2,3K
Bugün insanlığın en büyük utançlarından biri olan Halepçe katliamının 21. yıl dönümü. 1988'de dönemin Irak diktatörü tarafından gerçekleştirilen kimyasal saldırılarda ilk anda 5000 Halepçeli Kürt yaşamını yitirmiş ve binlercesi de yaralanmıştı. Bu saldırı sonrası büyük bir göç dalgası ve büyük bir insanlık dramı yaşanmıştı.
Bugün Irak'ı özgürleştirme iddiasıyla benzer katliamlara imza atan batılı güçler tarafından desteklenen Saddam Hüseyin yönetiminin uluslararası kuruluşların araştırmalarına göre yaklaşık 200 bin insanın ölümüne neden olan Enfal operasyonu çerçevesinde gerçekleştirdiği saldırıların en büyüğü olan Halepçe katliamı "uluslararası toplum" tarafından uzun süre görülmedi, görülmek istenmedi. Kendi sağladıkları silahlar ve kendi destekledikleri yönetim tarafından gerçekleştirilmiş olması bu insanlık dramını görmezden gelmelerinin en temel nedeniydi.
21 yıl sonra Irak'ta ve dünyada değişen bir şey yok. Halepçe katliamına her yıl yenileri ekleniyor. Son örneği Gazze'de gördük. Gelen gideni aratır misali seleflerini zulümde geri bırakan Irak'ın yeni efendileri Halepçe katliamını Irak'ı işgal etmeye karar verdikleri zaman Kürtleri kazanmak adına yani yıllar sonra pragmatik nedenlerle ve ikiyüzlüce hatırladılar. Mazlum Kürt halkı Saddam'ın zulmünden kurtulma adına yeni Saddamlara razı edilmek isteniyor. Halepçenin gerçek mimarları şu an Saddam'ın koltuğunda oturan Batılı Emparyalistlerdir.
Halepçe'de yaşananlar emperyalizmin dünya hegemonyasını tesisi için gerçekleştirdiği diğer katliamlardan farklı değildir. Hiroşima, Vietnam, Raunda, Kamboçya, Çeçenistan, Bosna, Afganistan, Filistin gibi bir yüzyıla sığamayacak kadar çok ve kanlı olan katliamların gerçek sorumluları olan emperyalistler bugün de "insan hakları ve özgürlüklerin hamisi" kisvesiyle yeni katliamlara imza atıyorlar.