O halde Hamza Türkmen kardeşim ve hepimiz, onun değerli eserlerinde yetkin bir biçimde işlediği üzere “Kur’an neslini” ya da “Kur’an toplumunu” inşa konusunda, vahyin ölçülerini esas alarak ve ilk örnek neslin uygulamalarından çıkarılacak ilkeleri bugüne taşıyarak bu özgün projemiz üzerinde yoğunlaşmalıyız. Vahye göre aslı budur deme imkânı olmayan, davetçileri kendini Müslüman olarak niteleyen halklara da yabancılaştıran, kafa karıştırarak ve özgün kavramlarımızı ikinci plana iterek işimizi zorlaştıran ve bizi halktan kopuk bir entellektüelizmin içinde boğmaktan başka işe yaramayacak olan “İslamcılığı” vb uyduruk eklektik kavramları terk edip, kendi özgün kavramlarımızı gündemleştirerek, içinde yaşadığımız toplumun Müslümanlaşmasına vesile olacak tevhidi davet, eğitim, şahidlik, adalet ve özgürlük çabalarımızı ısrarla sürdürmeliyiz