Cumartesi, Kasım 23, 2024
Ana sayfa CUMA HUTBELERİ Hutbe: İsrâil, yenileceksiniz ve Cehenneme sürüleceksiniz

Hutbe: İsrâil, yenileceksiniz ve Cehenneme sürüleceksiniz

by İlkav Editor
490 👁
A+A-
Reset

Hutbe: İsrâil, yenileceksiniz ve Cehenneme sürüleceksiniz
 “Tevrat'ta yahudiler hakkında "yeryüzünde iki kez kargaşa çıkaracaksınız ve bu arada parlak bir yükseliş dönemi yaşayacaksınız" diye hüküm verdik.
Nihayet bu iki bozgunculuktan ilkinin zamanı gelince üzerinize, pek güçlü olan birtakım kullarımızı gönderdik. Onlar evlerinizin arasına kadar sokuldular. Bu, herhâlde yerine gelmesi gereken bir va'd idi.” (İsrâ: 4, 5)
Kardeşlerim, bugün Hicrî Rabiu’l-Âhir ayının 19’u 1445/Cuma

Bu haber ve hüküm, yüce Allah'ın ilâhî ilmine dayanarak onların âkıbetlerini daha önceden haber vermesidir. Yoksa bu hüküm onların fiillerinin kendisinden kaynaklanacağı onları mecbur kılan bir hüküm değildir. Çünkü yüce Allah hiç kimsenin bozguncu olmasına karar vermez. "Allah kötülük işlemeyi emretmez." Yalnız, yüce Allah olup-biteni bildiği gibi meydana gelecek olan şeyleri de bilir. Meydana gelmemiş olan şeyler, insanların bilgisine göre gerçekleşmemiş de olsa, Allah'ın ilmine göre olmuş-bitmiş şeyler gibidir.
Yüce Allah Hz. Musa'ya gönderdiği kitapta İsrailoğulları'nın yeryüzünde iki kere bozgunculuk yapacaklarını, kutsal yurdu ele geçireceklerini ve ona egemen olacaklarını haber vererek yükselişlerini bozgunculuk yolunda kullandıklarında onları perişan edecek, onların kutsal değerlerini ayakları altına alarak yerle bir edecek kullarını başlarına musallat edeceğini hükmetmiştir.
"Birinci bozgunculuğa ilişkin ilâhî cezanın vadesi gelince üzerinize son derece saldırgan ve acımasız kullarımızı saldık. Bunlar evlerinizin köşe-bucaklarını arayarak sizi yakalamaya giriştiler. Bu, Allah'ın yerine gelmesi kaçınılmaz bir sözü idi."
İşte bu birincisidir. Kutsal yurda hâkim olurlar. Orada bir güç ve iktidar elde edip bozgunculuğa başlarlar. Yüce Allah da güçlü ve savaşçı kullarından bir kısmını onların üzerine gönderir. Ocaklarını darmadağın eder, sabah-akşam onları yıldırtıcı bir otoriteyle yüz yüze getirirler. Orada bulunan her şeyi ve herkesi korkusuzca ezer geçerler:
"Bu Allah'ın yerine gelmesi kaçınılmaz bir sözü idi."
Bu söz değiştirilemez ve yalanlanamaz. İsrailoğulları mağlûbiyetin, baskının ve aşağılanmanın acısını çektikten sonra Rabbleri olan Allah'a dönerler. Hallerini düzeltirler. Başlarına gelen belâdan ders alırlar. Fetihlerle üstünlüğü ellerine geçirip güçleri kendilerini aldatıncaya, onlar da azgınlığa başlayıp yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya başlayıncaya kadar…
Bundan sonra yüce Allah mağlûp olanlara galiplerin imkânlarını verir yani, mustaza'fları müstekbirlerin yerine geçirir: "Sonra eski iktidarınızı size geri vererek bu düşmanlarınıza karşı üstün konuma gelmenizi sağladık. Sizi mal ve evlât artışı ile destekledik ve sizi güçlü orduya sahip kıldık."
Sonra kıssa yeniden tekrar ediliyor! Surenin akışı içinde geri kalan doğru haberlere ve eksiksiz gerçekleşen sözlere geçilmeden önce çalışmanın karşılığını almanın ilkesi yerleştiriliyor:
"Eğer iyilik ederseniz, kendiniz için iyilik edersiniz. Eğer kötülük ederseniz o da kendiniz içindir."
Ne dünyada ne de âhirette değişir bu ilke. Bu ilkeye göre insanın tüm çalışması bütün sonuçları ile kendisinindir. Verilen karşılık çalışmanın doğal sonucudur. Artık her insan kendisinden sorumludur. Dilerse kendisine iyilik yapar, dilerse kötülük… Cezaya çarptırıldığında artık kendisinden başkasını suçlamaya hakkı yoktur.
Bu ilkeyi güzelce yerleştirdikten sonra surenin akışı devam ediyor ve tarihi hakikatler tamamlanıyor:
"Çıkaracağınız ikinci kargaşaya ilişkin cezanın vadesi gelince üzerinize salacağımız başka saldırganlar acınızın yüzlerinize yansımasına yol açarlar. İlk seferinde gelenlerin yaptıkları gibi Mescid-i Aksâ'ya girerler ve yükselttiğiniz her şeyi yerle bir ederler."
Burada İsrailoğulları'nın yeryüzünde ikinci kez nasıl bir bozgunculuk yaptıkları belirtilmiyor. Daha önceki açıklama ile yetiniliyor. Başlarına musallat olanlar kendilerine o kadar cezalar veriyorlar ki, bu yüzden içlerini kaplayan kötülük yüzlerine kadar yansıyor. Bütün kutsal değerleri ayakaltına alınıp çiğneniyor.
Ellerine geçirdikleri malları ve yurtları yerle bir ediyorlar. Bu her şeyi darmadağın eden ve taş üstüne taş bırakmayan kapsamlı, büyük bir yıkılışın çizilen tablosudur. Verilen haberler doğru çıkmış ve vaad yerini bulmuştur. Yüce Allah birinci seferinde İsrailoğulları'na zorla kendilerine egemen olacak sonra da onları yurtlarından sürecek ve mallarını, mülklerini yerle bir edecek bir kavmi başlarına musallat etmiştir.
Kur'an, İsrailoğulları'nın başlarına musallat edilen bu kavmin hangi kavim olduğunu belirtmiyor. Zira bu kavmin adını vermek ondan alınacak derse bir katkıda bulunmuyor. Burada önemli olan ibret alınmasıdır. Amaç, yüce Allah'ın tüm insanlar için belirlediği yasanın açıklanmasıdır.
Sûrenin akışı içinde bu doğru haberden ve gerçekleşen sözden sonra bu yıkılışın bir rahmet kapısına yol açabileceği belirtiliyor:
"Bundan sonra belki Rabbiniz size merhametli davranır."
Eğer olup-bitenlerden ibret alabilirseniz… Ama İsrailoğulları, tekrar yeryüzünde bozgunculuğa kalkışacak olurlarsa, ceza yine hazırdır ve yasa yine işler: "Fakat eğer bozgunculuğa dönerseniz, biz de tekrar cezalandırırız."
Nitekim İsrailoğulları tekrar bozgunculuğa başlamışlardı. Yüce Allah da ceza olarak Müslümanları onların başlarına musallat etti ve onları bütün Arap Yarımadası'nın dışına sürdüler. Bundan sonra yine bozgunculuk yaptılar.
Allah bu sefer de başka kulları başlarına musallat etti.
20. asırda ise Hitler başlarına musallat oldu. Böylece günümüze kadar geldiler.
Bugün de "İsrail" olarak tekrar bozgunculuğa başladılar. İsrail, oranın sahibi olan Filistin ve Gazzelilere işkencenin bin bir çeşidini tattırdı, tattırıyor.
Yüce Allah kesin olan vaadini doğrulamak ve değişmeyen yasasını yürürlüğe koymak için onlara azabın en acısını tattıracak bir kavmi gönderecektir. Hiç şüphesiz yarın, bekleyeni için çok yakındır!..
03.11.2023
Hazırlayan: Emrullah AYAN

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar

İLKAV Teknik Komisyon