Cumartesi, Haziran 7, 2025
Ana sayfa YazarlarEmrullah AYAN İLKAV’da Bayram Namazı eda edildi ve cemaat muhabbetle bayramlaştı

İLKAV’da Bayram Namazı eda edildi ve cemaat muhabbetle bayramlaştı

by İlkav Editor
69 👁
A+A-
Reset

İLKAV’da Bayram Namazı eda edildi ve cemaat muhabbetle bayramlaştı

İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı-İLKAV Konferans Salonunda, sabahın erken saatlerinde Kurban Bayramı namazını kılmak için mü’minler bir araya geldi.

 
Vakfın merkez binasında eda edilen namaza katılım oldukça yüksekti; cemaat birlikte namazlarını kıldı, dualar edip bayram sevincini paylaştı.Mü’minlerin Bayram namazını kılmalarının ardından bayramlaşma merasimi çok samimi görüntülere sahne oldu. Bayramlaşmadan sonra her bayramda mutad haline gelen çocuklara hediye oyuncakların dağıtımı gerçekleştirildi.

Bayram namazından önce, Emrullah Ayan sunduğu bayram vaazında şu konulara değindi:
İdrak edilen bugünlerin bizim için önemine işaret etti. Özellikle bir tevhid eylemi olarak kurbanların müşrik anlayıştan uzak İbrahimî bir takva ve teslimiyet şiarı olarak icra edilmesinin gerekliliğini vurguladı.
Devamla, Mâide: 27. âyette anlatılan Âdem (a.s)’ın iki oğlunun arasındaki kurban diyalogunda, kurbanı kabul edilen ve kardeşi Kabil’in kendisini öldürme beyanına binaen Habil’in Kabil’e söylediği “Allah ancak muttakilerin takdim ettiğini kabul eder” ifadesi üzerinden ibadetler ve takva ilişkisini örneklerle izah etti.
Ayan, bu bağlamda şu değerlendirmelerde bulundu:
Takvâ; hayatın tümünü Allah için yaşamaktır. Kur’an’ın anlattığı takvâ, basit bir savunma, sıradan bir korku, kolay bir nefis koruması değil, iman ve amelle desteklenen bir aksiyonla, iman edip Allah’a teslim olmak, imanın gereğini bilinçli bir korku ve titizlikle yapmak, Allah’a karşı mesûliyet bilinci taşımaktır.
Kur’an’ın takvâyla ilgili bizden istediği; onun ne olduğunu, nasıl îfâ edildiğini sadece bilmek değil bu bilinene dair düşünceyi, ameli, tavrı hayata geçirmektir.
Hayatın tümünü Allah için, O’nun dediği gibi yaşamak ibadetin genel tanımıdır. Bir de Namaz, Oruç gibi ibadetler ise bu genel ibadetin gerçekleşmesinde kişiye sunulan yardımcı uygulamalardır diyebiliriz. İşte tüm bunlar takva ile anlam ve değer kazanmaktadır. Değilse, takvadan yoksun ibadetler şekilden ibaret kalmaya ve kişinin hayatını ibadet kılmasını gerçekleştirecek güçten yoksun olmaya mahkûmdur.  
“Takvâ sahibi olmak, mü’min için olmazsa olmazdır” cümlesini, Kur’an’daki; Bakara: 2, 177, 197, Mâide: 8, A’raf: 26, Tevbe: 123, Hicr: 45. âyetleriyle açıkladı.


Bayram namazının kılınmasının ardından da Hayati İsaoğlu, aşağıda metnini verdiğimiz hutbesini irâd etti.

Hutbe: Kurban, en sevilen İsmaillerin Allah’a adanma bilincidir
“Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik. Şu halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Doğrusu, asıl ebter (soyu kesik) olan sana kin duyandır.” (Kevser: 1-3)
Değerli mü’minler bugün Hicri zilhicce ayının 10’u 1446/Cuma.

Rabbimiz hem Cumamızı hem de kurban bayramımızı bereketli kılsın. Toplumların hayatlarında bayramlar önemli ve anlamlı günlerdir. İslâm ümmeti olma iddiasının sahibi olan mü’minler hicret sonrası meşru kılınan bu günleri rablerine şükür amaçlı kulluk bilincinin gereği olarak algılayıp değerlendirirler. Ramazan Kur’an ikliminin öncelendiği oruç, namaz, infak, tevbe ve tezkiyenin zirve yaptığı bir kulluk mevsiminin şükrünü karşılar. Kurban bayramı ise, Hacc gibi önemli bir kongrenin ve İhram, Tavaf, Telbiye, Sa’y, Zemzem, Cemerat, Arafat, Vakfe, Mina, Kurban gibi çok önemli ve derinlikli rükûnlarla dolu bir ümmet kongresinin hacc ibadetini yapamayan mü’minlerce de anılması ile hafızalarda canlı tutulmasının bir sembolü anlamına rablerine en sevdiklerinin sembolü olarak takdim edilen kurban ve onun sevinç ve bayramıdır.Kurban bir semboldür. En sevilenin en sevdiklerimizin rabbin rızası için gözden çıkarılmasıdır. İbrahim (a) nasıl en sevdiği yavrucağızını vermeyi başarıp kazanmıştı. İsmail (a) da rabbin emri gereği canını onun uğrunda feda etme kararlılığını göstererek başarmıştı. Meselenin özü budur aslında. Bizim için İsmail nedir, neyi karşılar ve onu verebiliyor muyuz? Bizim hayatımızda İsmail neye denk düşüyor. Para mı, araba mı, koltuk mu, kadın mı, futbol mu, telefon mu, dizi filmler mi? Ve Allah’a bu İsmaillerimizi tercih edebiliyor muyuz?  Kurban en sevilenin verilip verilmemesi noktasında önemli bir kriterdir. Bizim hayatımızda vazgeçilemez ne varsa onun rabb için verilip verilmemesi sınavıdır kurban. Basit bir hayvan boğazlama eyleminden uzaktır kurban.Rabbimiz emretmiş olduğu tüm ibadetlerde olduğu gibi “Kurban ibadetinde” de takvayı tüm şartların önünde ve özünde istiyor. Âdem’in (a) çocuklarına
emredilen kurban vakıasının sonunda (5/27) ki ifade çok üzerinde düşünülmesi gerekli bir cümledir. “Allah ancak takva sahiplerinin (hakkı ile sakınanların) yaptıklarını kabul eder.”
Evet, her ibadetin omurgası, özü takvadır. Hacc:34’te emredilen kurban ibadeti yerine getirilirken uyulması gereken kurallar vardır. Ancak değindiğimiz takva konusu en başta riayet edilmesi gereken en önemli bir şarttır.
“Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Ancak O’na sizin takvanız ulaşır. İşte böylece onları sizin emrinize verdi ki sizi hidayete erdirmesine karşılık Allah’ı tekbir etmeniz için. İyilik edenleri müjdele.” (Hacc: 37)
Rabbimiz bu âyetinde takvanın ve Allah’ı yüceltmenin hayatımızdaki etkisinden bahsedip bu bakış açısının kurbandaki etkisine işaret ediyor. Ancak üzülerek ifade edelim ki özellikle yaşadığımız toplumda diğer ibadetlerin içi boşaltılıp aslından uzaklaştırıldığı gibi kurban ibadeti de bir “kavurma bayramına” dönüştürülmüştür. Kesilen hayvanlardan hisseye düşen etler konu edilip bu etlerin fakir ve yoksullarla pay edilmesi gerekirken etlerin buzluklarda istiflenerek değerlendirildiğine şahid oluyoruz. Maalesef modern şehir hayatı insanımızı yanındaki, altındaki, üstündeki komşulardan izole olmuş, kendisinden başkası ile ilgilenmeden yaşayan bireyci bir insan tipi haline getirmiştir. Ancak bu Müslüman bir ailenin kabul edebileceği bir durum değildir. Bir hadiste, “Cebrâil bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım.” (Buhârî, Edeb, 28) buyrulur.
Bayramlar komşuluğun korunup güçlendirilmesinde önemli bir vesiledir. Bugüne kadar eş, dost, akraba ve komşularımızın güvenini kazanamamışsak hâlimizi gözden geçirmeliyiz.Elbette bayram vesilesiyle bunlar gündemimiz olmalı iken tüm yeryüzünde yaşayan diğer Müslümanları ve onların içinde bulunduğu dünya müstekbirlerince yaşattırılan işgal ve zulümleri de düşünüp çareler aramak onların dertleri ile dertlenmek üzerimize düşen kardeşlik hukukunun gerekleridir.
Doğu Türkistanlı, Taylandlı Müslümanlara kâfir ve zalim Çin’in yaptıkları unutulur mu? İslâmî yaşantılarından dolayı bölgede milyonlarca Müslüman Çin hükümet güçlerince öldürülmüş ve Arakan’da, Burma’da (Myanmar) Müslümanlar soykırıma tabi tutuluyor. Onlarca yıldır cunta yönetiminin kışkırttığı Budist çetelerce katledilen Müslümanlar, şimdi de ülkelerinden sürgün edilmek isteniyor. Yemen, Mısır, Irak, Suriye vb. birçok halkı Müslüman coğrafya açlık, sefalet, savaş ve zulüm altında inliyor.
Gazze 20 aydır siyonistlerin işgal ve bombardımanı altında binaların % 85’lik kesiminin yıkıldığı, çoğunluğu sivil, çocuk, yaşlı, kadın ve erkeklerden 100 binden fazla insanın şehid olduğu, açlıktan ölümlerin arttığı, yardımların ulaştırılmasına siyonist katillerin engel olduğu, yaralıların tedaviine izin verilmediği hayalet bir yer durumunda. Bu yaşanan ve Müslümanlara yaşattırılan zulümlerden dolayı tüm insanlık sorumludur, Müslüman camia ise iki kat sorumludur. Müslüman olmayan dünya halkları büyük bir cesaretle akla gelmedik eylemler yapmakta, Müslümanlar ise yaşadıkları tâğûtî ülke yönetim ve yöneticilerine yaslanıp onları yücelterek, cılız, sönük ve etkisiz protestolarla avunmaktadır. Tevhid’den ve tevhîdî duruştan uzak etkinlikler hiçbir yaptırım oluşturamıyor. Böyle bir İslâm coğrafyasında da bayramlar elbette çaresiz, buruk ve hüzünlü geçecektir.Rabbimizden ümmet şuuru ile özlediğimiz günlere ve bayramlara bizleri ulaştırması temennisi ile nice bayramlara…
06.06.2025
Hazırlayan: Hayati İSAOĞLU

 
 

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar