HAYATIMIZDA İSRAFIN ALANI
KUR'AN'ın TANITTIĞI İSARAF VEBİZ
قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِن رَّحْمَةِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ(Benden onlara) De ki: «Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır. Esirgeyendir.» 39/53
وَمَا كَانَ قَوْلَهُمْ إِلاَّ أَن قَالُواْ ربَّنَا اغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَإِسْرَافَنَا فِي أَمْرِنَا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَOnların söylediği yalnızca şuydu: "Rabbimiz! Günahlarımızı ve haddi aşan tavırlarımızı bağışla! Bizi sabit kadem kıl ve kafir topluma karşı bize yardım et!" 3/147
-GİRİŞ
Bize vahyini hidayet reheberi olarak veren Allah'a ne kadar kulluk yaparsak hamdına ulaşamayız. Salat ve selam, Allah'a hamdin engüzel örnekliliğini yaşayan tüm Resullere ve dostlarına olsun. Rabbim onların yolunda olanlardan razı olsun. Bizi de onlardan eylesin.
Sevgili kardeşler! Sizleri ve tüm müslumanları Allah'ın selamı ile selamlıyorum. Rabbim sizin ve tüm mazlumların yar ve yardımcısı olsun. Bu hutbemi hazırlarken çokça düşündüm. Hangi konuyu sizlerle paylaşayım? Ramazan ayında olmaız ve Kur'an'la daha çok yoğunlaşmamız sebebi ile o da hep bu soruyu sordum. Hangi konuyu işleyeyim? Sahur programı olarak hazırladığım derste soruma cevap aldım. A'raf suresini şu an işliyorum. Bu surede tarihi kesitler olarak birçok Resul ve kavimleri ile olan kavgaları anlatılıyor. Kaç yerde 'MUSRİF' 'MUSRİFİN' kavramı geçti. Baktım biz bu kavramı çok daraltmışız. Oysa ki hayatımızda her alanda bu günah vardır. O zaman dedim kardeşlerle bu günahı anlatan 'İSRAF' kavramını işleyecem. Gerçekten geniş bir kavram. Ramazan aynı zamanda hayatımızın tüm alanlarında bu günahtan nasıl kurtulacağımızı da bize anlatıyor. Onun için hütbeme 'HAYATIMIZDA İSRAFIN ALANI' başlığını verdim. Evet sorum şu; hayatımızdaisrafın alanı nedir? Bütün yönleri ile israfı bir hutbede işlemek olduk zor. Ama sizlere, geniş bir ufuk ve bizim bu günah karşısında ki durumumuzla ilgili iki noktayı verebilirsem hedefe ulaşmış olurum.
II-İSRAF KELİMESİNİN SÖZLÜK ANLAMI
Kelimelerin dildeki anlamı, kavram anlamlarını anlamayı kolaylaştırır. 'İSRAF' kelimesinin kökü 'SEREFE veya SERİFE سرف aynı harflerden oluşan fiilidir. Şu anlamlara gelirler. Böcek ağacın yapraklarını yedi, anne çocuğa fazla süt vermekle midesini bozdu, haddi tecavuz etti, gafil bıraktı ve cehalete itti' ESREFE kelimesi bu fiilin geçişli formudur. İSRAF ise bunun masdar hali ve MÜSRİF ise özne isim halidir. Yani, yok eden, yiyen, bozan, haddi tecavuz eden, gafil bırakan, cahil bırakan, hata yapan, günah işleyen'. Araplar şu ifadeleri kullanırlar. Sözünde haddi aşana 'ESREFE Fİ-L-KELAM' özünde israf etti, Malında israf edene, ESREFE Fİ-L-MAL, haksız yere öldürene ESREFE Fİ-L-KETLİ derler. Görüyoruz ki sözlük anlamı oldukça geniş anlamda kullanılmış. Hayatın her alanında kullanılmıştır.
III-KUR'AN'da İSRAF VE BİZİM HAYTIMIZ
Rabbımız, kulluğumuzı, ahlakımızı, amellerimizi çok yakından ilgilendiren bu kavramı bizim için kitabında hemen hemen her alanda örneklerle vermiş.
1)-İmanda israf, ilahi ayetleri dinlememek
وَكَذَلِكَ نَجْزِي مَنْ أَسْرَفَ وَلَمْ يُؤْمِن بِآيَاتِ رَبِّهِ وَلَعَذَابُ الْآخِرَةِ أَشَدُّ وَأَبْقَى İşte Biz de, haddi aşan ve Rabbinin ayetlerine güvenip inanmayan kimseleri böyle cezalandırırız; hele bir de ahiret azabı var ki, o çok daha şiddetli ve çok daha kalıcıdır.'20/127 İlahi yasaları hayatınızdan çıkarmanız, israfın kayanağıdır. Artık her türlü israfa hazır olmuşsunuzdur. O halde ilk israf, ceahlettir. İlahi ayetleri tanımamaktır.
2)-Hayatı israf etmek
Bu hutbemin konusudur. Başa aldığım ayeti bir daha okuyun. '….Nefislerini israf eden kullarım…' Yani hayatını heva ve hevesine göre yaşayanlar. İlahi yasaları bilmediniz mi, ona göre yaşamayazsınız. Ve herşeyi israf edersiniz. Sınır dinlemzsiniz. Konuşmada, insan ilişkilerinde, malda, ticarette, şehevatta, Kısaca tüm alanlarda. Bundan sonra gelenler bu iki şıkkın sonuçlarıdır.
3)-Siyasi otoritede müsrifler
Bunun tarihsel örneği Firavndır. O halde egemenlikte ve yönetimde ilahi yasaları değil, heva yasalarını insana dayatanlar müsriflerdir.'فَمَا آمَنَ لِمُوسَى إِلاَّ ذُرِّيَّةٌ مِّن قَوْمِهِ عَلَى خَوْفٍ مِّن فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِمْ أَن يَفْتِنَهُمْ وَإِنَّ فِرْعَوْنَ لَعَالٍ فِي الأَرْضِ وَإِنَّهُ لَمِنَ الْمُسْرِفِينَ 10/83Firavun ve onun seçkin çevresi, kendilerine kötülük yapar korkusuyla, başkaları geri dururken, kavminden az bir kısmı Musa'ya inandı. Çünkü Firavun, o ülkede gerçekten nüfuz ve iktidar sahibiydi; ve üstelik ölçüsüz ve acımasız biriydi. 10/83
4)-Şehevatta musrifler
Bunun tarihsel örneği Lut(as) kavmidir. Şehevat ilahi bir vergidir. Bu ihtiyacın giderme yolunu yine rabbımız belirlemiştir. O halde ahlakta, cinsellikte ve şehevi duygularda ilahi sınırları tanımayanlar, müsriflerdir.إِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ شَهْوَةً مِّن دُونِ النِّسَاء بَلْ أَنتُمْ قَوْمٌ مُّسْرِفُونَGerçekten siz, kadınlardan başka erkeklere de geliyorsunuz. Hayır, siz müsrif (haddi aşan) bir kavimsiniz. 7/81
5)-Yemede içmede ve malda müsrifler
İnsanın hayatının büyük alanı, yeme içme, giyinme, beslenmedir. Alışveriş, ticaret bu alanın başında gelen alanlardır. İşte rabbımız, bu alanda israf yapmayın derken, çok yiyip içmeden ziyade, helaldan yiyin ve içine işaret etmektedir. يَا بَنِي آدَمَ خُذُواْ زِينَتَكُمْ عِندَ كُلِّ مَسْجِدٍ وكُلُواْ وَاشْرَبُواْ وَلاَ تُسْرِفُواْ إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَ 7/31, 'Ey Ademoğulları! Allah'a sadakatinizi isbat için giriştiğiniz her eylemde ziynet ve zarafetinizi takının. Yiyin için ama israf etmeyin; çünkü O israf edenleri sevmez.' Ekinin hakkını vermekte bu anlam geliyor. وَهُوَ الَّذِي أَنشَأَ جَنَّاتٍ مَّعْرُوشَاتٍ وَغَيْرَ مَعْرُوشَاتٍ وَالنَّخْلَ وَالزَّرْعَ مُخْتَلِفًا أُكُلُهُ وَالزَّيْتُونَ وَالرُّمَّانَ مُتَشَابِهًا وَغَيْرَ مُتَشَابِهٍ كُلُواْ مِن ثَمَرِهِ إِذَا أَثْمَرَ وَآتُواْ حَقَّهُ يَوْمَ حَصَادِهِ وَلاَ تُسْرِفُواْ إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَO ki, çardaklı ve çardaksız bahçeleri, ürünleri değişik hurmaları ve ekinleri, yaprakları benzer ve meyvaları benzemez zeytin ve nar ağaçlarını yarattı. Bu ağaçlar ürün verdiklerinde meyvalarından yiyiniz ve hasat günü haklarını veriniz, fakat israf etmeyiniz, çünkü Allah israf edenleri sevmez. 6/141
6)-Haksız yere insan öldürmede müsrifler
Çağımız en büyük israf budur işte. Kitle katliam silahları. Uyuşturucular, kürtaj, nufus tahdidi, ve çağın insan öldüren nice vasıtaları.وَلاَ تَقْتُلُواْ النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللّهُ إِلاَّ بِالحَقِّ وَمَن قُتِلَ مَظْلُومًا فَقَدْ جَعَلْنَا لِوَلِيِّهِ سُلْطَانًا فَلاَ يُسْرِف فِّي الْقَتْلِ إِنَّهُ كَانَ مَنْصُورًاHaklı bir sebep olmadıkça, Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir. Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın. Çünkü kendisine yardım edilmiştir. 17/33
7)-Yetimin hakkını yemede müsrifler
وَابْتَلُواْ الْيَتَامَى حَتَّىَ إِذَا بَلَغُواْ النِّكَاحَ فَإِنْ آنَسْتُم مِّنْهُمْ رُشْدًا فَادْفَعُواْ إِلَيْهِمْ أَمْوَالَهُمْ وَلاَ تَأْكُلُوهَا إِسْرَافًا وَبِدَارًا أَن يَكْبَرُواْ وَمَن كَانَ غَنِيًّا فَلْيَسْتَعْفِفْ وَمَن كَانَ فَقِيرًا فَلْيَأْكُلْ بِالْمَعْرُوفِ فَإِذَا دَفَعْتُمْ إِلَيْهِمْ أَمْوَالَهُمْ فَأَشْهِدُواْ عَلَيْهِمْ وَكَفَى بِاللّهِ حَسِيبًاYetimleri, evlenme çağına gelene kadar deneyin; onlarda olgunlaşma görürseniz mallarını kendilerine verin; büyüyecekler de geri alacaklar diye onları israf ederek ve tez elden yemeyin. Zengin olan, iffetli olmağa çalışsın, yoksul olan uygun bir şekilde yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, yanlarında şahid bulundurun. Hesap sormak için Allah yeter. 4/6 Ayet bize olayı açık anlatıyor.
8)-En büyük israf zamanı boşa götüren amelleridir
Müsrifler, yaptıklarını hep haklı görürüler. Hayat akar gider ve onlar oyalanıp dururlar. Oyun ve eylence içinde yaşayıp dururlar. Ölümü ahireti, hesabı, cehennemi ve cenneti unuturlar. Günümüz ve çağımızın, zaman katleden aletleri, oyunları, eylenceleri nice zaman öldürüyorlar. Elimize ladığımız, sanal aletler, seyre durduğumuz sanala aletler, hayatımızı, zamanımızı, gençliğimizi elimizden alıverdiler. Biz ise halen bunların hakklılığını iddia edip duryouz. وَإِذَا مَسَّ الإِنسَانَ الضُّرُّ دَعَانَا لِجَنبِهِ أَوْ قَاعِدًا أَوْ قَآئِمًا فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُ ضُرَّهُ مَرَّ كَأَن لَّمْ يَدْعُنَا إِلَى ضُرٍّ مَّسَّهُ كَذَلِكَ زُيِّنَ لِلْمُسْرِفِينَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَİnsana bir sıkıntı dokundu mu, gerek yan üstü yatarken, gerek otururken, gerekse ayakta iken (her hâlinde bu sıkıntıdan kurtulmak için) bize dua eder. Ama biz onun bu sıkıntısını ondan kaldırdık mı, sanki kendisine dokunan bir sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi geçer gider. İşte o haddi aşanlara, yapmakta oldukları şeyler, böylece süslenmiş (hoş gösterilmiş)tir. 10/12
9)-Müsrifler yeryüzünde bozgunculuk yaparlar
.مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَتَبْنَا عَلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنَّهُ مَن قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ
فَسَادٍ فِي الأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعًا وَلَقَدْ جَاء تْهُمْ رُسُلُنَا بِالبَيِّنَاتِ ثُمَّ إِنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم بَعْدَ ذَلِكَ فِي الأَرْضِ لَمُسْرِفُونَ Bunun için İsrailoğullarına kitabda bildirmiştik ki: Kim kısas gerekmeksizin veya yeryüzünde fesad işlemeksizin bir kimseyi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur. Andolsun ki onlara Peygamberlerimiz mucizeler getirdiler, sonra buna rağmen, onların çoğu yeryüzünde taşkınlık edenler oldu. 5/32
10)-Müsriflere itaat haramdır
وَلَا تُطِيعُوا أَمْرَ الْمُسْرِفِينَ Müsriflerin emrine itaat etmeyin. 26/151
SONUÇ
Görüyorsunuz ki kardeşler! Israf adece, malda değildir. Yemede içmede değildir. Sahip olduğumuz tüm nimetlerin hakkını ilahisınırlara uygun vermemektir, israf. En tehlikeli isaraf, akıp giden ve bir daha dönmeyecek olan ömrümüzde ki israftır. Yani hayatımızın zamanındaki israftır. Onun için Rabbımız şu ayette ciddi uyarıda bulunuyor. 'Akıp giden zamana andolsun ki insan husrandadır.'103/1 Kur'an'da en büyük ceza ile cezananların başında müsrifler gelir. Allah onları sevmez. '….. çünkü Allah israf edenleri sevmez.6/141, Onlara Allah hidayet etmez. '…… إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي مَنْ هُوَ مُسْرِفٌ كَذَّابٌMuhakkak Allah çok yalan atan müsrifi sevmez.40/28Onların akibeti en kötü olan bir sonuçtur.لَا جَرَمَ أَنَّمَا تَدْعُونَنِي إِلَيْهِ لَيْسَ لَهُ دَعْوَةٌ فِي الدُّنْيَا وَلَا فِي الْآخِرَةِ وَأَنَّ مَرَدَّنَا إِلَى اللَّهِ وَأَنَّ الْمُسْرِفِينَ هُمْ أَصْحَابُ النَّارِSizin beni davet ettiğiniz şeyin ne dünyada, ne de ahirette hiçbir davet yetkisi yoktur. Gerçekte dönüşümüz Allah'adır. Aşırı gidenlere(israf edenler)gelince, işte onlar ateş ehlidirler. 40/43
Hutbemin başında ki müjdeyi kendimize ilke alarak tövbe edelim. Ve hayatimizın bundan sonraki döneminde israf etmeyelim. Ve yine hutbemin başında ki duayı bir kez daha burada tekararlayalım. 'Ey Rabbımız günahlarımızı bağışla, hayatımızada ki israfımızı bağışla, ayaklarımızı sabit kıl ve hayatını israf eden kavme karşı bize yardım et.' Sevgili kardeşler gelin bu ramazan aynıda hayatimizda ki israfı çıkarma tövbesi yapalım. Tövbe edelim ve insanımzı buna davet edelim. Çağımızın insanını bu hastalıkta kurtaralım. Rabbım bu yolun diriliş erleri kılsın bizeleri, gençelerimizi ve insanımızı. Allah'a emanet olun.
Kardeşiniz
Yalçın İçyer 17.06.16 Essen/Almanya