İŞGAL ALTINDAKİ MUKADDES BELDE ve MESCİDLERİN KURTULUŞ YOLU (Kendi Sesinden Şiir)
İŞGAL ALTINDAKİ MUKADDES BELDE
ve MESCİDLERİN KURTULUŞ YOLU
Yalnız Kudüs-Aksâ değil, Mekke ve Kâbe de işgal altında
İki işgalci, yakın dost ve müttefik, İslam’ın karşısında
“Kâbe imamı” denen zalim, terörist Amerika’yı metheder
ABD-İsrail silahları ise, sürekli Müslim katleder
Hepsi işgal altında; Kâbe, Aksâ ve Nebevî mescitler
Mekke, Medine ve Kudüs’deki, mukaddes emanetler
Rabbimizin mübarek kıldığı Kâbe ve Aksâ, ümmete emanetti
İkisi de işgale uğradı, çünkü ümmet tevhid ve vahdeti kaybetti
Allah, “emrolunduğun gibi dosdoğru ol”, istikameti koru diyordu
“Rabbimiz Allah’tır” deyip dosdoğru olana, yardım vadediyordu
İzzet ve emanet yitirildi, ümmet kaybedince istikameti
İlahî yardım ve rahmetten mahrum kalarak, hak etti bu zilleti
Üç mescidin anlam ve değeri, ümmet onuruyla özdeştir
Ümmet izzeti kazanmadan, kurtuluş, beyhude özleyiştir
Yozlaşıp Yahudileşen ümmet imtihanda, manevi bir Tih’te
Hablullah’a sarılıp Tih’ten çıksa, Allah izzet de verir, fetih de
Zilletten çıkmak için, Kur’an ve Rasule sarılan ümmet gerek
“Küfür tek millet”e karşı, Hak yolunda “tek İslâmî millet” gerek
Tih’ten çıkamayan ümmet, izzete kavuşamaz, sürekli zelil olur
Bâtıl işgal ve kuşatmayı asla aşamaz, her zaman rezil olur
Hâlbuki, “Hak gelse bâtıl zail olur”, bu Yüce Allah’ın va’didir
Hakk’ı doğru temsil etmeyen zelil olur, bu da O’nun takdiridir
Kurtuluş yok; ümmet tekrar Kur’an’la izzete kavuşmadan
İzzet yok; Müslim coğrafyası İslam hâkimiyetine ulaşmadan
Bölgenin tümünde hâkim, şirke bulaşmış statüko dinleri
Bu yüzden bitmez, Siyonist’e dostlukları, Mü’min’lere kinleri
Coğrafyamızdaki, tüm mescidler de statüko dininin işgalinde
Hutbe ve dinî vaaz, Hak-batıl sentezi olan bu dinin tekelinde
Cami ve mescidlerde dua edilir, egemen İslam düşmanlarına
Allah’ın şeriatı ise, tehdit sayılıp atılır hayat dışına
Camide Kur’an okuyan yönetici, şirk yasalarıyla hükmeder
“Kur’an hayata hâkim olsun” demeyenleri, sürü misali güder
Geleneksel ve modern bid’atlerle kuşatılmıştır, bütün mescidler
Hak dini anlatana yönelir, susturmak için baskı ve tehditler
Bütün mescid ve beldeler, kurtuluş için İslamî yönetimi bekler
Vahyin rüzgârı eserse bölgede, ancak onunla dirilir yürekler
Kurtulamaz Mekke, Kudüs, Kâbe ve Aksâ, vahiyle dirilmeden
Ankara, Tahran, Kahire, Şam ve Riyad, İslam’la yönetilmeden
Kudüs, ulusalcı-laik Arap’lara verilse, Aksâ yine kurtulmaz
İşgalci değişir, zulüm farklı boyuta geçer, ama izzeti bulmaz
Kâbe, bayrağında “tevhid kelimesi” olan bir zalimin işgalinde
O hürriyetine kavuşur, ancak İslam’la hükmedilmesi halinde
Ümmet, istikameti bozup zelil oldu, kaybedildi Kâbe ve Aksâ
Kur’an’a sarılıp gaybî yardımı hak etmeden, kurtulamaz asla
İlâhî yardımsız beşerî savaşta, ancak güçlü olan gâlip olur
Müslim ilahi yardım alınca, daha güçlü kâfir bile mağlup olur
Yalnız Filistin’deki bir avuç mü’min, ilâhî yardımı hak ediyor
Bu yardımla, silah gücü büyük Siyonist orduya, azimle direniyor
Ümmet ise, Kur’an’a topluca sarılıp, kazanmazsa izzetini
Asla hak etmez Rabbin yardımını ve galip kılacak rahmetini
Haydi sorumluluk alıp, Kur’an ve sünnetle inşa edelim ümmeti
İlâhi yardımı hak edelim ki, Rabbimiz kaldırsın bizden zilleti
Ancak o zaman, Mekke, Kudüs ve ümmet de, izzetiyle buluşur
Ümmet coğrafyası da, Kâbe ve Aksâ da hürriyete kavuşur
Hep bu bölgeden yayıldı dünyaya, tevhid dininin mesajı
Ancak uzun zamandır kirlendi, Müslüman’ın akıde ve imajı
Kur’an ve sünnet eksenli Müslümanlık, bölgeyi yeniden kuşatsa
Vahiyle dirilen Müslüman, adil şahid olarak hayatında yaşatsa
Tahrif edilmiş din ve seküler sistemlerden, bunalmışken insanlık
Kur’an nuruyla buluşsa, Hak ve adaletle yok olacak karanlık
Önce kendimiz, Allah’ı razı edecek, emin, âdil Müslimler olalım
Sonra, insanlığı, dünyada adalete, ukbâda cennete çağıralım
Bu bilinçle, hep birlikte Kur’an ve sünnete topluca sarılalım
Kurtarıcı mesajın ışığını, yeniden tüm dünyaya yayalım
Yine bölgemizden doğup, dünyayı aydınlatsın tevhidin güneşi
İnsanlığı kurtaracak yalnız vahiydir, yoktur alternatifi ve eşi
Bu büyük sorumluluk, omuzlarındadır her bir Müslüman’ın
Hakkıyla yerine getirmeyen, gereğini yapmamış olur imanın
Allah lûtfetsin, bu imânî sorumluluğun idrakine ermeyi
Hakkıyla amel etmek için seferber olup, Hak yolda can vermeyi
Mehmet PAMAK