Radyo Denge 17 Yılı münasebetiyle düzenlemiş olduğu Hicret Gecesiyle dinleyicileriyle buluştu. 25 Aralık 2011 tarihinde, Altınpark Anfa B Salonunda düzenlenen organizasyonda unutulmaz anlar yaşandı. Salon kapasitesinin üzerinde bir katılımla birçok dinleyicinin ayakta izlemek zorunda kalmasına rağmen 4 saat boyunca dikkate değer bir program ortaya kondu. Program öncesi saat 15.00 civarında Radyo Denge yararına düzenlenen Kermes ve sponsor firmaların tanıtım amaçlı açtığı standlar büyük ilgi gördü.
Sunuculuğunu Radyo Denge Programcılarından Bahaeddin Carda’nın üstlendiği, girişlerin ücretsiz olduğu Program, saat 17.30’ da kardeşimiz Bilal Osmanlı’nın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Okunan Tevbe Suresi 38,39 ve 40. Ayetlerin Meallerinin seslendirilmesinin ardından İlmi Ve Kültürel Araştırmalar Vakfı İLKAV Yönetim Kurulu Üyesi Emrullah Ayan’ın yaptığı açılış konuşmasıyla sürdü. Emrullah Ayan kısa açış konuşmasında özelikle şu noktalara dikkat çekti
Değerli misafirler;
Radyomuz Denge’nin, İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı (İLKAV)’nın katkılarıyla düzenlemiş olduğu Hicret gecesine hoşgeldiniz. Rasulullah (S.A.V.) ve ashabının hicretinin 1433. Yılındayız.
İnsanlık tarihi bir çok göç gördü birçok hicrette.
Her göç, her yer değiştirme hicret değildir. Hicret tamamen ulvi gayelere yönelik bir hak ediştir.Hak ediştir, çünkü hicret eden bütün peygamberler hicreti haketmiş olan kimselerdir.
Hz. Yunus hicreti hak etmeden kavmini terketmiş, hata etmiş ve ardından da tevbe etmiş…
Peygamber olmayanların hicretine örnek olarak da Hz. Hâcer örneğini verebiliriz.Hz. Hâcer de Allah’a teslimiyetin gereği eşi İbrahim (A.S.) ile hicret etmiş ve hicret eden anlamında Hâcer ismini almıştır.Hâcer’i, Hacer’le yani taşla karıştıranlar hicreti de sıradan bir yer değiştirme, mekan değiştirme anlamında kullanılan göç ile karıştırırlar.
Evet Rasulullah(S.A.V.) bundan 1433 yıl önce Mekke’den Medine’ye hicret etmişti. Geri dönmek için, geri dönüp zalimleri devirmek için hicret etmişti.Adeta bir yay gibi geriliş ve ardından hedefi tam kalbinden vuruş ve nitekim öyle de olmuştu. Rasulullah’ın Mekke’den ayrılıpta Medine’ye gidişi bir terkediş değil tekrar geri dönüş için bir hicretti. Rasulullah Mekke’ye tekrar dönmüş zalimleri ve zalimlerin şirk düzenlerini başlarına geçirmişti.
Ardından Radyo Denge teknik personeli Kürşat Oğuz Arslantaş’ın hazırladığı Hicret konulu sinevizyon gösterisiyle devam etti. Program Değerli Hocamız Şeyho Duman’ın Hicret’in doğru anlaşılması ve günümüzdeki karşılığının nasıl olması gerektiği konusunu detaylandırdığı sohbetiyle devam etti. Şeyho Duman Hocamız kısaca şu hususlara vurgu yaptı
“Bismilalhırrahmanirrahim
Elhamdulıllahirabbilalemın vesselatu vesselamu alarasuluna Muhammed veala alıhı vesahbıhı ecmaın Bizi kendisinden ona haberdar eden , hayatı normal behimi varlıklar gibi yasamayı değil bütün mahlukların içerisinde en şerefli bir yeri imtiyaz etmek şerefine bizi ulaştıran rabbimize hamd olsun. Bildiğiniz üzere bizler Allah tarafından gönderilen elçilerin yolcularıyız. Onların tabileriyiz Onlar bize yol gösterdiler. Selam bu düşünceyi yaşayan ve bunu hayata intikale çaba gösteren bütün müminlere olsun. Kardeşlerim bizler hepimiz resulun söylediği gibi yarın huzura çıkacağız Oraya gideceğimiz gün bize soracağı şey şu nimetimden istifade edip emirlerimi dinlemediniz mi. Bundan hesaba çekileceğiz. Çünkü hiçbir şey boş yere yaratılmamıştır. Eğer bugün sahip olduğumuz çeşitli nimetler arzu ettiğimiz gibi bizim tarafımızdan harcanıyor ise bilelim ki bunun muhakkak yarın karşılığı çıkacaktır. Tekasür de öyle demiyor mu ‘sümme letus elun yevme izin anın neım’ sonra siz o gün size verilen nimetlerden hisaba çekileceksiniz’.Bu idrak içerisinde hepimiz yarına ne hazırladığıma bakmak durumundayız. Haşr süresinin bir ayetinde ne diyor ‘vel tenzur nefsun ma gaddemat ligadin’ herkes yarına ne hazırladığına baksın. Hepimiz zaman zaman akşam evimize vardığımızda, hazırladıklarımıza bir bakmak durumundayız neyi hazırladık yarın göç başladığı zaman nasıl bir amelle gideceğimizin muhasebesini daha henüz ligad yarın diye hitap edilen an gelmeden önce kendimizi hisaba çekmek durumundayız. Mesajlarda diyor ki kendinizi hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin. Bizler bu idrak içerisinde bu noktaya Allahın izniyle varmak arzusundayız gelişimizde toplanma sebebini hepiniz bilmektesiniz. Bütün gayemiz yarın giderken ne gibi güzel amellerle gideriz hangi şeylerden uzak kalmamızın lazım geldiğinin idrakini yakalayarak böylece gideceğimiz gün ‘Rabbim senden başka ilah edinmedik Rabbimiz Hz. Muhammed (sav)’in getirdiği mesajın ötesinde başka bir yol izlemedik. Din pazarında çeşitli mallar satanların müzeyyef manasız parasız şeyler satanların sattıklarına tabi olmadık. Cennet satanların cennete insanları kandırarak böylece şunu yaparak cennete gideceksiniz diyenlerin o ucuz satışlarına tabi olmadık. Biz bildik ki Muhammedi (sav) in başından geçenlerin, cenneti kazanmanın ne kadar zor olduğunu anladık. Evet O 23 senelik hayatı içerisinde rabbimin rızasını kazanıyım diyerek geceyi gündüze katıp böylece tek ona kulluk etti. Çaba gösterdi, gayret sarfetti. Ondan da öğreniyoruz ki onun sünnetinden ve hadislerinden anlıyoruz ki cenneti kazanmak O’nun rızasına nail olabilmek de kolay değil. Emek sarfetmek gerekiyor cehd etmek gerekiyor.
Hicret bi yerden terk başka bir yere göç etmek demektir. Bir yerin yanlışlarını terk edip doğru olanına gitmektir. Yanlış da kalıp böylece temenni etmek değil aslında yanlış gördüğümüz şeylerden doğru olana rızasına uygun amellere yöneltmektir. Hicreti geniş manasıyla ele alıp böylece izah etmemiz gerekiyor. Ancak zamanımızın darlığı dolayısıyla birkaç noktaya işret edeceğiz. Şunu hemen belirtelim bilelim ki kalpazanların bedava dağıttıkları paralara önem vermeyin. Piyasa fazla kalpazanlarla dolu. Müzeyyef paralar icat ederek cennet vuruşluk yapanları yanlış sözlerine inanmayın. Yarın çok zor bir gün. Hz. Muhammed (sav) bile Fatıma sına diyordu ki Ey kızım sen yarın kendi amelinle muhasebe edileceksin Senin amelin seni ya cennete ya cehenneme sevk edecektir. Benim yarın sana en ufak bir faydam olmayacaktır Dediler ki ya Resulallah sen demi evet evet bende O’nun rahmetı onun refet sıfatı gerçekleşmesse ben de Rabbımin rızasını kazanmak noktasında epeyce sıkıntı çekeceğim diyor. Hicret bunu anlatıyor bize.Hicret bır sıkıntıyı anlatıyor . Bu bize örnek olarak karsımıza durmalı ve hicretin ne kadar zor olduğunu coluk çocuğunu yetiştiği yurdu ve icabında sevdiği akraba talukatını bırakıp gitmenin gerekebileceğini düşünmeliyiz. Buna fiziki hicret diyebiliriz
Hicret sadece Hz. Muhammed’in (sav) Mekke den Medine ye göçü değil, aynı zamanda Kuranın bütünlüğü içerisinde olaya baktığımızda batıldan hakka,kötüden iyiye,hevadan vahye, zulümden adalete ,çokluğa kulluktan tek Allaha kulluğa doğru bur yöneliştir. Her bir müslümanın bu hicreti kendi içinde yaşaması gerekir. Bu yolda rehberi Kuran ve Resulün örnekliği olmalıdır.Elbette bu yolda sıkıntılar ve zorluklar olacaktır.Ancak şahitliğimizin gereği budur.Nitekim Kerbala kıyamının yıldönümünün yeni geçtiği günlerden geçiyoruz. Hz.Hüseyin ‘de hicretini ,şahitliğini zulümden adalete yapmış ve çağlara mesaj veren bir kıyamın örnekliğini sunmuştur.Hakkı hakim kılmak isteyen tüm müminlerin bu anlayış içerisinde hicreti ve Kerbela örnekliğini özümsemeleri gerekmektedir. Bu tür toplantıların hicret ve Hz.Hüseyin şahitliğini tekrar gündeme getirip ,gençlerimize bu mirası aktarmada vesile olması temennisi ile Hepinizi Rahmeti bol,Bağışlaması bol,tek Rabbimiz olan Alallah’a Emanet Ediyorum.” Diyerek konuşmasını tamamladı.
Program; İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı, İLKAV Çocuk Kulübü’nün, yaşları küçük ama sözleri büyük dev korosunun seslendirdiği ezgilerin oluşturduğu duygu dolu atmosferle ilerledi. Ardından Bilal ve Ahmet Osmanlı kardeşlerimizin samimiyetlerini katarak seslendirdikleri ezgi ve neşideler salonda büyük bir coşkuyla karşılık buldu. Bu atmosfer Radyo Denge Müdürü Hayati İsaoğlu’nun Radyo Denge nin 17 yıllık mücadelesi ve misyonuyla taviz vermeden ilerlemeye çalıştığını,teknik ve porgram düzeyinde daha iyi bir seviyeye geldiklerini ifade ettikten sonra özellikle kermeste emeği geçen vakıf mensupları ile ve radyo dinleyicilerine ve ayrıca programda emeği geçen herkese teşekkür ve dualarını sundu.
Radyo Denge Programcılarından Alper Tuna nın seslendirdiği Bugün Beni Yok Sayın isimli şiiriyle devam etti. Devamında henüz çıkmamış olan albümünden bir ezgiyle Harun Beyaz gecemizi sürpriz bir şekilde renklendirerek katkı sağladı. Hiç vakit kaybetmeden her hicret gecemizde bizden desteklerini esirgemeyen vefalı sanatçı dostumuz Yusuf Can sahne aldı. Ortalama 30 dakika süren bu mini konserde Yusuf Can, Unutulmayan ezgilerinden Kutlu Bir Sevda, İbrahim ve Dostum eserleriyle gecemizin hatırlanacak anları arasında yerini aldı.
Radyo Dengede Programlarını yıllardır aralıksız devam ettirmeye çalışan programcıların samimi programlarının kısa tanıtımıyla süren etkinlik Alper Tuna nın seslendirdiği bir şiirle devam etti. Programın başından sonuna özveriyle, detaya boğmadan gerçekleştirdiği güzel sunumuyla Bahaeddin Carda Böyle bir organizasyonun oluşmasında büyük emekleri olan değerli Sponsor Firmalar (Ana Sponsor Huzur Psikolojik Danışmanlık, Enti Halı, Asımın Nesli Kreş ve Gündüz Bakım Evi, Rengi Alem Alışveriş Merkezi, Güneş Halı Yıkama, Benli Kitap Kırtasiye, , JETPET İmer Petrol, Belpınar Et Ürünleri, Gönen Deva Gıda, Can Sürücü Kursu, Şelale Giyim, Kayra Hediyelik Oyuncak, Kalecik İnşaat Emlak, Falafelanka Etsiz Çiğ Köfte ve İLKAV )’a birer birer teşekkür ederek sahneyi büyük bir coşkuyla sanatçı dostumuz Ömer Karaoğlu na bıraktı. Ömer Karaoğlu ‘nun 1 saati aşan coşkunun hiç dinmediği konserinde Özellikle Mekke, Şehit Türküsü, La ilahe illallah ezgileri ve Radyo Denge dinleyicilerinin ezgilere bir koro gibi eşlik etmesiyle ve artık neredeyse ezbere bilinen sloganlaşmış eserleriyle program 21.30 civarında sona erdirildi.
Hem katılımcılar, hem de dinleyicilerin memnuniyetlerinin ifade ettikleri organizasyon soğuk hava şartlarına rağmen vefalı Radyo Denge dinleyicilerinin teveccühüyle yüreklerde sıcak bir atmosfer bırakılarak salon terk edildi.