Bazı dernek ve vakıflarla birlikte İLKAV’ın da destek verdiği, Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu öncülüğünde, Suriye halkının adalet talepli ayaklanmasının 1. yıldönümü münasebetiyle, 18 Mart Pazar günü Ankara Kızılay Güvenpark’ta, “Katil Baas Diktatörlüğünü Protesto ve Mazlum Suriye Halkına Destek” eylemi düzenlendi.
Eylemden iki gün önce, İLKAV Cuma Konferansı Suriye halkının onurlu direnişine ve Baas katliamlarının ifşasına tahsis edildi. Emrullah Ayan’ın sunumu ve yönetimiyle aynı platformdan iki Suriyeli kardeşimizin de katılımıyla konu geniş olarak işlenerek, Müslümanlar Pazar günü yapılacak eyleme davet edildi. Ayrıca bu çağrı Denge Radyo’dan da duyurularak eyleme katılımın artması için çok boyutlu çabalar gösterildi.
Pazar günkü eylem programında ise, sırasıyla Haksöz Dergisi yazarı Hamza Türkmen, Suriyeli Doktor Abdülhakim, MAZLUMDER’den Soner Kartal, İLKAV’dan Emrullah Ayan, ÖZGÜR EĞİTİM-SEN’den Yusuf Tanrıverdi ve 16 Temmuz Gençlik Hareketi’nden Abdullah Can birer konuşma yaptılar. Türkçe ve Arapça olarak okunan basın açıklamasının yanında, halen Suriye’de tutuklu bulunan gazeteciler Adem Özköse ve Hamit Coşkun’un yakınları tarafından gönderilen mektup okundu. Şeyho Duman hocanın eşliğinde yapılan duanın ardından basın açıklaması tamamlandı.
Suriye Dayanışma Platformuve Suriyeli Direnişçi Müslümanlar adına basın açıklamasını okuyan Suriyeli Doktor Abdulhakim şunları söyledi:
“EY Suriye’nin özgür kadınları! Ey Suriye’nin özgür erkekleri size sesleniyorum… özgürlük direnişi .. şeref direnişi.. haysiyet direnişi ve bunlardan ilk önce halk direnişi olan mübarek direnişimize başlayalı bir yıl geçti .. o günde halkımız korkuya ve ezilmeye son verdi ve hayır dedi. Artık bizim için ölüm bu hayattan daha şerefli ve 3 defa hoş geldin ölüm. “Biz ölmeye razıyız, inancımız, değerlerimiz ve gasp edilmiş bulunan ülkemiz uğruna” dediler ve zilleti kabul etmeyiz artik… Deraalıların dediği gibi, ölüm ölüm ölüm ve mezelleye (küçük düşmeye) hayır artık.
Deraa halkı bütün kardeşlerinden yardım istedi ve ilk olarak yardım talebinde bulunan humus kenti ve kardeşi asinin gülü hama kenti oldu . İdlib de yemyeşil ağaçlarıyla gülümseyerek yardımda bulundu onları yalnız bırakmadı ..Lazkiye de deniz dalgaları ile gönlünü açtı ..Derelzor çölleriyle ..Kamışlı ve Haseke onları bırakmadı .. ve bu rejimin şiddetinden Halep kenti adım attı Şam’dan da fırtına esmeye başladı . ve ilk defa uzak zamandan beri duygular bize öğretti ki Suriye halkı kültürü ile inançları ile tek bir halktır. ve bu zalim rejim Suriye’yi kana buladı. Her şeyi yaktılar, yıktılar bütün Suriye’yi yaraladılar, kanattılar, bizi birbirimizden uzaklaştırmaya çalıştılar ama Allah’ın yardımıyla başaramadılar .. Mezheb çatışmasına yol açmak istediler, elhamdülillah yine başaramadılar.. Çocuklarımızı öldürdüler ..ırzımıza geçtiler … halkımıza kahır ve mezellet istediler, ama biz öyle kolay bir lokma değiliz.
Bizim kahramanlarımız da onların karşısına çıktılar. Böylesine bir kahramanlık tarih kitaplarında çok az görülür..ve bütün kahramanlık öyküleri utançlarından bizim direnişimize saygı gösterdiler ..ve halkımız yüksek sesiyle itirazını yükseltti,direnişe geçti .. “Allah- Suriye- özgürlük” diye haykırdı, o kadar. Zalim rejim de bu sesten delirdi, bütün köpeklerini yola döktü, halkımızdan intikam alması için. ve “biz sizden daha güçlüyüz” dercesine, bize zalim gücünü hatırlatmak istedi. Kahraman halkımızdan beklemedikleri bir tepki ile mücahidce bir cevap yükseldi, sadece iki kelimeyle “Allahu ekber” diye haykırdılar, zalimler şaşırdılar.
Biz İslami davamız ve adalet, ikame etme yoluna şehitlemizin ve masum çocuklarımızın akan değerli kanlarını vaat ettik. Onları unutmayacağız ve özgürlüğümüzü o zalimlerden inşallah alacağız. Bunun değeri 20 milyon kişi olsa da biz bu bedeli ödemeye razıyız. Suriye medeniyetin beşiği ..zalimlerin hükmettikleri o 40 yıl, bizim ümmetimizin tarihi önünde zikredilmeyecek kadar küçüktür.. Bu topraklarımız, bu rejimden binlerce yıl önce de vardı ve rejim gittikten sonra kalacak ..halkımız kalacak ve ama siz gideceksiniz ey zalimler ….
Sonuç olarak PeygamberimizHz. muhammed (s.a.v) hadisiyle bitirmek istiyorum : “NE MUTLU ŞAMA .. RAHMAN’IN MELEKLERİ ORAYA KANATLARINI AÇMIŞ ÇÜNKÜ …” YAŞASIN ÖZGÜR SURİYE..”
Haksöz Dergisi’nden Hamza Türkmen de yaptığı konuşmada, Suriye’deki diktatörlük rejimine karşı başlayan Suriye direnişini, intifadasını 1. yıl dönümünde selamladıklarını söyledi. İHH, Özgür-Der ve diğer İslami kuruluşların gayretiyle aynı anda Türkiye’de 25-30 şehirde meydanlara çıkıldığını ve Türkiye’de Suriye halkıyla gerçekleştirilen dayanışma iradesinin en kısa zamanda tüm Türkiye’ye yayılacağını ve bu dayanışma ruhuyla Suriye Müslümanları ve direnişiyle ilgili kitlesel yardım kampanyaları başlatılabileceğini vurguladı. Suriye içinde direnişin sürdüğünü, direniş hattının genişlediğini belirten Türkmen, Suriye Direniş Konseyi’nin Müslüman halkı savunmak için yardıma ihtiyaçlarının olduğunu ve Suriye’de bir yardım koridorunun kurulmasını istediklerini belirtti.
İLKAV adına basın açıklaması yapan Emrullah Ayan ise şunları ifade etti:
“Yaklaşık 50 yıllık Nusayri azınlığa dayalı Arap kavmiyetçisi, İslam düşmanı Baasdiktatörlüğü Müslüman Suriye halkına kan kusturuyor. Baas yönetimi 30 yıl öncede, insanlık tarihinin en büyük utançlarından biri olan, dünya Müslümanları için ise büyük ve derin acılardan birini teşkil eden 1982’deki Hama katliamının altına imza atmış bir rejim olarak, bugün bir kere daha Suriye halkına yönelik katliam uygulamasıyla yeni vahşetlerin altına imza atmakta ve Allah korusun yeni bir soykırımın işaretlerini vermektedir.
Suriye despot yönetimi, sayısı tam bilinmemekle birlikte, aralarında bebeklerin, çocukların, kadınların da olduğu binlerce insanı katletmiştir. Yeni kitlesel katliamlar ve yeni Hama’lar yaşanmasın, yeni insanlık suçları işlenmesin diyenler bugün susmamalıdırlar. Geçmişte yaşanan katliamlar sırasında susanlar, bugün tarih ve insanlık önünde sorgulanmakta, ahiretteki hesap da onları beklemektedir.
Adalet, özgürlük ve temel haklar, ayrım gözetmeksizin bütün bölge halkları için sağlanmalıdır. İnsani, fıtri erdemler de, İslami adalet de bunu gerektirir. Bizler İLKAV olarak Tunus’tan başlayıp Mısır’a, Libya’ya, Yemen’e, Suriye’ye, Cezayir’e, Bahreyn’e Ürdün’e, Sudi Arabistan’a kadar, tüm Ortadoğu’yu kapsayan ve daha da yayılması beklenen diktatör rejimlere karşı adalet ve özgürlük talepli halk ayaklanmalarını destekliyoruz. Ancak bu despot ve firavuni düzenlerin yıkılmasından sonra bütün bu halklara, bir tağuti diktatörlük rejiminden, bir başka tağuti rejim olan demokrasiye sığınmak yerine, Kur’an’ın aydınlığına sığınmalarını ve gayrimüslimler de dahil herkesin gerçek anlamda adaletle muamele gördüğü/göreceği İslami adalet sistemini kurmaya yönelmelerini tavsiye ediyoruz.
Bütün Müslümanları, adil şahidler olmaya, iki yüzlü, çifte standartçı olmaktan uzaklaşıp, tutarlı olmaya, kendimiz için talep ettiğimiz, hak adalet ve özgürlükleri kardeşlerimiz için de istemeye çağırıyoruz. İslam coğrafyasındaki bütün mazlum halkları, yüzyıllardır terk edilmiş bıraktıkları Kuran’a dönmeye, asırlardır üretilen geleneksel ve zamanımızdaki modern hurafe ve bid’atlerden arınmaya çağırıyoruz. Yüzyıllardır süregelen bu yozlaşma sürecinde üretilmiş mezhebi ve siyasi cahiliye iplerini bırakıp, Allah’ın kurtarıcı ve şeref kazandırıcı ipi olan Kur’an’a topluca sarılarak ve onun pratiği olan Resul’ün mücadele sünnetine, güzel örnekliğine tabi olarak, ümmeti yeniden inşa etmek suretiyle İslam Birliğini kurmaya çağırıyoruz. Kur’an’ın mesajını pratikte sosyalleştirerek ve İslami adalet sistemini modelleştirerek tüm insanlığa sunmaya çağırıyoruz.”
“Tagut ve zalim Diktatörlere karşı Tüm Mazlumların Yanındayız.”, “Katil Baas diktatörlüğüne Karşı, Direnen Suriye Halkının Yanındayız”, “Baas Despotizmine de, Emperyalist Müdahaleye de Hayır, “Dün Hama, Bugün Humus, Katliam Sürüyor Suriye Halkı Direniyor”, “Baas Diktası Yıkılacak, İslami Hareket Kazanacak”, “İnsanlık Onuru Suriye’de Ölmesin”, “Diktatör Beşşar Esad, Katliam Zulüm Fesat”, “Golon İşgal Altında, Esad’ın Tankları Dera’da Hama’da Humus’ta”,pankart ve dövizleriyle basın açıklaması alanını dolduran Müslümanlar,“Suriye Halkı Yalnız Değildir”, “Diktatörler Yenilecek İslami Direniş Kazanacak”, “Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek”, “Yaşasın Suriye İntifadası”, “Katil Esat Sonun Mübarek Olsun”, “Adem Özköse Serbest Bırakılsın”, “Adem Hamit Hemen Bırakılsın”, “Zulüm İfsad Katil Esad” şeklinde sloganlar attılarve tekbir ve tevhid kelimelerini yükselttiler.