Hakk’a ve Halka Düşman Olarak Kurulan Kemalist Laik “Cumhuriyet”, 100. Yılında da Aynı Zulmünü Sürdürüyor
TC’nin kuruluşuna dair “Darbeler Cumhuriyeti” başlıklı şiirimi, Kemalist zulüm sisteminin 100. yılında 29 Ekim “Cumhuriyet” masalı münasebetiyle ve bütün Kemalist laik dayatmaların hâlâ aynı içerikle devam ettirildiği gerçeğini de dikkate alıp güncelleyerek yayınlıyorum. Mehmet Pamak.
Savaş sonu ülkede, örgütlü tek yapıydı ordu
Bu yüzden yeni devlete, ordu damgasını vurdu
Pozitivist İttihadçı askerler, devleti kurdu
Saltanat sürdü, tahta Batıcı paşalar oturdu
Yeni sultan bürokratlar, laik, “modern” ve “çağdaş”tılar
Emperyalistlerle, aynı yozlaşmış kültürü paylaştılar
Halkı gerici sayıp, “başöğretmenlik” tasladılar
Sistemi seküler kültüre, Batı’ya yasladılar
“İttihat”çı Batıcılar, hep zalim Batı’yı taklit ettiler
İthal seküler kültürü, yerli halka dayatıp zulmettiler
Kemalistler, yerli halkın dinine, kültürüne düşman oldu
Bu kaosta, idareyi onlara kaptıran çok pişman oldu
Savaşla kovulan Batı’nın, sapkın kültürüne mahkûm edildi halk
“Ulus”a rağmen, kültürel işgale yol açan sözde “ulusçu”ya bak
Laiklik, ulusçuluk ve İslam düşmanlığı alındı Batı’dan
Sekülerleşmek, yerli halka zorbalıkla dayatıldı çatıdan
İslam ve ümmetçilik dışlandı, “ulusçu” bir din dayatıldı
“Kemalizm dini” ve seküler kutsallara, aptalca tapıldı
Bu statüko için karşıydılar, her Hak ve özgürlüğe
İdeolojik dogmatizm, sebep oldu bu bağnaz körlüğe
“Biz bu cumhuriyeti, kanla, irfanla kurduk” denildi
Kan ve zulüm evet, ama “irfan” sürekli reddedildi
İrfanı, Hak bilgiyi, hor görmüştü laik “Cumhuriyet”
Tuğyan ederek yok edildi, hak, adalet ve hürriyet
Rejime,“cumhuriyet” dedikleri, ilk günden beri
Neden o sistem hiç girmedi, hudutlardan içeri?
Gören varsa eğer, bize de göstersin “Cumhuriyeti”
Yaşanan, halka tahakküm ve oligarşinin vesayeti
Egemenlik, “kayıtsız şartsız” zalim oligarşinin
Rant ve iktidar ilişkileri, çirkin boyutta “derin”
Evet, egemenlik patronun ve silahlı bürokratın
İktidar ve rant tekelindeydi, zâlim aristokratın
Hiç hâkim olmadı ülkede, halkın “hür iradesi”
Sivillerin ensesindedir, derin devletin nefesi
“Derin” güç, tek sahibi ve efendisiydi bu ülkenin
Ona ters düşen, zulmüne maruzdu zalim düzenin
İslam ve Kürtlüğü, oturttular iç düşmanlar safına
Gerçek bölücüler başladı, tüm ülkede cadı avına
İşte bu paranoya ile, yüz yıldır halkla savaştılar
Hak ve hukuk tanımadılar, haddi ve hududu aştılar
Halk kimi seçerse seçsin, hep oligarşi iktidardı
Olumlu her gelişmeye engeldi ve bütün toplum bîzardı
Şeklen iktidar olanlar da, asla muktedir olamazdı
“Derin” güçler egemendi, “Kırmızı Kitab”ı onlar yazdı
Ülkede bir “Cumhuriyet” varsa, sadece lugatlarda
Despotluk egemendi her yerde, mutsuzluk suratlarda
Sözde “sivil” kuruluşlar bile, tam anlamda militaristti
Her biri laiklik adına, adeta azgın bir teröristti
Siyaset kapı açarsa, bazı özgürlüklere eğer
Statüko için, durumdan vazife çıkarır asker
Darbecilerin eğitim yeri, hep Amerika’ydı
Bu despotlar, Amerika adına bir harikaydı
Darbelerin arkasındaydı, ABD ile Batı paktı
Hep havuç ve sopa ile terbiye ettiler, yerli halkı
Darbe, sıkıyönetim ve olağanüstü haller
Yüz yılın, yarıdan da fazlasını işgal eder
Darbelerle fakir halkı ezdiler, hem de rezilce
Zaten kısıtlı olan haklar, tırpanlandı sefilce
Tüm darbeler söz verirler, tam bağlılık göstermeye
Küresel sömürüye ve işbirlikçi sermayeye
Karar alırlar, emekçinin ve halkın aleyhine
Şeytan üçgenindeki, büyük patronların lehine
Sermayeci oligarşiye, teslim olunca devlet
Tabi halk soyuldu, belli ellerde toplandı servet
İslam, haksız servet birikimine karşıydı elbet
Bu yüzden, “irtica” yaygarasıyla saldırır devlet
Fakir halkın örgütleri, hep kapatıldı hiddetle
Asker -sermaye örgütleri, çalıştılar şehvetle
İnsan onuru tutuklandı, sürekli örselendi
Egemenler özgür yaşadı, mazlum kitle fişlendi
Darbe, sıkıyönetim derken, yaygınlaştı sefalet
Hürriyet ise tam yok oldu, katmerlendi esaret
Cumhuriyet döneminde “…halka rağmen”, başat bir slogandı
“Halk için” dense de “halk düşman”, “halkçılık” ise büyük yalandı
“İstiklâl” mahkemesinde katlettiler, Müslüman halkın âlimlerini
İşte bu kaosta putlaştırıp ilahlaştırdılar, kendi laik zâlimlerini
Ondan sonra da halk ve inancıyla, sürekli savaştılar
Emperyalistin şirk hukukunu, Müslüman’a dayattılar
Adını Cumhuriyet koydular, hep “cumhur” çekti cefasını
Halklar çok zulüm gördü, Batıcı azınlık sürdü sefasını
Bu ülke, İslam’ın ve Müslümanındı, Batıcı Kemalistler gasp ettiler
İslam’ı ve ümmetçiliği düşman sayıp, laik Türkçülükle zulmettiler
Son yirmi bir yılda halk, Kemalist-laik dayatmadan kurtulurum sandı
Dindarım deyip “Allah’la aldatanın”, hak-bâtıl sentezi sözlerine kandı
Ancak aynı zulüm, bu sefer daha rafine yöntemlerle sürdürüldü
Hak maskeli bâtılın aldatıcı etkisiyle, dindar halklar dönüştürüldü
Bu destekle, laik Kemalist Cumhuriyet kendisini güvenceye aldı
Muhafazakâr destekli bu yenilenme, laik kemalizmi sürekli kıldı
Yenilenen sistemde, hâlâ laik-Kemalist yasalarla hükmedilmekte
Laik-Türkçü-Atatürkçü öğütüm, ikinci Atatürk’le sürdürülmekte
İkinci Atatürk, yüzüncü yıl Marşı’nda bağlılık sundu, Gazi dediği birinciye
Türkçü renk verildi devlete, farklı hep hor görülüp dönüştürüldü zenciye
Yüz yıl sürdü, bu resmi ideolojik dayatma ve süreklilik arz etti zulüm
“Tanrının Türkü kahraman yarattığı”na dair hurafe de bir başka bölüm
İkinci Atatürk, ifsadını İslâm’ı araçsallaştırmak suretiyle yaptı
Tevhidî kesimin çoğunluğu, aktif destekçisi olup istikametten saptı
Suret-i haktan görünenin yaptığı, “İslam’ı laiklikle uzlaştırma” tahrifâtı
“Din bireyseldir” iftirasıyla bâtıla uydurma çabası, en büyük tahribâtı
Böylece ikinci Atatürk’ün ifsadı, daha etkili oldu Müslüman üzerinde
Destekleyen de vebale ortak oldu, yozlaştıran seküler dönüşüm sürecinde
Laik Kemalist Cumhuriyetin kuruluşu, Müslümanlar için hüzün günüdür
İslam’ı düşman sayıp yok etmenin, âlimleri katletmenin yıl dönümüdür
Zalim seküler Cumhuriyetin yüzüncü yılı, asla mutlu etmez Müslüman’ı
Eğer varsa, Allah’a teslim olmuş bir İslâmî kimliği ve tevhîdî imanı