Ardı ardına yazdığımız uzun yazıların yorgunluğundan sonra, şiir formuyla biraz nefes alalım diye, Almanya’da muhacirken bu formda yazdıklarımdan bir bölümü daha sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle bütçede emekçiye yapılan küçük zammın hayal kırıklığı yarattığı, işsizliğin yaygınlaştığı ve halkın sırtından aktarılan rantlarla, hortumlarla beslenen sermaye oligarşisinin egemenliğinin hâlâ sürmesine rağmen, kiminin büyük vergi kaçakçılığının gündeme geldiği, kimininse başka ülkelerden sığınma hakkı istediği bu süreçte, ülkemizde 85 yıldır egemen olan ekonomik zulüm üzerine 9 yıl önce yazdığım mısraları paylaşarak bu konuları da düşünelim istedim.
Tabii daha evvel anlaştığımız gibi, sanat beklentisi olanlara, zahmet edip şiir formunda yazdıklarımızı okumamaları uyarımızı bir daha yapmış olalım da tekrar “şiir” tartışmasına girilmesin.
Vergi, askerlik, oy için, hatırlayıp halkları
Beslediler ve korudular, hep sermayedarı
Hep baskıyla döndürdüler, sömürünün çarkını
Çıkara tapmak oluşturdu, oligarşi farkını
En başta, “asker-siyasetçi-yandaş” şirketi kuruldu
O hep kayrıldı, devlet destekledi ve halk soyuldu
O günden beri, terörle korudular bu kumpası
Sulta, rant için sürdürüldü, bu azınlık diktası
Hep yandaşlarını zengin ettiler, ta baştan beri
Kaynakları peşkeş çektiler, ezdiler hep fakiri
“Silahlı bürokrat-besleme sermaye” ittifakıyla
O günden bugüne koştular, rant iştiyakıyla
Sömürdü “Beyaz Türk”ler, fakir, mazlum halkları
Talan ettiler, yetim hakkı tüm kaynakları
Dayatıp Kemalizm dinini, bozdular hep fıtratı
Köle yapılan halklar ise, oldu patron ırgatı
Emirleri olurdu, Dünya Bankası ve İMF’nin
Tüm kapitalistlerin ve çok uluslu kartellerin
Bu zalim emperyalistler, baş belası yeryüzünün
Ve yerli işbirlikçileri, küresel sömürünün
Hepsi birlikte yutarlar, birikimlerini halkın
Ezilenler, sömürülenler, artık ayağa kalkın!
Emekçi, dar gelirli kesimi, bunlardır soyan
Bu kadar vurguna rağmen, bir türlü de doymayan
İsraf edip, lüks yaşarlar, debdebeye bürünüp
Yığınlarsa yoksul yaşar, varoşlarda sürünüp
Yol açıp geniş kitlenin, açlık ve sefaletine
Gelir dağılımı bozulur, hep rantçının lehine
Halkı soyup, yandaş kayırmak, Kemalizmin yoludur
Bu, halk sırtından“kapitalist yaratma” oyunudur
“ATA”nın bir sözünü aktarır, Kâzım Karabekir
“Kalkınmak için, önce din ve namusu terk gerekir”
“Namus”tan, Allah korkusundan, soyutlanınca vicdan
Soygun kolay yapıldı, yetim hakkıyla doldu cüzdan
Emir gelince; “din, namus anlayışı kalksın” diye
Gereği yapıldı, talana maruz kaldı Türkiye
Nice atasözleri vardı, soyguna kılıf için
Sisteme yandaş olun, her kapıdan rahatça geçin
“Devletin malı deniz, yemeyen domuz”, bir tanesi
“Bal tutan parmağını yalar”, tahrik etti herkesi
Böylece teşvik edildi, bu soygun ekonomisi
Yatırımın, faturanın, ihracatın hayalisi
Büyük vergi kaçıranlar, ta tepeden korundu
Esnaf ve küçük tüccarın, hep canına okundu
Bir eli “vergi yüzsüzlüğü”nde, diğeri rantta
Patron böyle semirir, kitle işsiz gezer sokakta
İşsizlik fırsattı patrona, sömürürdü emeği
Ucuza çalışan umutsuz, daim buruk yüreği
Çoğu sendikalar, boyandılar hepten sarıya
Her biri hizmet etti, bir sömürücü ağaya
Çok sendika rol yapar, sanki emekçiden yana
Patlamayı önleyerek, hizmet sunar patrona
İşsizlik hep yaygındı, iş güvenliği hiç yoktu
Fakirlik derindi, tehlikeli işe talep çoktu
İş güvencesinden yoksundu halk, yoktu hiç kimsesi
Yıllarca kuşatmadı, sosyal güvenlik şemsiyesi
Her vesileyle sömürüldü, ülkenin fakir halkı
İthalat tekeliyle semirdi, oligarşi çarkı
“Devrimci”(!), üretemeyince şu zorunlu şapkayı
Yandaş, müstamel şapka için dolaştı Avrupa’yı
Ucuza şapka ithal edip, pahalıya satarak
“Büyük hizmet etti devrime”, fakir halkı soyarak
Halkı soyan onlardı, “Milli İthalat Şirketi”nde
Nedense hep rant vardı, oligarşinin kısmetinde
On kuruşa ithal edilen, tam altmışa satıldı
Fakir halk soyularak, yandaş “burjuva yaratıldı”
Hep kendi yandaşını zengin etti, egemen sistem
Halkın payına düşense, fakirlik, ıstırap, mâtem
Seksen yıldan beri ülkemizde egemen, mafya çetesi
Çankaya’da “aile resmi”, aşağıda işkence sesi
Gerekliydi faiz sistemi, sömürene ve rantçıya
Faizi meşru sayıp, bankalar sunuldu batakçıya
Medya patronu sahiptir, aynı zamanda bankaya
Sıkışınca arkasındadır, iktidar ve Çankaya
Görevi, patrona şemsiyelik yapmaktı medyanın
Güvencesiydi soygunlarda, sermayenin, bankanın
Asker ve iktidarla, çok yakındı medya patronu
Ahlaksızlıktan, soygundan, kimse sorgulamaz onu
Bahseder, medya ve MGK, sürekli irticadan
Halkın feryadı yükselirken, soyulan her bankadan
Ne bekler, banka patronları, bir emekli paşadan?
Paratoner rolü oynar, paşa ne anlar bankadan?
Hortumcuya şemsiye oldu, çok darbeci paşalar
Onlara hesap soramadı, yargıçlar ve yasalar
Hepsi pay alır, vurgundan, soygundan, parsadan
Kitleler hep ezilir, farkı yoktur paryadan
Hepsi de tek tek bırakıldı, bankaları soyanlar
Zindanlarda çürüdüler, düşünceden yatanlar
Daim aslan payıyla semirir, egemen oligarşi
Bu düzeni cephede savunmak, fakirin “kutsal” işi
MGK’nın tavrı; dine, siyasete sert müdahale
Soyguncu ve kartelle ilişkisi, hep müdahane
Sonuç
Üç yüz kat fark var, en zengin ve en fakir arasında
Halkın ömrü geçer kuyrukta, fakirlik “sıra”sında
Gelirin seksen beşini alır, zengin yüzde yirmi
Yüzde seksen halk, on beşi paylaşır, bu adalet mi?
Sistem Soygun Sistemi, Hakim Oligarşi Hevası
Tüm Partilerin Çabası, İktidar ve Rant Kavgası
Sömürü çarkı döndü, fakir daha da fakir oldu
Sürekli hor görüldü ve her zaman hakir oldu
Egemen; haksız kazançla tıkınır, lüks otellerde
Sefalete mahkûm kitle; rızkını arar çöplüklerde
Rant-iktidar eksenli, silahlı güç-patron oligarşisi
Kaybetmek istemez bu saltanatı, geçmişin tek partisi
Darbeci, “İrtica”dan bahseder, İslam’a saldırır
Halk cambaza bakar, patronlar hazineyi kaldırır
Muhafazakâr kesim ve Anadolu sermayesi
Pay ister iktidar ve ranttan,“İslam”sa bahanesi
İşte esas kavga bu, bahanedir “din” ve “irtica”
Hepsi endeksli iktidara, kolay ve çok kazanca
Hep sömürü-yolsuzlukla beslendi düzen zengini
Kaynak; patron, siyasetçi, bürokrat şeytan üçgeni
Bu düzeni yaşatan; oligarşinin rant ihtirası
Darbeci bürokrat ve büyük patronun pis iştihâsı
İslam’ın, tevhid, adalet ve özgürlük çağrısı
Bu vurguncu tağutların, tek korkulu rüyası
Hak ve adalet gelse, bitecek sömürü sefası
İşte bundan korkar, düzenin patronu ve paşası