Perşembe, Kasım 21, 2024
Ana sayfa HABERLER İLKAV Bayramlaşma Programında Büyük Coşku Yaşandı…

İLKAV Bayramlaşma Programında Büyük Coşku Yaşandı…

by İlkav Editor
2,6K 👁
A+A-
Reset

Bayram namazı için İLKAV konferans salonunda bir araya gelen Ankaralı Müslümanlar Emrullah Ayan Hocanın namaz öncesi sohbetini dinlediler. Emrullah Hoca, Müslümanlar için önemli olması gereken zaman kavramı ve mekan değerlendirmesi üzerinde durdu. Bu bağlamda, Ramazan, Kadir gecesi, Bayram sabahı, seher vakti, gece kalkışı, Kudüs, Mescid-i Aksa, Kabe, Hac konularına ve bu kavram, değer ve ibadetlerin günümüzde içlerinin boşaltılmasının sebeplerine değindi. Kur’an ayetlerinden hatırlatmalarda bulunarak sürdürdüğü konuşmasının özetini aşağıda sunuyoruz.

“ ‘Gece kalkışı (var ya ! ) o hem daha etkilidir, hem de söyleyişi itibari ile daha sağlamdır’ (Müzemmil 6)

‘Sabredenler, doğru olanlar, itaat edenler, infak edenler seher vakitlerinde mağrifet dileyenlerdir’ (Alİ-İmran 17)

Bu mekanlar ve zamanlar, Allah tarafından değerli kılınan zaman ve mekanlardır. Bu yüzden insanların duyarlılıklarını artırırlar.

Ekitap için tıklayın

Genel anlamda zamana örnek seher vakti, gece, Cuma günü, Ramazan ayı, hac zamanı, mekan olarak da Kabe ve Mescidler, Arafat, Mina, Sefa-merve sayılabilir. Kavramlarımızın, anlam sapmasına uğramaması için iyi öğrenilmesi ve doğru anlamlarıyla içselleştirilmesi lazımdır.

İbadetlerin içinin boşaltılarak şekilsel formlara dönüştürülmesi de ayrı bir sapmadır. Bu konuda yeni bitirdiğimiz Ramazanın yüceltilerek Kuran’ın ihmal edilmesi de konuya örnek olarak verilebilir.

Bozulma ve kaynaktan uzaklaşma süreci, bütün ibadetlerde olduğu gibi Ramazan algısında da önemli sapmalara yol açmış bulunmaktadır

Rabbimiz Kur’anı ‘ bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinde’ (kadir süresi 1-3), Ramazan ayında indirilmeye başladığını beyan etmektedir. ‘O Ramazan ayı ki, insanlara yol gösteren , hakkı batıldan ayırma ölçüsü ve hidayetten belgeler taşıyan Kuran onda indirilmiştir….’ (Bakara:185) ayetiyle de Ramazan’a değer ve anlam kazandıran olaya vurgu yapılmıştır. İnsanlar için hidayet rehberi olan, hakkı batıldan ayırma ölçüsü furkanı ve hidayet için belgeleri ihtiva eden Ku’ran’ın bu ayda indirildiği bildirilmiştir. O halde, Ramazan’ın ve Kadir Gecesinin değerli ve mübarek oluşu, insanlığı kurtaracak mesajın bu ay ve bu gecede indirilmesinden kaynaklanmakta ve bu değere bizzat Kur’an işaret etmektedir. Bu açıklama şu sonucu doğurmalıydı; madem Kur’an’ın indirilmeye başlandığı gece bin aydan daha hayırlıydı, o halde Kur’an okumaya, anlamaya ve yaşamaya tahsis edilmiş bir günde yine bin aydan daha hayırlı olarak algılanarak, her günün ve gecenin Kur’an’a uygun olarak ihya edilmesi için seferber olmalıydı. Buna rağmen yüzyıllar süren, kaynaktan kopuş ve bozulma süreci sonunda, Kur’an bir kenara bırakılmış, Ramazan ve Kadir gecesi ise içi boşaltılarak yüceltilmiştir. Böylece, anlamın tüketilmesi sonucunda içeriksiz formları yücelten bir süreç başlamıştır. Bu süreç, vahyin özne olmaktan çıkmasına, bu durumda insanların rehbersiz kalmasına, hak ile batılı ayıramaz konumlara sürüklenmesine yol açmıştır.

Gelinen noktada ‘Müslümanım’ diyenlerin büyük çoğunluğu, Kuranın hayat dışına çıkarırken, pek açık bidat ve hurafeyi Kur’anın getirdiği dinin yerine ikame edip kutsallaştırmışlar, Ramazan ayı ile Kadir gecesinde , vahiyden soyutlanmış bir kutsallıkla ihya etmeye yönelmişlerdir. Kadir gecesini ve hele coğu bidat olan diğer ‘kandil geceleri’ni kutlamak ve sonradan icad edilmiş bu gecelere has ibadetlerle ‘ihya etmek’ öne çıkarılmıştır. Ne Kur’anda ne de sahih sünnette yer almayan kutlamalar, bidat ibadetler, bu gecelerde ısrarla ve yaygın olarak yaşanırken, Kadir gecesine inen ve bu geceye anlam ve değer kazandıran, okunup amel edilmesi ve insanları kurtuluşa götürecek rehberlik için indirilmiş bulunan Kur’an ise terk edilmiş bulunmaktadır. Yani insanları zulumattan nura karanlıklardan aydınlığa çıkaracak Kur’anın indiği ay ve gece, Kur’an’dan soyutlanınca, karanlıklara götürecek bid’atların icra edildiği zemin haline dönüştürülmüştür. Sonuçta, değeri Kurandan kaynaklananlar, Kurandan daha çok önemsenirken, Kuran ihmal edilmiştir. Bu durum çok büyük bir çelişki oluştursa da, ancak Kur’an’ın sağlayabileceği bilinçten yoksun olmak, bu çelişkinin fark edilmesini de engellemiştir.

Bu sebeple Ramazan’dan başlayarak tekrar Kur’an’a Allah’ın ipine topluca sarılarak, kavram, vakit ve ibadetlerimizi Kur’ani içeriğe kavuşturmaya ve bu doğru içerik ve anlamlarıyla içselleştirip hayatımızı bu istikamette inkılaba uğratma çabası göstermeliyiz. Allah bu şuur ve bilinçle bayramlarımızı ve diğer günlerli idrak eden Salih mümin kullarından kılsın hepimizi.”

Şeyho Duman Hocanın kıldırdığı bayram namazından sonra yapılan bayramlaşmayı müteakiben, çocuklara yönelik bilgi yarışması ve hediyelerin dağıtılmasından sonra bayramlaşma programı sona erdi.



















Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar

İLKAV Teknik Komisyon