İLKAV’ın “Eğitimde Özgürlük İçin Beyaz Masa”sı Faaliyetlerine Başladı
Üniversiteye sokulmayan öğrenci ve avukatlar için tutanaklar tutuldu
“Eğitimde Özgürlük İçin Beyaz Masa” oluşturup, gönüllü avukatlarla Başörtüsü sebebiyle üniversiteye alınmayan kız öğrencilere hukuki yardım çalışması başlatan İLKAV üyeleri ve Avukatlar bugün saat 09.30 da Gazi Üniversitesi önüne geldiler. Fakültelere sokulmayan öğrencilerle birlikte avukatları Abdullah Çiftçi, Zeynep Şen, Hüseyin Yılmaz ve Zeynep Ülkü Taşyürek içeri girmek istediler. Ancak avukatlar kapıdan sokulmadılar.Öğrencilerin fakültelere girmelerinin engellendiği iç kapıya gitmek için bahçe kapısından sokulmayan avukatlar, bu engellemenin hukuka ve yasalara aykırı olduğunu söylediler. “Avukatlık görevimizi yapmamızı engelliyorsunuz, bu suçtur” dediler. Buna rağmen, kapıdaki görevliler “Rektörün talimatı var alamayız” diye ısrar ettiler.
Bunun üzerine, “Eğitimda Özgürlük İçin Beyaz Masa” oluşturan İLKAV’ın Başkanı Mehmet Pamak Avukatları içeri almayan görevliye, “Avukatları ve öğrencileri içeri almama talimatını ve kimliğinizi gösterirmisiniz” dedi. Görevli ısrarla kimliğini göstermekten ve ismini söylemekten kaçındı. Bunun üzerine Pamak, “Biz bu ülkenin vatandaşlarıyız, bizden zorla alınan vergilerle yapılan okullara girmemizi nasıl engellersiniz? Anayasa ve yasalarda bir yasak olmadığı halde, nasıl çocuklarımızın Başörtüleriyle okula girmesine engel olursunuz? Neden kimliğinizi göstermekten korkuyorsunuz? Bakın biz bunca zulme muhatap olduğumuz halde korkmuyoruz. Çünkü biz herkes için adalet ve özgürlük istiyoruz. Biz bu ülkenin insanları, hangi dinin ya da inancın müntesipleri olurlarsa olsunlar, birbirlerine kendi inançlarını dayatmadan barış ve iyi komşuluk ilişkileri içinde özgürce bir arada yaşamalarını istiyoruz. Bu sebeple de kimliğimizi açıkça ortaya koymaktan korkmuyoruz. Ama zorba rektörler ve bu zulme alet olanlar aynı açık yürekliliği gösteremiyor, kimliklerini gizlemek ihtiyacı duyuyorlar. Biz zorba değiliz, zorbalara karşı hak, adalet ve özgürlük mücadelesi veriyoruz. Bu sebeple de kimseden korkmuyoruz” dedi.
Daha sonra basına yönelik bir açıklama yapan Mehmet Pamak; “Ceza evlerine bile kimlik göstererek hiçbir engelle karşılaşmadan girebilen Avukatların, özgürlük adası olması gereken üniversitelere sokulmaması, üniversitelerin rektör despotizmi ile nasıl militarize edilddiklerini, nasıl faşist ve dogmatik bir zihniyetin kuşatması altına sokulduklarını göstermesi bakımından ibret verici bir durumdur. Biz bu durumu tutanaklarla tespit edip hukuki yolara başvuracağız. Ancak malesef yargıya güvenimiz de yoktur. Çünkü hergün darbe çığırtkanlığı yapan, iç savaş çığlıkları atan, eski yargıtay başsavcıları, anayasa profesörleri ve kimi gazeteciler, anayasa ve yasaları açıkça ihlal eden zorba rektörler için bir türlü harekete geçmeyen savcılar, yıllardır sırf adalet ve özgürlük işstediğimiz için bizim peşimizi bırakmıyorlar. Zorba rektörleri, iç savaş ve darbe tahrikçiliği yapan uluslacı Kemalistleri görmezden gelirken, anayasa ve yasaları uygulamaya çalışan ve üniversiteleri özgürleştirme vadinde bulunan YÖK Başkanı için hemen soruşturma başlatmış bulunuyorlar. Böylesine ideolojik ve böylesine önyargılı savcıların bulunduğu bir ülkede görece de olsa bir adalet ummak beyhudedir. Yargının bu kadar siyasallaşıp, ideolojik tassuplarla malül hale geldiği bir ülkede yaşamaktan utanç duyuyorum. Buna rağmen yine de, bu hukuksuzlukları belgeleyerek hukuki yolarla mücadeleyi denemeye devam edeceğiz.” dedi.
Ayrıca, aynı zamanda Gazi Üniversitesi öğrencisi de olan, Vakit Gazetesi muhabirinin kampüse girmesi üzerine sinirlenen görevliler muhabiri darp ederek okuldan attırmakla tehdit ettiler.
Daha sonra Avukatlar ve öğrenciler Üniversiteye sokulmamalarını belgeleyen tutanaklar tuttular ve hukuksuzluğu belgeleyen dosyalar hazırlayarak savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını ifade ederek oradan ayrıldılar.
Gazi üniversitesi önündeki tespiti müteakip aynı Avukatlar, Hacettepe Üniversitesi “Çocuk Eğitimi ve Gelişimi Fakültesi”nde okula alınmayan öğrencilerin daveti üzerine, oraya intikal ettiler. Bu okul önünde de yine avukatlar ve müvekkilleri öğrencilerin içeri girmesi engellenince, bu hukuksuzluk da tutanaklarla tespit edildi.Önce Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’na gidilebileceğini söyleyen görevlilerin yönlendirmesi üzerine de idari bölgeye giden avukatların daha sonra buraya bile girmesi engellendi.Fakat avukatlar tüm hukuksuzlukların takipçisi olacaklarını belirtip gerekli işlemleri yaptıktan sonra bölgeden ayrıldılar.
