Cumartesi, Ekim 12, 2024
Ana sayfa KONFERANSLAR Emperyalist Projelere karşı duruşumuz ve Son Dönem direniş Hareketleri

Emperyalist Projelere karşı duruşumuz ve Son Dönem direniş Hareketleri

by İlkav Editor
2,3K 👁
A+A-
Reset

İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı’nın bu haftaki konferansında “Emperyalist Projelere karşı duruşumuz ve Son Dönem direniş Hareketleri” konu edildi.Kenan Alpay’ın konuşmacı olarak katıldığı konferans, Emperyalizmin sömürgecilikle yakın anlamlı olduğu gündeme getirilerek başladı.. Bu politikaları uygulayan devletlerin ABD, İsrail, Rusya ve İngiltere gibi devletler olduğu ve Emperyalizmin kökeninin Eski Roma'ya kadar uzandığını vurgulanarak, ilk dönemde Emperyalizmin faaliyetlerinin işgal ve tecavüz şeklinde ortaya çıktığı söylendi. Alpay; “Günümüzde ise bu Emperyalist faaliyetler medenileştirme, aydınlatma kavramları yanında, demokrasi ve özgürlük getirme adı altında yapmaktadır.” dedi.

Alpay konuşmasına şöyle devam etti: “Bunun en son örneğine, Pakistan’da Müşerref eliyle gerçekleştirilen darbe ve kendi eliyle kendi halkını yok etme politikasını gösterebiliriz.. Pakistan’ın yanına Mısır, Özbekistan, S.Arabistan’ı da ekleyebiliriz. Burgiba, Karzai, Mübarek’te kendi halkına zulmedenler listesine girmektedir.Saddam ise Amerikan’ın uşaklığını yapmış ve halkına yapmadığını bırakmamıştır.Fakat Saddam, ne zaman emperyalist güçler için tehdit olmaya başlamışsa işte o zaman imha edilmiştir.

Sömürge politikalarının toplumlar üzerindeki dönüştürme projeleri üzerinde de duran Alpay şöyle dedi. “Cenin Katliamı, Cenk Kalesi katliamı, Guantonoma, Ebu Gureyb işkenceleri net olarak gördüğümüz politikalardır. Emperyalistler bu politikaları toplumları dönüştüremeyeceklerine karar verdikleri zaman devreye sokarlar.”

BOP-GODP projeleri
Konferansta ayrıca BOP-GODP projeleri üzerinde de duran Alpay şöyle dedi: “Bu projeler Amerika'nın Stratejik kuruluşları tarafından devreye sokulmuştur. 27 Ülkeyi kapsamaktadır. Amaçları ise Zihinsel ve Ahlaki köleleştirmedir.
Ana Araçları
1-Tüketim Kültürü
2-Sivil Toplum
3-Liberal Hayat Tarzı'dır.Bu projelere örnek olarak 28 Şubat sonrası 8 yıllık kesintisiz eğitim programını verebiliriz.Bu program tamamıyla seküler bir eğitimi hedef alıyordu. Okuma yazma bilmeyen kadınlar “cahil” olarak addediliyor ve insan eğitiminde kişilik ve karakter İslam dışına çekiliyordu.Ders kitaplarında kız tipi ile erkek tipi muğlaklaştırılıyor ve bu suretle üçüncü cinse meşru zemin hazırlanmaya çalışılıyordu.Bu meyanda, Televizyonlarda 50’li yıllarda Zeki Müren, 70’li yıllarda Bülent Ersoy, gibi tipler desteklenip halka kabullendirilmeye çalışılırken, günümüzde ise Tarkan ve Cem İpekçi gibi tipler toplumda itibar görmeye başlıyor, bunlar medya tarafından da destekleniyor.Bunun yanı sıra Sinema, Tiyatro, dans eğitimi ve özellikle kadın güzellik merkezlerinin açılması kadının sömürülmesi noktasında emperyalizmin projelerindendi.Ayrıca kadın dernekleri feminizm önderliği yaparak seküler kadın yetiştirmeye gayret ediyorlar."

Ekitap için tıklayın

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI
Maalesef sivil toplum kuruluşlarının İslamcı olanları da toplum adına yürüttükleri faaliyetlerde zaman zaman emperyalistlerin ağına düşüyor ve İslam’ın ön gördüğü algılama davranış biçimlerinin dışına çıkarak batılı seküler STK ların boşluklarını dolduruyorlar.
Örnek verecek olursak Bilgi Üniversitesi sivil toplum dersleri veriyor, Müslümanlar onların sitesindeki formatın aynısı alarak uyguluyorlar,yani kendilerine ait bir şey üretemiyorlar.Liberal söylemi tekrarlamak suretiyle bir nev’i Soros’a hizmet ediyorlar.


İSRAİLİN GÜVENLİĞİ POLİTİKASI
Konuşmasının bir bölümünde İsrail’in güvenliği politikalarınada değinen Alpay şöyle dedi: “Tüm projelerin temelinde bu yatar. ABD tüm dünyanın nefretini kazanmak adına İsrail’in arkasında durmaktadır. Bunu en son Hamas’a-Gazze’ye yapılan Ambargo ve ablukada görüyoruz. Burada ilginç olan nokta İslami medya olarak bilinen basınında zaman zaman batının dilini kullanıyor olmasıdır.Bir diğer konu ise AKP’nin ABD-AB ilişkileri nedeniyle uygulamaya konulan ılımlı İslam politikasıdır.Bu politikanın İslami hiçbir yanı yoktur.Müslümanların duruşları net olmalıdır.Müslümanlar Allah’ın rahmetinden ümit kesmemelidir. Allah’ın yardımından ümit kesmek kafirlerin özelliğidir.Allah’a tevekkülümüz tam olmalıdır.İnsan şeytanlarının oyunlarına Müslüman kanmamalıdır.İbrahim’in(as) putlara, Musa’nın(as) firavuna dik durduğu gibi dik durmalı ve hakkı haykırmalıyız. Bunu yaparken de Kur’an-ın diliyle konuşmalıyız.La’yı ve zulmün ne olduğunu insanlara anlatmalıyız. Ve en önemlisi bütün güç ve kudretin Allah’ın elinde olduğunu unutmamalıyız. Zalimlere ve zulmedenlere karşı aynı safta yer almalı birlikte hareket etmeyi becermeliyiz.
Konferansın son bölümünde Hamas, İslami Cihad, Hizbullah, Afganistan, gibi son dönem direniş hareketleri üzerinde duruldu.Direniş deyince sadece silahlı mücadele anlaşılmaması gerektiği vurgulandı.Alpay şöyle devam etti: “Zihinsel olarak ve yaşayış tarzı ile de emperyalizme karşı durabiliriz .Zengin Müslümanlarda bu konuda imtihanı kaybetmiştir. Ellerindeki imkanları Müslümanların lehine kullanmaktan geri durmuşlardır. Bir diğer konu ise İslam söz konusu olduğunda medyada Müslümanları liberaller veya İslam’ı kendine uydurmuş tipler konuşmacı olarak ortaya çıkmakta, ilim sahibi kimseler ise kendilerini gizlemektedirler.
Konferansta son olarak Tağut, Rab, Tuğyan, Hicret, Cihat gibi kavramların üzerinde duruldu.”Müslümanların gündemlerini yeniden ele alarak işlemesi ve içselleştirilmesi gerekmektedir.” Denildi.

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar

İLKAV Teknik Komisyon