3,1K
Ankara'da Siyonist elçilik önündeki protestolar devam ediyor
Filistin Dostları Platformu'nun çağrısıyla protestocular Hem Siyonist Elçilik hem de Gaby Levi'nin konutu olarak kullanılan adreste dünden bugüne tepkilerini göstermeye devam ediyorlar. Gösteriye yoğun bir katılım vardı. Özellikle dün akşam saatlerine doğru yakın illerden gelen göstericilerin katılımıyla daha büyük sayıya ulaşan göstericiler; "Kahrolsun Siyonist İsrail", "Yaşasın Küresel İntifada", "Uyan Diren Özgürleş", "Rotamız Gazze Yükümüz Direniş", "Yaşasın İslami Direnişimiz", "İslami Direniş Kazanacak, Siyonist Devlet Yıkılacak" sloganlarını attılar, tekbir ve "la ilahe illallah" haykırışlarıyla meydanı inlettiler. Eyleme İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı (İLKAV), Genç Birikim Dergisi, Araştırma Vakfı (AKEV), Vahdet Vakfı, Mahrumlarla Dayanışma Vakfı (MEKDAV), Merhamet Derneği, ASDER, Kardelen Vakfı, Mazlum-Der, Özgür-Eğitim Sendikası, Memur-Sen, Saadet Partisi gibi birçok kuruluş katıldı. Geç vakitlere doğru eyleme bazı sol gruplar da destek verdiler.
Eylemde 31 Mayıs'ta gün boyu aralıklarla yapılan basın açıklamalarında sırasıyla Genç Birikim'den Ali Kaçar, İLKAV'dan Mehmet Pamak, Bülent Koca, Merhamet Derneği'nden Mehmet Emin Akın, Vahdet Vakfın'dan Muhittin Özdemir, İHH temsilcisi Mustafa Sinan, ASDER Ankara Şubesi fahri başkanı Şahin Özdaş, Siyonist devletin katliamını, terörünü, korsanlığını protesto eden, tüm dünyanın ve TC hükümetinin sorumluluklarını hatırlatan, Müslüman olarak bizim insani ve İslami sorumluluklarımızı gündemleştiren konuşmalar yaptılar. Zaman zaman eyleme destek için gelen Mazlum-Der, Memur-sen, AGD, Saadet Partisi temsilcileriyle, Konya, Isparta, Amasya, çorum, Kayseri vb illerden gelen destekçilerin temsilcileri de yaptıkları kısa konuşmalarla Siyonist terör devletinin katliamını protesto ettiler.
Pek çok kuruluş adına yapılan açıklamalarda özetle şunlar ifade edildi:
"İsrail tıpkı hamisi ABD gibi mazlum bir halkın topraklarını terörle, katliamla ele geçirip gasp ederek kurulmuş ve sürekli mazlumların kanıyla beslenen vampir terör devletidir. 62 yıldır işgal ettiği Filistin topraklarında sürekli kan dökmekte, akıl almaz zulümlerle, hayvandan aşağı konumu temsil eden insandışılaşmış vahşetlerle mazlum Filistin halkını yok etmeye, soykırıma uğratmaya çalışmaktadır. Filistin halkının İslami kimliğini kuşanarak HAMAS önderliğinde vahiyle yeniden dirilişi yaşamasını ve onurlu İslami direnişini bölgedeki hegemonyaları için büyük tehlike olarak gören Siyonist katiller ve küresel emperyalist destekçileri ile bölgedeki işbirlikçi yönetimler hep birlikte bu gelişmenin önünü kesmeye, Filistin halkının İslami hükümet kurmasını engellemeye, kendi topraklarında insanca Müslümanca yaşamasına fırsat vermemeye çalışıyorlar. Bu amaçla Filistin halkını sindirmeye, İslami direnişten vazgeçirip Siyonist terör devlketiyle uzlaşmaya, işgalciyi tanımaya zorlamaktadırlar. Gazze'ye sıkıştırıp çevresini duvarlarla çevirip, açlığa, susuzluğa, elektiriksizliğe, gıdasılığa,ilaçsızlığa, hasılı en zaruri ihtiyaçlarını bile gidermekten mahrum bırakarak bu emperyalist projeye teslime zorlamaktadırlar. Her taraftan kuşattıkları Gazze'ye tünellerden gıda ve ilaç girişini bile işbirlikçi Firavun yönetimi ve işbirlikçi Abbas ile de ittifak ederek engellemeye, nefes borularını dahi kesmeye teşebbüs etmiş bulunmaktadırlar.
İşte böyle bir kuşatılmışlık ve ahlaksız ambargo uygulamasıyla yok edilmek istenen bir halka hiç değilse acil ihtiyaçlarını karşılamak üzere tamamen insani amaçlarla Gazze'ye gitmek isteyen gemilere ve bu gemilerdeki silahsız sivil yardımseverlere uluslar arası sularda savaş gemileriyle saldırıya geçen ve bugüne kadar da hiçbir hukuku tanımamış olan korsan terör devleti, kendisine yakışan alçakça, hatta alçaklığın bile bir seviyeyi ifade etmesi sebebiyle ancak çukur denebilecek hayvandan aşağı bir uygulamayla yeni bir vahşetin altına daha imza atmıştır. Bir kısım kardeşlerimiz şehid edilmiş, bir kısmı yaralanmış, bir kısmı da esir edilmişlerdir.
Bugün tüm dünya insanlığının aşağılandığı, insanlık onurunun ayaklar altına alındığı, insani erdemlerin horlandığı bir gündür. Evet bugün Siyonist terör devletinin aşağılık bir korsanlıkla insaniliğe meydan okuduğu, gözü dönmüşlüğün zirvesine çıkarak tüm dünyayı ve her türlü hukuk anlayışını katil silahlarıyla tehdit ettiği bir gündür. Bu sebeple de bu büyük saldırıya, vahşete karşı suskun kalanların, herhangi bir yaptırımla terör devletine haddine bildirmek üzere harekete geçmeyenlerin utançla başlarını yere eğmeleri gereken bir gündür.
Bizler, başta TC hükümeti olmak üzere, yükü insanlık olan gemilerde vatandaşları bulunan 32 ülkenin yönetimlerini, eğer hâlâ bir nebze insani erdem ve ahlaki değerlere sahipseler, terör devletinin bu korsanlığına vakit geçirmeden hemen müdahale etmelerinin, derhal bir takım acil yaptırımlarla karşı karşıya bırakmak üzere hemen harekete geçmelerinin en temel insani sorumlulukları olduğunu hatırlatıyoruz. Bizzat kendi kararıyla kurduğu Siyonist terör devletinin kuruluşundan bu yana 100 civarındaki kararını tanımadığını, bu kararlara uymayı reddettiğini ve buna rağmen de hiçbir yaptırıma muhatap kılınmadığını hatırlatarak BM'i de artık kararlarının arkasında durmaya ve terör devletinin destekçiliğini, hamiliğini bırakarak, kendi ürettiği bu canavarı acil yaptırımlarla terbiye etmeye çağırıyoruz.
AKP hükümetini de, bugüne kadar olduğu gibi "one minute" çıkışlarıyla takdir edilecek tavırlar sergileyip, ondan sonra da hiçbir somut adım atmadan bütün ilişkilerini hiçbir şey olmamışçasına sürdürmesi misali turasızlıklardan kurtulmaya çağırıyoruz. Bu bağlamda, işgali sona erdirmesi ya da hiç değilse Gazze'ye yönelik zalim ambargo ve kuşatmanın kaldırılması gibi hiçbir talepte bulunmadan İsrail terör devletinin 20 yıldır beklediği OECD üyeliğini tamamen karşılıksız biçimde ona hediye etmesi gibi terör devletini daha da azdıran ikiyüzlü tutumlardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Yani bugüne kadar yapa geldiği gibi, hiçbir yaptırıma yönelmeden tepkiyi sadece söylemde bırakarak İsrail terör devletini daha da azgınlaştıran edilgen, pasif tutumunu hiç değilse bundan sonra terk etmeye, öncelikle terör devletinin elçisini ülkeden kovmaya, ardından da derhal bütün askeri, istihbari ve ticari anlaşmaları iptal ederek, bu terör devletine ve korsanlıklarına karşı açık ve net bir tavrı, somut yaptırımlar da içerecek boyutta takınmaya çağırıyoruz.
Bizler de Müslümanlar ve tüm erdemli insanlar olarak, meydanlardaki kitlesel eylemliliklerimizle, bir yandan zalim işgalci terör devletinin işgal ve zulümlerine karşı itiraz ve protestolarımızı yükseltip, katliam ve terörünü ifşa ederek onu dünya kamu oyu önünde yalnızlaştırma çabası gösterirken, bir yandan da ülkelerimizdeki yönetimleri bu terör devletine ve hamileri küresel emperyalistlere karşı yüreklendirecek, bir an önce yaptırım amaçlı uygulamalar için harekete geçirecek baskı ve çabalarımızı sürdürmeliyiz.
Ayrıca Müslümanlar olarak esas ve sürekli işimiz olan, ümmeti vahiyle inşa stratejimizi her şartta ve durumda aksatmadan sürdürmeliyiz. Bilmeliyiz ki, Filistin'in, Kudüs'ün, Aksa'nın gerçek anlamda kurtuluşu da, topyekun Ümmetin kurtuluşu da, hatta tüm ezilen halkların, "başka bir dünya mümkün" sloganıyla umut arayan tüm dünya insanlığının işgal, sömürü, zulüm ve adaletsizliklerden kurtuluşu da Kur'an'ın karanlıklardan aydınlığa çıkaran, zulümden kurtarıp adalete ulaştıran mesajının, Resulullah (s)in ve eğittiği ilk Kur'an neslinin yolunu takiple oluşturulacak çağımızın "Kur'an Toplumu"nun örnekliğinde/modelliğinde tüm dünyaya sunulmasından ve ümmetin vahiyle yeniden dirilip tevhide vahdeti sağlayarak izzetli günlerine kavuşmasıyla Allah'ın vaat ettiği yardıma müstahak olmasından geçmektedir."
Polisin saldırgan tutumu
Protesto gösterileri aynı yerde hala devam ediyor. Daha önce gösteriye müdahale etmeyen polis bu sabah saatlerinde katılımın azalmasını fırsat bilerek kardeşlerimize müdahale etti. Çok kalabalık bir ekiple yaklaşık 15 kişilik gruba çok sert bir şekilde müdahale eden polis gemideki savunmasız kardeşlerimize yaptığı müdahaleyle Siyonist askerleri aratmıyordu. Göstericileri yaklaşık 50 m. sürükleyen polis bu arada yumruklarla, coplarla kardeşlerimizi feci şekilde dövdülerbazı kardeşlerimiz hastaneye kaldırılırken diğerleri hafif yaralarla bu saldırıyı yakında bulunan Seğmenler parkına sığınarak atlattılar. Buna rağmen gösteriler hala devam etmekte.
Bu akşam basın açıklaması ve gıyabi cenaze namazına davet
Şu an da eylem Siyonist elçilik ve elçinin konutunun önünde devam etmekle birlikte Ankara Filistin Dostları Platformu'nun açıklamasına göre bugün saat 18.30'da Siyonist elçiliğin bitişiğindeki Seğmenler Parkı'nda geniş katılımlı bir basın açıklamasını müteakip önce Kur'an-ı Kerim tilaveti yapılacak, sonra da Gemi ve Gazze şehidleri için gıyabi cenaze namazı kılınacaktır. Bütün Müslümanlar, onurlu, duyarlı insanlar bu eyleme katılmaya ve Siyonist katillere karşı tepkilerini göstermeye çağırılmışlardır.
ADRES; Atatürk bulvarı SeğmenlerParkı Yanı Farabi Sk. (Protokol Yolu) Kavaklıdere-ANKARA