Hutbe: Suriye konusunda kaygılarımız sevincimizi gölgeliyor.

Hutbe: Suriye konusunda kaygılarımız sevincimizi gölgeliyor.
“Ancak iman edip salih amel işleyen, Allah’ı çok anan ve haksızlığa uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar başka. Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını göreceklerdir.” (Şuarâ: 227)
Kardeşlerim, bugün Hicrî Cemâziye’l-Âhir ayının 12’si 1446/Cuma
Dünyanın Jandarmalığını yapan, dünyanın en geniş kaynaklı petrol merkezi olan Orta Doğuyu, hiç terk etmeyen ve yıllardır burada, her gün farklı bir İslâm Coğrafyasını kan gölüne çeviren ve sadece 2020 verilerine göre, Orta Doğuda “Resmi 55 Üssü” bulunan, en gelişmiş uçak gemileriyle bölgeye, on binlerce asker ve savaş uçaklarıyla gelip bölgeye tamamen yerleşmiş ABD conisi var! 
Takdir edersiniz ki, bu zalim buraya piknik yapmaya gelmedi. Siz, Suriye’deki zalim Esed rejimini devirip yeni bir yönetime geçiyorsunuz ama ABD Conisinin bu harekâtla alâkasının olmadığı ve bundan habersiz olduğu söylenebilir mi? Hayır! Şu şartlarda, Ortadoğu’da, Coninin dahlinin olmadığı böyle bir şey gelişemez!
Günlerdir Suriye’de cereyan eden olaylarla, ABD irtibatının hiç olmadığını düşünmek sadece safdillilik olur! Koskoca Suriye, fazla zorlanmadan bağımsız olmuştur. Tamam, katil Esed âilesinin tiranlığı, diktatörlüğü tarihe karışmıştır! 
Tabi ki sevinmemiz gerekir, sevindik, seviniyoruz, ayrı bir konudur. Ama kaygılarımız farklı alanlardadır. 
Coni, olay karşısında tamamen sessizse; “bu olayın içinde bir Coni yeniği vardır.” Başka bir deyişle, Birinci Cihan Harbini takiben, burada süregelen mevcut global, emperyalist, müstekbir güçlerin ortaya koydukları misyonlarını biliyorsak, bu durum sadedinde mevcut gelişmeleri kaygı ile karşılamamızı bize zorunlu kılar!  İnşâAllah yanılıyoruzdur! 
Seyredin göreceksiniz!  Bu hareketin getirdikleri işin içinde illâ ki Conilerin lehine  Müslüman Devrimcilerin hayrına olmayan birçok özel anlaşmalı sâik çıkarsa, şaşmayın! Bu durum, İsrail’e yeni menfaatler, yeni çıkış yolları açıyor olabilir. Tamam, “yanılıyorsunuz“ deyin, İnşâAllah da öyledir. Ama şu şer güçlerini iyi tanıdığımıza inanıyorsak, yakın bir zamanda kimlerin yanıldığını hepimiz göreceğiz. 
Coni, devamlı ve uzun soluklu bir satranç oynar. İlk hamleyi bir yerde başlattırır, unutmayın ki, İlk hamle kendi aleyhine de olabilir! Sakın bu durum sizi yanıltmasın! Coni, kendi menfaatine evrilmeyen bir yola girmez. Onun için, sadece son hamle ve sonuç önemlidir. Müslümanların bulundukları şu coğrafyalarında onurluca ve kimsenin önünde eğilmeden, dik durup Müslüman izzetiyle yaşayabilmeleri için öncelikle bir Ümmet Birliği içinde olmaları şarttır. Bu birlikteliğiniz yoksa o zaman bu, “siz yoksunuz” ve sadece başkalarının senaryosunda figüranlık yapıyorsunuz anlamına gelecektir, bunun başka izahı yoktur. 
Müslümanlar, düşmanı, sistem ve topraklarından kovmak için, önce siyonist düşünceyi fonksiyonel beyin algı ve hafızalarından çıkarmaları gerekir! Bugün “mürekkep yaladığını” söyleyen bir yığın sözüm ona Müslüman, siyonistlerin kurdukları bir algı çerçevesinde, onların istediği gibi düşünüyor ve konuşuyor! 
Tek yol, siyonist metodu ile düşünmeyi, öncelikle düşünce hafızasından çıkardıktan sonra, birlik ve beraberliği sağlayacak yeni oluşumlara gitmektir. Ancak o zaman varlığınızı gösterebilirsiniz. Aksi, onların döndürdükleri dolapların çarklarındaki bir dişli olmaktan öteye geçemezsiniz.  Dolayısıyla, şu an yaptığımız gibi siyonist-haçlı değirmenine sadece su taşımak olacaktır!
Sonuç olarak, Suriye harekâtında, sevinçliyiz ama kaygılarımız bu sevincimize gölge düşürüyor. Gözlerimizi, hakikatlere kapatırsak, sadece kendimizi kandırmış oluruz. Kendimizi kandırarak da bir yere varamayız! Meseleleri görmek ve çözmek zorundayız. 
Allah’ın Resulü, şöyle buyurur: “Mü’minin ferâsetinden sakının, zira o Allah’ın nuru ile bakar.” (Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 16)
13.12.2024

 
Not: Bu hutbe, Fazlı KAYADUMAN’ın son günlerde Suriye özelinde yaşananlarla alâkalı makalesinden hutbeleştirilmiştir.