Hutbe: Bir yıl daha biterken “Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz zannetme; Allah onları sadece gözlerin dehşetten dışarı fırlayacağı bir güne ertelemektedir.” (İbrahim: 42) Kıymetli Müslümanlar, bugün Hicrî cemaziye’l-Âhir ayının 26’sı 1446 Cuma. Rabbimiz bizleri yalnız O’nun hükümlerine tabi olarak yaşayan muvahhidlerden eylesin. Bugünkü hutbemiz ömür muhasebesi üzerine olacak. Birkaç gün sonra Allah fırsat verirse hayatımızdan koca bir yıl daha geçip gitmiş olacak. 2024 yılı da mazi olarak anılacak. Diğer yıllar ve günler gibi. 2024’ten hatırınızda ne kaldı diye bir soru sorulsa biraz hassasiyeti olanlar Gazze’de bir soykırım yaşandı tüm insanlık ve biz de Müslümanlar olarak bu olan barbarlığı bir film gibi izledik diyebilecektir. Hepsi bu. Ama her birimiz dile kolay 365 gün, 12 ay, 8760 saat, 525.600 dakika nefes alıp verdik bu kadar bir zaman sermayesini tükettik. Hayr, takva ve ihlâs ile Sahibimizin memnun olacağı ameller ile geçirenlere ne mutlu, değilse veyl ve hüsran. Ama ömrü olanlar o zamanı fazlası ile katlayıp değerlendirme, hüsrandan felah ve kurtuluşu elde etme imkânı var bu ne güzel bir fırsat. Son bir yılda dünya da meydana gelen önemli olayları zihnimizde tazeleyecek olursak; Müslümanların nesne olmalarından kaynaklı birçok olumsuz olay meydana geldi. Asya kıtasında; Keşmir, Doğu Türkistan, Miyanmar, Hindistan gibi bölgelerde yaşayan Müslümanlara yönelik yıllardır süren zulüm, soykırım hapis ve işkence 2024 yılı içerisinde de tüm şiddet ve hızıyla dünyadaki diğer olayların gölgesinde devam etti. Özellikle Doğu Türkistanlı Müslümanlar katil Çin hükümetinin uyguladığı akıl almaz baskı ve zulümlerine direnmeye devam ediyor. Rabbimiz onları zafere ve kurtuluşa ulaştırsın. Afganlı Müslümanlar on yıllardır bölgede kalıp büyük zulümler yapan ABD işgalcilerinden kurtulduktan sonra her yönü ile İslâmî bir yönetim oluşturmanın savaşını vermeye, örnek olmaya çalışıyor. Irak, Libya, Cezayir ve Tunus gibi halkı Müslüman ülkelerde Arap baharı adı altında sunulan demokratik zulümler bölge halklarına dayatılarak sürdürülmeye çalışılıyor. Doğal zenginlikler ve özellikle petrol kaynakları batılı hırsızlarca çalınıyor. Batının kirli hayatı ve yoksulluk kader haline getiriliyor. Orta ve güney Afrika’da da durum bundan farksız olarak devam ediyor. 2024 yılı bu şekilde bitmek üzere. Gazze merkezli bölgede ise siyonist zulmü geçmiş yıllardan gelen hızıyla büyük şeytan ABD’nin asker mühimmat desteği ile ve bölgedeki ABD uydusu Müslüman kılıklı entarili çömez şeytanların da suskunluğu ve ilgisizliği ile yıl boyu daha da şiddetlenerek arttı. Siyonist caniler son günlerde medyada görüldüğü üzere Lübnan, İran ve Suriye’ye de saldırmak sureti ile tehdit olmaya devam ediyor. Siyonist katillerin Gazze’de yapmadığı saldırı, denemediği silah kalmadı. Gazze’de katliam yapılmayan, bombalama olmayan gün yok. Ama siyonist katiller hâlâ istediği sonucu alamadı. Hatta bilakis gösterilen mukavemetten şaşkına döndü. Gerek insan gücü kaybı gerekse araç-gereç kaybı siyonist çetelerce hazımsızlık yarattı. Siyonistler ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Ama bu diğer Müslümanların desteğinden ziyade Allah’ın bir lütfu ile mümkün olmaktadır. Dünya Müslümanları Gazze imtihanını veremediler. Gazze’nin yiğitlerinin siyonistlere göre kaybı çok çok fazla olabilir. Ancak onların leşleri cehennem azabını beklemek üzere gebermişler iken mücahidlerin; Haniyeleri, Sinvarları ve isimsiz kahraman çocuk, bebek, kadın ve erkekleri yaşlıları asker ve sivilleri ise Allah’ın izniyle cennet nimetlerine kavuşmayı beklemektedirler inşâAllah. Kimi sözüm ona Müslüman ülkeler ise hâlâ İsrail ile olan ticareti değişik kanallar üzerinden devam ettirmektedirler. Hâlâ halklarını etkisiz milyonluk mitingler düzenleyerek gazını alıp aldatmak sevdasındalar. Ancak cılız sloganik ifadelerle halklarını uyutarak arkadan siyonistlere destek verdikleri ise gözlerden kaçmamaktadır. Arap ligi ise Filistin konusundaki duyarsızlıklarına, zevklerine ve keyiflerine devam etmektedirler. Rabbimiz tüm fâcir ve zalimler için gerek hutbemin başında okuduğum “Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz zannetme; Allah onları sadece gözlerin dehşetten dışarı fırlayacağı bir güne ertelemektedir.” (İbrahim: 42) âyetinde gerekse Enfal: 25. âyetinde “İçinizden yalnızca zalimlere erişmekle kalmayacak olan bir fitneden sakının! Allah’ın azabının çok şiddetli olduğunu bilin!” uyarısını yapmaktadır. Bu esfel-i sâfilîn tarifine uygun siyonist çeteler yıl boyu her gün Gazze’nin değişik bölgelerini bebek, çocuk, kadın, yaşlı, ibadethane, mülteci kampı, hastane, ayırt etmeksizin bombalayarak sığınacak tek bir alan bırakmadı. Bir yılı aşkın bir süredir devam eden bu işgal sonucu Gazze’de 10 binler şehid edildi. Bir o kadar da yaralı mazlum insan ve ailesi var. Açlık hat safhadadır. Elektrik, yakıt, su ve barınma gibi temel insânî ihtiyaçlar karşılanamamaktadır. Gazze tüm insanlığın gözleri önünde yok edilmek istenmektedir. 2024 yılı Gazze’de yaşananlar tüm dünya insanlığının alnına sürülmüş kara bir lekedir.Suriye gibi sözde % 85’i Müslüman bir ülkede 60 yıllık bir diktatörlüğe karşı kıyam hareketi 13 yıldır devam etmekteydi. Bu direniş sürecinde bölge insanlarına kadın-erkek, genç- yaşlı, çoluk-çocuk demeden yapılanların siyonistlerin yaptıklarından pek farkı olmadığı görülmüştür. Medyaya yansıdığı kadarıyla hapishanelerde yapılanlar, toplu mezarlar yıllardır yapılan zulmün boyutlarını kısmen ortaya koymakta. Maalesef İslâm dünyası diye tarif edilen ülkelerin hepsinde de benzer zulümler farklı şekillerde devam etmektedir. Bu zulümler kâh krallık olarak, kâh laik-demokratik yönetimler eli ile sürdürülmektedir. Bu yaşananları düşündüğümüzde zalimler için yaşasın cehennem demek, iyi ki âhiret ve hesap var demek yürekleri ferahlatıyor. Kıymetli mü’minler, hâsılı bunların yaşanmakta olduğu bir dünyada muvahhid kimliğimizi kaybetmeden ümmet bilinci ile sorumluluklarımızı unutmadan sabır ve azimle gayretlerimizi artıralım. Ömrümüzün geçen bölümlerini düşünerek yanlışlarımız için rabbimizden af dileyelim, eksiklerimizi hatalarımızı gelecekte tekrar etmemek için irade ortaya koymalım. 27.12.2024 Hazırlayan: Hayati İSAOĞLU