CUMA HUTBESİ (06.12.2013) Şahin ÖZDAŞ
(يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَنفِقُواْ مِمَّا رَزَقْنَاكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَ يَوْمٌ لاَّ بَيْعٌ فِيهِ وَلاَ خُلَّةٌ وَلاَ شَفَاعَةٌ وَالْكَافِرُونَ هُمُ الظَّالِمُونَ (2/254
Öncelikle; Mümtaz bir vakıf olan ilmi ve kültürel araştırmalar vakfımızda, siz değerli kardeşlerimizle bizleri burada tanıştıran, biri birimizle kaynaştıran ve bu kürsüde sizlere konuşturan Allah (cc)’u Teâlâ’ya hamdü senalar olsun. Ayrıca vakfımızı kuran, kuruluşundan itibaren vakfımıza emeği geçen, her türlü maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen, özellikle içinde bulunduğumuz konferans salonumuz içinde infakta bulunarak, her türlü giderini karşılayan, bizlerin haftada bir kez dahi olsa burada buluşmamıza vesile olan, Ehli imanı biri birine bağlayan vakfımızın, muhterem gönüllüsü ağabey ve kardeşlerimize de selam olsun. Allah (cc) kendilerinden razı olsun, yar ve yardımcıları olsun.
Muhterem Kardeşlerim sözlükte “Malı veya parayı elden çıkarmak” anlamına gelen infak, İslam dininde; Sırf Allah (cc) rızası için, Allah (cc)’u Teâlâ’nın hoşnutluğunu kazanmak için, malını Allah (cc) yolunda sarf etmek amacıyla, kişinin kendi servetinden harcama yapması, yani aynî ve nakdî yardımda bulunması demektir. Bu yönüyle infak; Hem farz olan zekâtı, hem vacip olan kurbanı, hem fıtır sadakasını ve gönüllü olarak yapılan her çeşit yardımı da içine alır.
İslam Dininde esas olan, tevhid ekseninde bir imandır. Ancak iman, tek başına yeterli değildir. İslam’ın ikinci cüzü ise amel-i salihtir. Allah (cc)’a itaat ve ibadet niyeti ile yapılan, Islam’a ve Müslümanlara faydası olan her harcama, yani Allah (cc) yolunda yapılan her infak ameli salihtir. Aynı zamanda infak; Farz olan cihadında bir şubesidir. Mülk ve servetin gerçek sahibi yalınızca Allah (cc)’tır. Allah (cc)’u Teâlâ kullarına emanet olarak verdiği bu serveti, Müslümanlar infak ederken, Allah (cc)’ın isminin zikredildiği, adının yüceltildiği mekanlara, Müslümanların toplanarak Kur’an eğitimi aldığı, şirk ve tevhidi öğrendiği, içinde bulunduğumuz ilim meclisleri gibi yerlere, infakta bulunmaları gerekmektedir.
Rabbimiz Bakara Suresi 254. Ayet-i celile de “Ey iman edenler! Hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkâr edenler ise zalimlerin ta kendileridir” Buyurmaktadır.
Biraz öncede gerek izlediğimiz slaytlarda ve gerekse de Emrullah hocamızın sohbetinden de anladık ki, içinde bulunduğumuz salonumuzun satın alınması ve biz Müslümanlara kazandırılması hasıl olmuştur. Hutbeme başlarken infakta bulunan kardeşlerime nasıl duada bulunduysam, bu salonumuzun satın alınmasında da yardımda bulunan kardeşlerime, Müslümanların çokça dualar göndereceği inancındayım.
Muhterem Din Kardeşlerim “ölüm engellenmesi en zor şey, hayat ise bitmesi en kolay olandır” Şunu unutmayalım ki geri dönüşü olmayan bir yola girmeden, kervan gelip göçmeden, nedamet ve pişmanlık içinde kalmadan, gücümüz yettiğince infakta bulunalım. Yoksa hesap günü gelip çattığında, yalvarmanın, geri dönmek istemenin hiçbir faydası olamaz. Hutbeme Münafıkun Suresi 10. ayet-i celile ile son vermek istiyorum. “Sizden birinize ölüm gelip de: 'Rabbim, beni yakın bir süreye (ecele) kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam' demezden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin” Hepinizi Allah (cc)’a emanet ediyorum E.S