2,8K
Almanya’da muhacir olduğum 1999-2000 yıllarında gerçekleştirdiğim geçmişime dair sorgulamayı ve yaptığım mücadele sonucunda başıma gelenleri daha özlü bir biçimde bir de şiir formunda anlatayım diye yazdıklarımdan bazı bölümleri daha paylaşmak istiyorum.
16.08.2000-Duisburg
Bu ülke bizim
Bizim memleketimiz
Bu topraklar bizim
Dedemizden emanetimiz
İslam toprağıdır ülkemiz
emperyalistlerce gasp edilen
Bizim mazlum halkımız
Pozitivizme peşkeş çekilen
Bizim ülkemizde
Fitne
fesad
şirk egemendir
günümüzde
İslami kimlik ibrazı suç.
İslam’ın şeriatı mahkum.
Sürekli ezilen,
bir ülke dolusu mazlum.
Müslümanlar
ve tüm mazlumlar mahrum
temel hak ve özgürlüklerden
Öz vatanında
insanca,
Müslüman’ca hayat sürmekten
Batıl düşünce
empoze edilir sürekli
ve tek kimlik dayatılır zalimlerce
Hele hakaret, baskı ve işkence
terör, hırsızlık, şiddet
suistimal ve rüşvet
en tabii hal kabul edilir
ve ıslah edici çaba, hep tanklarla ezilir
laik sistemde.
Yasaktır özgür düşünce.
İslami kimlikse
tehlike ve öncelikli tehdit sayılır egemenlerce.
İnsanlık onuruna gelince
müebbete mahkumdur
gasp edilen yurdumuzda.
Meydanlarında
özgürlük isteyenlerin coplandığı
Zindanlarına
hep mazlumların atıldığı
Aslında baştan başa
zindana çevrilen
Haksızlıkla,
zulümle,
sefaletle
insanı canından bezdiren
Halkının çoğunluğu
ülkesini terk etmeyi düşleyen
Susturulmuş,
sindirilmiş,
bezdirilmiş insanların
ıstıraplarıyla sürekli inleyen
bu ülke bizim
Darbelerin sık yapıldığı
sürekli muhtıraların verildiği
bürokrat despotların yönettiği
zorla asker ve vergi alınan halkın tehdit sayıldığı
evlatlarının asker oldukları ordu tarafından
sürekli baskı altında tutulan
bu ülke bizim
Bürokratların efendi sayıldığı
halkların köleleştirildiği
farklı düşünenin ötekileştirildiği
bu ülke bizim
emperyalist kültüre teslim edilen.
Bir avuç patronun,
fakir kitleleri sömürdüğü
Çocukların,
çöplüklerden karnını doyurduğu
ve sokaklarında süründüğü
“Tinerci”
ve “sokak çocuğu” kavramlarının
utanmazca üretildiği
Emekçilerin,
köleleştirildiği
bu ülke bizim
zalimlerce yönetilen
Okullarında,
resmi ideoloji dayatılan
İnsanları,
iki yüzlülüğe zorlanan
Çocukları bile özgür olmayan
bu ülke bizim
ifsad edilen
Doğası,
sürekli tahrip edilen
Halkları,
her yönden sömürülen
Bütçeleri,
hep açık veren
Suistimalde hep önde giden
bu ülke bizim
talan edilen
emperyalizme peşkeş çekilen
Hudutlarından sokulmadığımız
İslami kimliğin
ve insanlık onurunun tutuklandığı
bu ülke bizim
Tesettürün aşağılandığı
Devlet kapılarından kovulduğu
Sakallı ve sarıklıların
göz altında tutulduğu
bu topraklar bizim
gasp edilen
Farklılıklara
tahammül edilmeyen
Farklı dil, kültür, düşünce ve kıyafete
hiç fırsat verilmeyen
Farklılık adına ne varsa
sürekli saldırılan
ve baskı altında tutulan
İnsanları
iki yüzlülüğe zorlanan
bu ülke bizim
Ümmetçiliğin
dışlandığı ve horlandığı
Farklı ırktan olmanın
suç sayıldığı
Tek tip insanın
dayatıldığı
Bu ülke bizim
zulümle yönetilen
Kur’an eğitiminin suç sayıldığı
Kur’an kurslarının yasaklandığı
İslam’a göre yaşamanın
saldırıya maruz kaldığı
İnsan hak ve onurunun
hep horlandığı
Adaletin
ayaklar altına alındığı
Keyfiliğin
iyice azgınlaştığı
bu ülke bizim
tağutlarca hükmedilen
Evet
Bizim bu ülke
Bilmeli her kimse
Emanettir dedelerimizden
ve yüz binlerce şehidimizden
Bu topraklar bizim
zalimlerce tahakküm edilen
Ve bugün, öz topraklarında
biziz ezilen
İslam yurdunda Müslümanlarız
esir edilen
Bu ülke bizim
Peki nerede halkımız
Onlar da bizim kaybımız
O halde bulmalıyız tekrardan
Ve kazanmaya
başlamalıyız yine insandan
ülke kazanılamaz
insanı kazanmadan
Bu yüzden
Güzel yapılmalı
şahidliği vahyin
İnsanlara net yayılmalı
daveti tevhidin
Halkımız özündekini
tevhidle değiştirmeli
bu toplumsal değişim için
çabalar gösterilmeli
Bu ülke bizim
gasp edilen
Ayağa kalkmalıyız hemen
çok geçmeden.
Biz olmalıyız,
bağımsızlık ve hak isteyen
zalime karşı direnen
Yiğitler bulmalıyız,
Özgürlüğü özleyen
ve bedelini erinmeden ödeyen
Haz duymalıyız,
Allah yolunda mücadeleden.
Özgürlüğü yeniden kazanmak
insanlık onuruna kavuşmak
ve İslam topraklarında
İslam’ın izzetini savunmak
bedel ödemek ister
Sorumluluğun
ve imanın bilincini kuşanmak ister
Fedakar ve onurlu yürek ister
Tavizsiz davetle, toplumu dönüştürmek
ve zulme direnmek ister
Adaleti, tevhidi
yeniden hakim kılmak ister
İşte bu yolda hemen
ve ertelemeden
harekete geçilmeli
Şehir, şehir
köy, köy gezilmeli
memleketimiz
Ülkemizin her yanına
yılmadan, bıkmadan götürülmeli
tevhidi davetimiz
Merhametle kucaklanıp
hakikat açıkça anlatılmalı
bütün insanlara.
Zalimler iyice tanıtılmalı
ezilen kitlelere.
Zalime karşı durulmalı
destek verip de ezilenlere.
Ülkemizin sokakları
ve tüm alanları
bizim olmalı
Bizimle dolup, taşmalı
Tevhid marşlarıyla inlemeli
meydanlarımız.
Özgürlük türküleri söylemeli
insanlarımız.
Özgür oluncaya
ve ölünceye kadar
tevhidi direnişte sabit kalmalı ayaklarımız.
Bayraklaşarak yücelmeli
İslami kimliğimiz
Kur’an’laşarak dönüşmeli
tüm ahvalimiz
Halkımızca algılanmalı
vahye şahidliğimiz
Sürekli yayılmalı
tevhidi davetimiz
hem de tavizsiz
Sabredip, direnilmeli
Allah yolunda
Haksöz patlamalı
zalimin suratında
Gedikler açılmalı
tüm zulüm surlarında
Korkmadan,
yılmadan
ve bıkmadan
koşulmalı
memleket meydanlarında
Nasıl Olmalı Bizim Ülkemiz ?
Bizim üllkemizde
bir daha
şirk andı içmeye zorlanmamalı
çocuklarımız.
Özgürce okula gidebilmeli
kızlarımız.
Fitneden, fesaddan emin olmalı
yarınlarımız.
Bir arada kardeşçe
yaşayabilmeli halklarımız
ve özgürce görünebilmeli
farklı kimliklerimiz.
Doğal karşılanmalı
ve bir çeşni oluşturmalı
farklılıklarımız.
Artık iki yüzlülük yapmaktan kurtulmalı
insanlarımız.
Ümmet bilinciyle ve adaletle kucaklaşmalı
bütün ırklarımız.
Ülkemizde
artık sömürülmemeli
fakirlerimiz.
Emeğinin hakkını tam almalı
emekçilerimiz.
Talan edilmeden
Emperyalizme peşkeş çekilmeden
Adaletle yönetilmeli
memleketimiz.
Ve artık
özgürce düşünebilmeli
aydınlarımız .
Zulüm görmeden yaşayabilmeli
tüm halklarımız .
Sağlıklı gelişebilmeli
çocuklarımız.
Zihinleri işgal edilmeden
karanlıkla gölgelenmeden
ideoloji dayatılmadan
ve şahsiyetleri örselenmeden
özgürce büyümeli evlatlarımız.
Uçurtmalar özgürce uçmalı
ülkemiz semalarında
Çocuklarımız
sağlıklı beslenmeli
ve özgürce oynamalı
öz vatanında
“tinerci”,
“sokak çocuğu”
olma riski taşımamalı
yarınlarında
İnsanlarımız, emin ve korkusuz olmalı
İslam topraklarında
Ve bizim ülkemiz geri alınmalı
Gasıplardan
işgalcilerden
Kurtarılmalı ülkemiz
müfsidlerden
ve zalimlerden
Hesap sorulmalı
tüm emperyalistlerden
işbirlikçi yönetimlerden
Ülkemizde yeniden
adalet mülkün temeli kılınmalı
İslam topraklarına
Allah’ın hükmü hâkim olmalı
İlahi hukukla,
insan haklarıyla
kurtarılmalı memleketimiz
tüm tağutlardan
Tevhid bayrakları dalgalanmalı her yana
memleket semalarından
Artık çıkarılmalı
ölü kitabı olmaktan,
anlaşılmalı ve yaşanmalı
Kur’an.
Ulaşmalı topluma
inerek tozlu raflardan.
Ve taşınmalı hayata
çıkarılıp süslü kaplardan.
Tevhid,
yeniden inmeli hayata
minarelerden,
ezanlardan.
Bireysel,
toplumsal,
kamusal alanları
kuşatmalı tekrardan
Kurtulmalı artık İslam
câmide tutuklu kalmaktan
ve zulümatı yok edecek Nur,
topluma yayılmalı Kur’an’dan
Yeniden tevhid rüzgarları esmeli
Vahyin aydınlığı cahiliye karanlıklarını kovmalı
Kur’an’ın aydınlığı şimşek gibi çakmalı
tüm dünyaya
İslam coğrafyasından