İLKAV tarafından 30 Eylül Pazar günü Ankara Abdi İpekçi Parkı’nda gerçekleştirilen "İslami Kimliği Savunma!" ve “İslami Hayat Tarzına Yönelik Laik Baskıyı Protesto” başlıklı basın açıklamasında Basın Bildirisini okuyan Abdurrahman Çeliker ile birer konuşma yapan Mehmet Pamak, Hamza Türkmen ve Ahmet Kalkan hakkında, Ankara Basın Savcılığı tarafından TCK 301 ve 216. maddelerden soruşturma açıldı. Basın Açıklamasının başında Kur’an okuyan Emrullah Ayan ise,önce Polis yetkilleri tatafından Savcılığa çağırılmakla beraber, Savcılık Emrullah Ayan hakkında soruşturma açmaya gerek görmedi.
Gerek Basın açıklaması sırasında, gerekse Ramazan ve Kur’anpaneli ve hızlı bir şekilde sözlü tebligat ile gerçekleştirilen savcılığa davet sürecinde, adalet ve özgürlük vad ederek hükümet olmuş bulunan AKP kadrosunun önde gelenlerinden olan ve derin devletle paralel düşünceli selefinden daha adil olacağı umulan yeni İçişleri Bakanının üslubu, bu mu olacak tereddütlerineyol açan dikkat cekici hukuksuzluklar yaşandı. Kimi polis yetkililerinin oldukça agresif ve saldırgan bir üslup kullandıkları, izin almadan panel girişinde barikat kurup arama yaptıkları, üstelik aranmak için durdurulan insanları birkaç polis kamerasıyla tek tek kaydettikleri ve fişleme amaçlı olduğu imajı uyandıran bu çalışmayla panele gelenleri tedirgin edici davranışlar sergiledikleri, bunun hukuki dayanağının olmadığını ifade edenlerekarşı da, son derece agresif bir üslup ve sokak ağzıyla “kapasiten yetmiyor”,“siz kaşınıyorsunuz” gibi ifadelerle saldırgan ve kavgacı tutumlar ortayakoydukları gözlemlendi.
İçlerinde iyi polis rolündekilerin son derece nazik ve saygılı tutumuna rağmen, kimi ideolojik bıyıklı polislerin estirdiği bu baskı havası, savcılığa ihbarla aceleyle bir soruşturma başlatılması sonucunu da beraberinde getirdi. İdeolojik olduğu imajı uyandıran bu hukuksuz agresif tutum sahiplerinin, muhtemelen savcılığa yaptıkları ihbarlarında da saptırıcı, haksız suçlamalarda bulunmuş olabilecekleri tahmin edilmektedir.
Çetelere, cinayetlere vb olaylara karşı mahkemelerin tıkandığı, yolsuzluk dosyalarının bir biri ardına adalet sisteminin geç işlemesi sebebiyle zaman aşımına uğradığı, darbe ifşaatlarının ve askerlerin hukuksuz silah kullanma, provakasyon yapma itiraflarının bir türlü takibe ve soruşturmaya muhatap kılınmadıkları bir dönemde, İslami kimliğin savunulduğu basın açıklaması dolayısıyla vakıf yönetici ve misafirlerinin, hem de Kur’an okuyan da dahil olmak üzere, adliyeye bu denli hızlı bir şekilde sözlü tebligat ile çağrılmaları da işte bu ideolojik tutumun bir başka yansıması olarak değerlendirilmektedir.
Kimi polislerin bu işgüzarca aceleciliği, tahriki ve muhtemel yanıltıcı ihbarıyla açılmış olduğu sanılan bu soruşturma sebebiyle bugün, saat 14.00’de Ankara Cumhuriyet Savcılığına giden Mehmet Pamak, Hamza Türkmen, Ahmet Kalkan ve Abdurrahman Çeliker’le görüşen Savcı Levent Savaş, polis tarafından kendisine ulaştırılan dosya içeriğine göre TCK 301 ve 216. maddeler uyarınca ifadelerini almak istediğini söyledi. Pamak, Türkmen, Kalkan, Çeliker ile AV. Hüseyin YILMAZ’ın talepleri üzerine, 15 günlük bir süre vererek, ifadelerin bilahare yazılı olarak savcılığa ulaştırılmasını kararlaştırdı.
HaksözHaber / Ankara