Müslümanlar, duygularını kabartacak her süreçte kolayca savruluveriyorlar. Duyguların ve heyecanların belirleyici olduğu, aklın ve vahyin denetiminden çıktığı anlar, savrulma riskinin, ölçüsüz ve ilkesiz davranmanın zirveye çıktığı anlardır. Böyle anlara örnek olarak, Tayyip Erdoğan’ın DAVOS’taki çıkışının akabinde yaşanan ilkesizlikleri, ya da Filistin İslami direnişinin en zor şartlara rağmen koruduğu ölçü ve ilkelerin, sözüm ona Gazze’ye yardım adına nasıl feda ediliverdiğini, seçim sürecinde medyatik propagandaların da tahrikiyle yapılan duygusal ve ölçüsüz tartışmaları gösterebiliriz. Bir de, toplumda tanınmış kimi erdemli insanların ölümü sonrasında yaşanan ölçüsüz ve ilkesiz tutumları zikredebiliriz ki, yazımızda bu konu üzerinde durmaya çalışacağız.
Ölüm Vahyi Ölçüleri Unutmaya Değil Hatırlamaya Vesile Olmalıdır
Allah'ın, “İmanına Şirk Bulaştıran”ları İmana Çağırması Ne Demektir?