bütün anlaşmalar iptal edilmedikçe, İsrail’le olan bütün ilişkiler kesmedikçe, habis israil elçiliği kapatılmadıkça, filistinli müslüman halkın derdiyle dertlenildiğine asla inanmayacağız.”denildi.
Rabbim Allah’tır Diyen Allah Erlerinden Yanayız.
Kahrolsun israil Kahrolsun Amerika, İşgalci siyonist hesap verecek, Kahrolsun işbirlikçi Zalimler, Katil İsrail Ortadogudan Defol, Şehitlerin yolunu Sürdüreceğiz, Hayber Hayber Ya yahud Çeyşü Muhammed Sevfe yeud” gibi sloganlar eşliğinde devam eden açıklamada son olarak Platformun Filistin davasında durduğu yere işaret edilerek şöyle denildi: “Bizler FİLİSTİN DOSTLARI PLATFORMU olarak batı emperyalizminin insanlığı daha fazla sömürmek için ürettiği bu aldatıcı ikiyüzlü politikaların müslümanlara ve insanlığa asla fayda vermeyeceğinin bilinciyle, emperyalizme hizmet eden zelil siyasetlerden ve siyasetçilerden beri olduğumuzu ilan ediyoruz. Dün olduğu gibi bugünde Filistin halkının toprağı ve kanı üzerinden siyaset yapan işbirlikçi Abbas, firavun Mubarek ve işgalci Siyonistlerle masaya oturanların, el sıkışanların yanında olmadığımızı bir kez daha haykırıyoruz. Biz yapılan tüm işkencelere, ambargoya ve katliama rağmen Rabbim Allah’tır diyen, Allah erlerinden yanayız. Biz karadan havadan ve denizden son model silahlarla 22 gün ateş altında kalmalarına rağmen dimdik ayakta kalmış, Gazze’de direnişlerini sonuna kadar sürdürmüş kardeşlerimizden yanayız. Biz Allah’ın çevresi mubarek kıldığı mescidi aksa da ve çevresinde zulmun, tuğyanın ve isyanın değil; hakkın hakim olmasını isteyen ve direnişin merkezini Gazze olarak belirleyen Hamas, İslami Cihad ve diğer islami direniş hareketlerinin yanındayız. Biz Şeyh Ahmet Yasin’den Abdulaziz Rantisi’den, Yahya Ayyaş’tan Abbas Musavi’den Fethi Şikaki’den, Nizar Reyyan’dan İmad Muğniye ‘den yanayız.”
Basın Açıklamasının ardından Ankara Filistin Dostları Platformu adına Mühiddin Özdemir Filistinli kardeşlerimiz için bir dua yaptı. Duanın ardından elçilik önünde Gazze ve filistindeki kardeşlerine destek için toplanan duyarlı müslümanlar tekbir sesleri eşliğnde dağıldılar.
27 Aralık 2009
ANKARA FİLİSTİN DOSTLARI BASIN AÇIKLAMASI
Bismillahirrahmanirrahim
Bundan tam bir yıl önce Gazze’ye karşı sürdürülen ağır baskı kuşatma ve ambargonun ardından aşağılık siyonistler karadan ve havadan saldırıya geçmiş ve masum mazlum bir halkı vahşi bir soykırıma tabi tutmuşlardı. 27 Aralık 2008 itibarıyla Filistin ve Gazze’de tam bir vahşet yaşanıyor, mazlum Gazze halkı topluca katlediliyor, sivillerin yaşlıların çocukların, öğrencilerin üzerine bombalar yağdırılıyordu. Saldırıların ilk günü yani geçen yıl bu gün Gazze’ye yönelik siyonist saldırıda bir günde 200’den fazla müslüman kardeşimiz şehit edilmiş bir o kadarı da yaralanmıştı. İsrail uçakları ve gemilerinden fırlatılan füzelerle kadın, çocuk, yaşlı gözetilmeksizin bütün Filistin halkı hedef alınmıştı.
Ve katliam devam etti.
Kan emici vampir İsrail, alçakça katliamlarını tüm dünyanın gözleri önünde hunharca sürdürüyordu. Bu hunharca katliama, her zamanki gibi, tüm dünya devletleri ve uluslar arası kuruluşlar seyirci kalıyorlardı. Filistinde yaşanan bu drama bütün dünyadan onurunu yitirmemiş insanlar itiraz etti, sokaklara döküldü. Çünkü Gazze de insanlığın insafı katlediliyordu. Çünkü Gazze de tüm insanlığın başını yere eğdirecek bir utanç yaşanıyor insanlığın onuru aşağılanıyordu. Masum insanların katledilmesine seyirci kalmayı içine sindiremeyen halkların vicdanı ayaklanmıştı . Fakat dünya devletleri ve uluslar arası kuruluşlar hala seyrediyordu. 22 gün aralıksız devam eden katliamlarda 1500 den fazla Filistinli kardeşimiz hayatını kaybetti . Bu rakamın dört beş katı insan yaralanarak sakat bırakıldı. Birçok aile de evsiz barksız kaldı. Yüzlerce ocak söndü. Aşağılık Siyonistler, Rabbimizin lanetine muhatap olmuş ve hayvanlardan aşağı olarak nitelenmiş katiller, masum mazlum bir halkı, sadece satılmayı reddedip onurlu bir hayat sürmeyi ilke edindikleri için katletmişlerdi. Gazzede insanlar kula kulluğu reddedip Allah’a kulluğu tercih ettikleri için Allah düşmanı siyonistler tarafından ölüme mahkum edilmişlerdi.
Azgınlaşmış, müfsid bir terörist çete; tüm dünyanın gözünün içine baka baka, arsızca, vahşice sürdürdüğü saldırılarla tarihin görmediği türden bir katliam gerçekleştirdi. Bugün ise dünya devletleri utanmadan hala bu seri katil çetesiyle işbirliği yapmaktadır. Kurulduğu günden bu güne müslüman kanı dökmekten hiçbir zaman geri durmamış bu fesat örgütü acil olarak infaz edilip yeryüzünden temizlenmesi gerekirken, 2010 yılına gireceğimiz şu günlerde dahi hala habis bir çiban gibi irin kusmaktadır. Siyonist İsrail çetesi insanlığın utancıdır. Dünya halkları bu saldırgan ve işgalci çetenin huzur ve istikrarı bozmadaki aktif rolünü artık çok iyi bilmektedirler. Bundan dolayı Siyonist İsrail yaptığı katliamların hesabını bir an önce vermeli, mahkûm edilmeli ve bu ülke lağv edilerek tarihin sayfalarına gömülmelidir. Bu katil çete yeryüzünden temizlenmediği müddetçe dünya halklarına huzur yoktur.
Dünyanın jandarmalığına soyunan emperyalist ABD’ nin dünya insanlığına barış ve huzur getireceği iddasının ne kadar büyük bir yalan, ne ucuz bir aldatmaca olduğunu anlamak için sadece kana doymayan İsrail’in yaptığı katliamlardan dolayı hiç bir şekilde yaptırım uygulamıyor olmasını görmek bile yeterlidir. ABD bırakın İsrail’e yaptırım uygulamayı kurulduğundan bu güne terörist İsrail’i her zaman kollamakta ve aynı zamanda onun en büyük destekçisi olmaktadır. Unutmayalım ki Siyonist İsrail, Gazze’de binlerce Müslüman’ı esir alırken, zindanlara doldurup işkencelere tabi tutarken, kadınları ve çocukları bile bu alçakça uygulamalara muhatap kılıp, vahşice katliamlar gerçekleştirirken, ABD, silah ve politik gücünü İsrail’e destek için seferber ediyordu. Siyonist devlet, kitle imha silahları üretirken, bu silahları kullanarak masum bir halkı topluca yok etmeye çalışırken, bir tek İsrailli askerin esir alınmasını ya da can kaybına bile yol açmayan birkaç el yapımı roket atışını sebep göstererek İsrail terör devletini haklı buluyordu. Emperyalist Amerika, Gazze’de terör estiren katil İsrail’in “misket bombaları”, “fosfor bombaları” kullanarak çocukları, yaşlıları, kadınları katletmesine “İsrail kendini savunma hakkını” kullanıyor diyerek destek veriyordu. Hatta bununla da kalmayıp, yeni silah sevkiyatları yapıyor, katliam sürecinde Filistin’de masum insanların öldürülmesi için yeni silahlar, bombalar gönderiyordu. Bu duruma bütün insanlık şahit oldu.Bundan dolayı artık Filistin’de Ortadoğu da ve dünyada yaşanan bütün karışıklıkların, çatışmaların arkasında fesadı körükleyenlerin başında siyonist İsrail ve büyük şeytan Abd’nin olduğunu bilmeyen kalmamıştır.
Bugün İsrail’in şerrinden Amerika’ya sığınma gafletine düşenler, Amerika’nın bölgedeki model ortağı olmak için çırpınanlar hiçbir zaman unutmamalıdırlar ki siyonist çetenin kurulduğundan bu yana yaptığı bütün cürümlerin arkasında ABD ve onun batılı dostları vardır. Göz göre göre yaşanan katliamları seyredenlerin, fesadı körükleyenlerin, katillerden desteğini hiçbir zaman esirgemeyenlerin; insan adına, insanlık adına, adalet adına, barış, hoşgörü ve istikrar adına, insanlığa bir şey kazandıracağına inanmak ve bu çerçevede diyaloglar geliştirmek artık saflık olarak değil açıkça hainlik ve işbirlikçilik olarak değerlendirilir.
İsrail terörünün en büyük işbirlikçilerinden Mısır firavunu Hüsnü Mubarek, Gazze sınırına yerin 18 metre derinine kadar inen bir duvar inşa ettirmektedir. Aynı Firavun Gazze havadan ve karadan bombalanırken refah sınır kapısını açmamakta direnmiş müslüman Gazze halkına ambargo uygulamıştır. Yine aynı Firavun yaşadığımız şu günlerde Gazze halkına yardım için yola çıkan Filistin konvoyunu da günlerdir Ürdün akabe sınırında bekletmekte, içeri almamakta direnmektedir. Müslümanların yaşadığı coğrafyada kendini müslüman olarak tanımlayan bu alçak gibi, İsraille ortaklıklar kuran, anlaşmalar yapan, varlığını katil İsrail’in ve emperyalist ABD çıkarlarının varlığa armağan etmiş nice zillet yüklü zalim vardır. Fakat biz çok iyi biliyoruz ki kana doymayan siyonist İsrail’li kabul edenler, asla Filistin halkının dostu olamazlar. İsrail’le askeri veya siyasi hangi konuda olursa olsun ilişki içerisinde bulunanlar asla Filistin’li kardeşlerimizin yaralarına merhem olamazlar. Kendini müslüman olarak tanımlayan bu liderler Gazze’de yaşanan vahşeti, katliamı ve zulmü gördükden sonra hala İsrail’le işbirliği yapıyorlarsa, hala bu terörist çeteyi devlet olarak kabul edip elçiliklerini açık tutuyorlarsa, şunu bilsinler ki artık bu müslüman halkı kandıramazlar.
Bizler bu ülkenin müslümanları olarak siyonist devletle yapılan bütün anlaşmalar iptal edilmedikçe, İsrail’le olan bütün ilişkiler kesmedikçe, habis israil elçiliği kapatılmadıkça, filistinli müslüman halkın derdiyle dertlenildiğine asla inanmayacağız. Eğer 1500 masum insanın fosfor bombalarıyla katledilmesinin ardından insanlığın vicdanını hiçe sayan bu katillerden hiç bir şekilde hesap sorulmamışsa, işgalci kimliğini hiçbir şekilde gizlemeyen İsrail’in Nil ve Fırat arasındaki toprakları işgal edeceklerini simgeleyen bayrağı hala karşımızda sallanıyorsa, katliamın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen vampir İsrail çetesinin elçiliği hala karşımızda duruyorsa, bu demektir ki sayın başbakanın İsrail’e öfkesi kendisinin de ifade ettiği gibi “bir dakika” sürmüştür.
Fakat bizim öfkemiz dinmemiştir. Çünkü Gazze’de yapılan katliam bizim insanlık onurumuza yapılmıştır. Gazzede işlenen cinayet insanlığa karşı yapılmış bir cinayettir. Gazze’de katledilenler bizim kanımız canımız müslüman kardeşlerimizdir. Vicdan sahibi hiç kimsenin gönlü katillerin cezasız kalmasına razı olmaz. 22 günde açıkça ve hunharca 1500 masumun canına kıyan canilerden hesap sorulamayan bir dünyada, hangi hukuka, hangi adalete, hangi barışa ve hangi istikrar çağrısına güven duymamız beklenmektedir. Bizler FİLİSTİN DOSTLARI PLATFORMU olarak batı emperyalizminin insanlığı daha fazla sömürmek için ürettiği bu aldatıcı ikiyüzlü politikaların müslümanlara ve insanlığa asla fayda vermeyeceğinin bilinciyle, emperyalizme hizmet eden zelil siyasetlerden ve siyasetçilerden beri olduğumuzu ilan ediyoruz. Dün olduğu gibi bugünde Filistin halkının toprağı ve kanı üzerinden siyaset yapan işbirlikçi Abbas, firavun Mubarek ve işgalci Siyonistlerle masaya oturanların, el sıkışanların yanında olmadığımızı bir kez daha haykırıyoruz. Biz yapılan tüm işkencelere, ambargoya ve katliama rağmen Rabbim Allah’tır diyen, Allah erlerinden yanayız. Biz karadan havadan ve denizden son model silahlarla 22 gün ateş altında kalmalarına rağmen dimdik ayakta kalmış, Gazze’de direnişlerini sonuna kadar sürdürmüş kardeşlerimizden yanayız. Gazze direnişi Filistinli kardeşlerimizin ve onlara destek veren tüm dünya Müslümanlarının zaferidir. Biz Allah’ın çevresi mubarek kıldığı mescidi aksa da ve çevresinde zulmun, tuğyanın ve isyanın değil; hakkın hakim olmasını isteyen ve direnişin merkezini Gazze olarak belirleyen Hamas, İslami Cihad ve diğer islami direniş hareketlerinin yanındayız. Biz Şeyh Ahmet Yasin’den Abdulaziz Rantisi’den, Yahya Ayyaş’tan Abbas Musavi’den Fethi Şikaki’den, Nizar Reyyan’dan İmad Muğniye ‘den yanayız.
Ey Siyonist Katiller!
Şehitlerimiz var oldukça, yüreklerinize korku salan Hayber fatihi Hz. Ali yürekli yiğitlerimiz var oldukça, insanlık düşmanı sizlerin zulumlerini ifşa etmek ve bu zulümleri sürdürmelerine engel olmak için elimizden geleni yapacak ve Allah’ın razı olacağı şekilde ilk kıblemizi işgalden kurtarana dek mücadelemizi devam ettireceğiz.