Cuma, Kasım 22, 2024
Ana sayfa CUMA HUTBELERİ Hutbe: “O Günden” Haberimiz Var mı?

Hutbe: “O Günden” Haberimiz Var mı?

by İlkav Editor
4,7K 👁
A+A-
Reset

Hutbe: “O Günden” Haberimiz Var mı?

Kıymetli Kardeşlerim,

Adem (a)’dan Muhammed (a)’a kadar inzal olan İslam dininin en temel akaid esaslarından bir tanesi de hiç kuşkusuz yeniden diriliş ve hesap gününe olan iman yani güvendir. İnsanların hayatta yaptıklarına dair olumlu ya da olumsuz davranışları iman ettikleri değerlerle yakın ilişkisi bulunmaktadır. Toplumdaki davranışların doğru ya da yanlış olması inanılan değerlerle ve kaynaklarla ilişkilidir. Akaid gibi önemli bir hususun zan ifade eden eserlerle veya kulaktan dolma bilgilerle oluşturulması son derece sakıncalıdır. Yaşadığımız olumsuzluklar da bunu ortaya koymaktadır.

Tüm dünya insanlarına baktığımızda doğru ya da yanlış bir ilah, tanrı, yaratıcı veya Allah, yeniden diriliş hesap günü gibi temel konulara ait bilgi ve inanç mevcuttur.

Ekitap için tıklayın

Kur’an’ı Kerim’e baktığımızda özellikle Mekke dönemi dikkate alındığında şu üç konuyu çokça işlediğini görürüz: Tevhid, Nübüvvet, Ahiret. Ahiretle dolaylı olarak ilgisi olan âyetler bir tarafa, sadece direkt alakası olan âyetlerin sayısı bin dokuz yüz  civarında olup, hemen hemen Kur'an'ın üçte biri dolayındadır. Kur’an’ı Kerim de bazı sure isimlerinin (Kıyame, Hakka, Karia, Ğaşiye, İnfitar, İnşikak, Tekvir gibi) o güne dair isimlendirilmiş olması da konunun önemini yeterince ortaya koymaktadır.

İnancımıza göre akaid esaslarını Rabbimiz Kur’an’ında yeterince bildirmiştir. Kitab-ı Kerim’de Ahiret’e dair değişik ifadelere rastlamak mümkündür. O gün, bir gün, diriliş günü, hesap günü gibi. Ancak O gün ifadeleri bence çok etkileyici ve sarsıcı olarak geçmektedir. 75’den fazla ayette bu vurguyu görebiliriz. Şimdi O Güne dair bir kısım ayetlere kulak verelim:

O gün kimsenin, kimseye hiçbir şekilde yardımı yoktur, kişi O günün dehşetinden en sevdiklerinden bile kaçacaktır:

“Ve öyle bir günden sakının ki, o gün hiç kimse, kimsenin cezasını çekmez (borcunu ödemez); kimseden şefaat (aracılık, iltimas) da kabul edilmez; kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım yapılmaz.” Bakara: 48 

“Ey insanlar, Rabbinizden korkun ve babanın, çocuğunun cezasını çekmeyeceği, çocuğun da babasının cezasını çekmeyeceği (hiç kimse, kimsenin borcunu ödemeyeceği) günden çekinin. Allah'ın va'di gerçektir. Dünya hayatı sizi aldatmasın. O aldatıcı (şeytan), sizi Allah hakkında (O'nun) yumuşak davranmasına, mühlet vermesine güvendirerek) aldatmasın.” Lokman: 33

“O gün dost, dostundan bir şey savamaz. Ve onlara yardım da edilmez.” Duhân: 41

O gün herkes yaptığını hazır bulacak kimseye haksızlık yapılmayacaktır:

“O gün her nefis, yaptığı her hayrı hazır bulacaktır; işlediği her kötülüğü de. O kötülükle kendisi arasında uzak bir mesafe bulunmasını ister.” Âl-i İmrân: 30

“O gün tartı tam doğrudur. Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtulanlardır.” A’râf: 8 

O gün Muttakiler için kolay ve sevinçli, mücrimler için ise zor ve kötü bir gündür:

“O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara: "İnanmanızdan sonra inkar ettiniz ha? Öyle ise inkar etmenize karşılık azabı tadın!" (denilir).” Âl-i İmrân: 106 

“Korunanları, binek üzerinde ikram ile Rahman'a götürdüğümüz, suçluları da yaya ve susuz olarak cehenneme sürdüğümüz gün.” Meryem: 85,86

“Onların hepsi, kıyamet günü O'na tek başına gelecektir.” Meryem: 95 

“O en büyük korku, onları asla tasalandırmaz. Melekler onları şöyle karşılar: İşte bu, size va'dedilen gününüzdür!’ " Enbiyâ: 103 

Dünya hayatında Allah’ı unutanlar, Allah’ı hayatlarına karıştırmayanlar, kazanımlarını Allah’a göre düzenlemeyenler pişman olacaklardır:

“Onlar ki dinlerini bir eğlence ve oyun yerine koydular ve dünya hayatı, kendilerini aldattı. Onlar, bu günleriyle karşılaşacaklarını nasıl unuttular ve ayetlerimizi bile bile nasıl inkar ediyor idilerse, biz de bugün onları öyle unuturuz!.” A’râf: 51 

“Onları şu hasret gününe karşı uyar ki, o zaman kendileri gaflet içinde inanmamakta ısrar ederlerken iş bitirilmiş olur (yaptıklarına pişman olup hasret çeker dururlar, ama iş işten geçmiştir artık).” Meryem: 39 

“Ve (kendilerine şöyle) denildi: ‘Siz, bu gününüzle karşılaşmayı nasıl unuttunuzsa biz de bugün sizi unuttuk. Yeriniz ateştir. Hiçbir yardımcınız da yoktur! Böyledir, çünkü siz Allah'ın ayetlerini eğlence yaptınız; dünya hayatı sizi aldattı. Artık bugün onlar ne ateşten çıkarılırlar ve ne de kendilerinden Allah'ı memnun etmeğe çalışmaları istenir.’ ” Câsiye 34,35 

O günün tek sahibi hükümranı tek hakimi sadece Allah’tır:

“O geldiği gün, hiç kimse O'nun izni olmadan konuşamaz. O(raya toplana)nlardan kimi şaki (bahtsız), kimi sa'id(mutlu)dur.” Hûd: 105 

“O gün yer başka yere, gökler de (başka göklere) değiştirilir. (Bütün) insanlar tek ve kahredici Allah'ın huzurunda görünürler.” İbrahim: 48 

O gün gerçekten dehşetli bir gündür:

“Korkudan bayılacakları günlerine kavuşuncaya kadar bırak onları.” Tûr: 45 

(Onlar), yüreklerin ve gözlerin (dehşetten) ters döneceği günden korkarlar.” Nûr: 37 

O gün sapanlarda saptıranlarda suçlu olarak ateşe gireceklerdir:

“Ki kıyamet günü hem kendi veballerini tam olarak yüklensinler, hem de bilgisizce saptırdıkları kimselerin veballerinden bir kısmını. Bak, ne kötü şey yükleniyorlar!” Nahl: 25 

“O gün herkes gelir, kendi canını kurtarmak için uğraşır ve herkese yaptığının tam karşılığı verilir, onlara asla haksızlık edilmez.” Nahl: 111 

“Kitabını oku, bugün nefsin sana hesapçı olarak yeter! (deriz).” İsrâ: 14 

O gün şirk ile yapılan iyi işlerde boşa gidecektir:

“İşte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar eden, bu yüzden eylemleri boşa çıkan kimselerdir. (Yaptıkları işler tamamen boşa çıktığından) kıyamet günü onlar için bir terazi kurmayız (veya onlara hiçbir değer vermeyiz).”  Kehf: 105 

O gün gerçekten de geri dönüşü olmayan bir gündür:

“Onları yaklaşan güne karşı uyar. Zira (o gün) yürekler, (korkudan adeta yerinden sökülüp) gırtlaklara dayanmıştır; (kederlerini) yutkunur dururlar. Zalimlerin ne bir dostu, ne de sözü tutulur bir aracıları yoktur.” Mü’min: 18 

“O gün yüzükoyun ateşe sürüklenecekler: ‘Cehennemin dokunuşunu tadın!’ diye.” Kamer:48 

“O gün (Allah'a) arz olunursunuz. Sizden hiçbir giz, (Allah'a)  gizli kalmaz.” Hâkka: 18 

“Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdine düştüğünden, başkasıyla ilgilenemez). Suçlu ister ki o günün azabından (kurtulmak için) fidye versin: Oğullarını, eşini ve kardeşini kendisini barındıran içinde yetiştiği tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini ki tek kendini kurtarabilsin.” Me’âric: 11,14 

“Biz, sizi yakın bir azab ile uyardık. O gün kişi, ellerinin (yapıp) öne sürdüğü işlere bakar ve kafir: ‘Keşke ben, toprak olsaydım!’ der.” Nebe’: 40

Rabbimiz bizleri O günün farkında olarak yaşama bahtiyarlığına erdirsin. Zilletten başları öne eğilmiş, çaresizlerin bedbahtlığına düşmekten uzak eylesin. Amin.

04.03.2016
Hazırlayan: Hayati İSAOĞLU

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar

İLKAV Teknik Komisyon