Hrant’ı katleden zihniyet;
Hiç kimse ah vah edip timsah gözyaşı dökme ikiyüzlülüğüne sığınmamalı, tüm bu süreçte rol oynamış herkes sorumluluğunu üstlenip, eğer hala utanma duyguları kaldıysa, hiç değilse utanç içinde başlarını yere eğmelidirler. Bir insanı haksız yere öldürmenin tüm insanlığı katletmekten farksız olduğunun bilincine uzak olanlar, hiç değilse insani, fıtri erdemlerin gerektirdiği bir adalet anlayışını dikkate alarak bu tür haksızlıklara ve vahşi cinayetlere samimi bir karşı çıkışı ortaya koymalıdırlar.
Hükümetteki kimi yetkililerin bir takım komplo teorilerine sığınıp, daha baştan itibaren bu cinayeti dış mihrakların işi gibi göstermeye çalışmaları ve bu tür cinayetlerin işlenmesini sağlayan ruh yapısını da besleyen ulusalcı tepkiler vermeleri ise, kendi sorumluluklarını başkalarının üzerine yıkmaya çalışma telaşından kaynaklanan utandırıcı ve yönlendirici bir tutum olmuştur. AKP yönetiminin yapması gereken şey, devlet içinde ve ulusalcı Kemalist çevrelerde oluşan hak, hukuk tanımaz, özgürlük ve insan hakları düşmanı yapılanmaları ne pahasına olursa olsun ortaya çıkarıp, çetelerin köklerini kazımaktır. Yapılması gereken, Savcıları düşünce adamlarının peşinde koşturmaktan uzaklaştırıp çetelerin, katillerin peşine salmaktır.
Bu ülkede takınılması gereken tavır, on yıllardan bu yana, siyasi katillerin ve faili meçhulleri işleyen canilerin, çetecilerin özgürce dolaştığı, hatta ülke yönetiminde bir biçimde söz sahibi kılındığı, düşünce adamlarının ise mahkemelerde süründürülüp mahkum edildiği çirkin gerçeğini, artık tersine çevirmeye yönelmek olmalıdır. Aslında hem Türkiye halklarının hem de AKP hükümetinin de geleceği için son derece önemli olan böyle bir çete tasfiyesi yapılmadan, eğitim sitemi ideolojik ve militarist kuşatmadan arındırılmadan, bu ülke insanlarının özgürleşmesinin, kendi ülkelerinde özgürce ve insanca yaşamaları imkânının asla sağlanamayacağı bilinmelidir. Bu bakımdan, Susurluktan sonra büyük bir imkan olarak ele geçen Şemdinli olayı maalesef ferasetsiz ve yüreksiz tutumlarla heba edilmiştir. Daha sonraki bir çok çeteleşme olayı da aynı şekilde örtülme sürecine girmiştir. Bu sebeple, bu tür cinayetlere yenileri ilave olundukça gerekli tedbirleri almayan ve bu tür yapılanmaları ortaya çıkarıp tasfiye etme dirayetini göstermeyenler de bunlardan sorumlu olmaktan kurtulamayacaklardır.
Hrant Dink'in katledilmesini nefretle kınıyor ve Hükümeti, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki tüm engel ve tehditleri kaldırmak ve çeteleşmeleri tasfiye etmek üzere harekete geçmeye çağırıyoruz.
Mehmet PAMAK