Rukiye Salhiya:Gazze halkı hayatın da ölmenin de hakkını veriyor.
İLKAV’ın Alternatif Eğitim Konferansının; “7 Ekim’den Bu Yana Gazze’de Neler Yaşandı ve Yaşanıyor?” adlı sunumuyla; Gazze’de yaşamakta iken 7 Ekim’den sonra katil İsrail’in katliam ve soykırım saldırılarının neticesinde Türkiye’ye hicret etmek zorunda kalan ve Gazze’de gerçekleşen bu saldırıların canlı şahidi Rukiye Demir Salhiya kardeşimiz yaptı.
Salhiya konferansında şu konulara değindi:
Her zaman Rabbime ‘’ beni bu yolda beraber çalışabileceğim insanlarla tanıştır’’ diye dua ederdim. Bir gün radyo dinlerken Radyo Denge’ye denk geldim ve İLKAV’a tanışmam bu şekilde oldu.
Gazzeliler bu kadar zorluğu neden çekiyor. Gazzedeki mücahidlerin mücadelesi tüm Müslümanlar içindir.
İlk bizim apartman bombalandı. Evsiz kaldığımı duyduğumda Allah ile ilk ticaretimin başladığını anladım. Binadan çıkarken şehidlerin kanına basarak geçmek zorunda kaldık, sürekli yer değiştiriyorduk.
Yatsı namazının abdestiyle sabah namazını kılıyorduk çünkü su yoktu.
Şahid olduğum bir olay şöyle gerçekleşti: 7 katlı apartmanın 2. katı bombalandı ve 2. kattaki bir çocuk, Allah’ın yardımıyla sağ olarak çatıdan yürüyerek çıktı.
Enkazdan çıkaracak kimse yok çünkü arama kurtarma ekiplerini de bombaladılar.
İşgalci İsrail Refah’a gidenin emniyette olacağını duyuruyordu fakat Refaha giden de, kalan da, yolda olan da bombalanıyor. Gazzeliler; bizler ya izzetimizle yaşarız ya da şehid oluruz diyorlar.
Siyonistler her zaman arkadan vurur. Önce bir yer gösteriyorlar güvenli bölge diye sonra biz gösterilen yere gidince orayı bombalıyorlar. Önce bombalıyorlar sonra kepçeyle molozları düzlüyorlar sonra tanklar geliyordu. 15 yaş üstü erkek çocukları soyup işkence yapıyorlar.
Parayla bulamadığımız şeyleri Allah ayağımıza kadar getirdi. Şehadeti kabul ettik ama sevdiğin birinin senden önce şehid olması üzücü oluyor.
Gazze’dekilerin Yüzde 80’i evsiz. Gazze’yi korumak bebeklerin ve kadınların işi mi?
Gazze’yi kadınlar ve bebekler korurken biz burada elimizden ne geliyorsa yapmalıyız.
Türkiye birileri hâlâ boykot ürünlerine verilen her bir liranın nasıl kurşuna dönüştüğünün farkında değil. Katil İsrail sadece boykottan anlar.
Benim Türkiye’ye dönüşüm normalde 2-3 ayı bulacak iken İLKAV’daki kardeşlerin çabası ile daha erken geldim. İlk konferansımı İLKAV’da yapmak istedim. Gelmeden önce İLKAV’ın gönderdiği yardımları dağıtıyordum.
Gazze’ye gidemiyorsak orada malımızla cihad etmeliyiz ama cüz’î sadaka verir gibi değil. Bu durumdan kurtulmak için ne yapmalıyız sorusu üzerine önce kul olarak biz sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Maalesef, Gazze halkı kendini terk edilmiş hissediyor.
Filistin’in Gazze’nin dışında yaşayan Filistinler neden Gazze’ye sahip çıkmıyor. Çünkü kendi hükümetleri engel oluyor, yani Mahmut Abbas’ın hükümeti…
Gazze halkı İsrail’in ateşkesini istemiyor. Bu kadar şehid verdiysek daha büyük bir kazançla çıkmalıyız. Zaten İsrail kendi verdiği sözde bile durmayacak.
Bu aralar kesinlikle Mescid-i Aksâ’ya gitmelisiniz. Mescid-i Aksâ’yı yalnız bırakmayın.
Malımızı canımızı kaybetsek de her türlü kazanan biziz çünkü Allah için savaştıkça mü’mine kayıp yoktur.
Mısır’da Filistinliyseniz bir zorluk görüyorsunuz ama Türkiye’den iseniz ve Filistin’e destek veriyorsanız 10 kat daha fazla zorluk görüyorsunuz.
Gazze halkı hayatın da ölmenin de hakkını veriyor. İsrail halkı hayatı çok seviyor. Gazzeliler ve mücahidler ise ölmeyi, şehâdeti seviyor.
Konferansın video ve fotoğrafları aşağıda sunulmuştur.
