Hutbe: Ey sabrın ve temizliğin timsali Gazze halkı! “Şüphesiz Allah, kendi yolunda, duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak savaşanları sever.” (Saf: 4) Kardeşlerim, bugün Hicrî Safer ayının 7’si 1447/Cuma~ Kısa bir süre önce, Gazze’deki Hamas Hareketi’nin lideri, müzakere heyetinin başkanı ve şehidlerin babası ve dedesi olan Dr. Halil el-Hayye’nin önemli bir konuşması yayınlandı. Bu konuşma son derece önemliydi ve burada sizlerle içeriğini yakından takip edeceğiz. Bu konuşmanın önemli noktaları şöyle: ~ 1- Ey sabrın ve temizliğin timsali Gazze halkı, önünüzde kelimeler aciz kalıyor, anlamını yitiriyor, sizi anlatmaya yetmiyor. Siz, tarifsiz acılara göğüs gerdiniz, bir ümmetin tamamının taşıyamayacağı yükleri sessizce omuzladınız. Her şeyin değersizleştiği, izzetin ayaklar altına alındığı bir çağda izzetin sancağını siz taşıdınız. Dünya karanlık bir sessizliğe, ihanete ve zillete gömülürken, siz doğruldunuz, yüceldiniz, insanlık adına ayakta kaldınız. 2- Sizin fedakârlıklarınız, acılarınız ve haykırışlarınız hepimizin boynunda bir emanettir. Allah’ın izniyle, hayatta oldukça bu emanete asla ihanet etmeyeceğiz. Bunca yaşanana rağmen, siz umutsuzluğa kapılmadınız. Allah sizinle beraberdir ve asla yaptığınız hiçbir çabayı boşa çıkarmayacaktır. 3- “Hasbunallahu ve ni‘me’l-vekîl” Siz öldürülürken, yurtlarınızdan sürülürken, açlığa mahkûm edilirken “bize Allah yeter” diyorsunuz. Allah sizi korusun, ne yüce insanlarsınız! Siz bizim başımızın tacısınız, izzetin gerçek simgesisiniz. 4- Ey Kassam Tugayları, Kudüs Seriyyeleri ve direnişin yiğit evlatları! Yaptığınız kahramanca operasyonlar her türlü hayalin ötesine geçti, dünyayı şaşkına çevirdi ve bu zalim düşmana, işlediği terör ve saldırıların bedelini tattırdınız. Siz, cesaretiniz ve alev alev yanan taarruzlarınızla, “Davud’un Taşları” operasyonlar serisinde, siyonist ordunun planladığı en büyük askerî saldırı olan “Gidyon Araçları” operasyonunu boşa çıkarmayı başardınız. 5- Artık Nazi düşman ordusunun genelkurmay başkanı, Gazze Şeridi’nden kuvvetlerini çekmek için siyasîlerden izin dileniyor. Askerî başarısızlığını ise halkımıza yönelik soykırım, aç bırakma ve çocuklarımızı katletmekle örtbas etmeye çalışıyor. 6- Aziz ve cömert halkımız, sizin sabrınızın ve direnişinizin yiğitliğinizin yanı sıra, direnişin liderliği de 22 ay boyunca elindeki tüm imkân ve ilişkileri Gazze’ye ve halkına yönelik saldırının durdurulması için seferber etti. 7- Zorlu müzakereler yürüttük; bu müzakerelerde halkımızın menfaatini ve kanının dökülmemesini önceliğimiz olarak koyduk. Bunun için, halkımızın temel değerleriyle çelişmeyen her türlü esnekliği gösterdik ve aracılarla tüm aşamalarda kendimize sunulan tekliflere karşı duyarlılıkla yaklaştık. 8- Son müzakere turunda, özellikle çekilme, esirler ve insânî yardım girişiyle ilgili konularda aracılarca sunulan tekliflerle büyük oranda ilerleme kaydettik ve önemli ölçüde uzlaşmaya vardık. İşgalci siyonist rejimden olumlu geri dönüşleri aracalar tarafımıza iletti. Ancak, işgalcinin müzakerelerden ânîden çekilmesi ve ABD Başkanı’nın Ortadoğu Özel Temsilcisi’nin bu tutumla uyum içinde hareket etmesi bizler için sürpriz oldu. 9- İşgalciler ve ABD özel temsilcisinin tavrı, oyalama ve halkımıza yönelik soykırımı derinleştirmeyi amaçlayan alenî bir adım olarak belirdi. Ardından, insânî yardımların dağıtımının yönetimi hakkında ulaştığımız mutabakata dair, uluslararası ve yerel kurumların rolünü azaltmaya yönelik eleştiriler getiriyorlar. 10- Düşman, halkımızdan binlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olan, ölüm tuzaklarına dönüşmüş mevcut yardım mekanizmasının aynen sürdürülmesini ısrarla talep etmektedir. Ayrıca, geniş bir Refah bölgesini yerinden edilenler için izole bir alan olarak tahsis etmekte kararlıdır; bu da halkımızın Mısır ya da deniz yoluyla zorunlu göçüne zemin hazırlayan açık ve alenî bir plandır. Bu plan, davamızın tamamen tasfiyesine kapı aralamaktadır. 11- Bizler, düşmanın son müzakere turunun sonuçlarını inkâr etmesi, şantaj ve oyalamaya devam etmesi, müzakereleri açlık politikasını örtbas edip araç olarak kullanması, soykırımı sürdürerek üzerimizde baskı kurması ve sahada, katliam ve terörle başaramadığını bu yolla gerçekleştirmeye çalışması karşısında açıkça söylüyoruz ki: Abluka, soykırım ve çocuk, kadın ve tümüyle Gazze halkımızın aç bırakılma şartları altında müzakerelerin devam etmesinin hiçbir anlamı yoktur. Halkımıza yiyecek ve ilacın derhal, onurlu bir şekilde ulaştırılması, müzakerelerin devamının gerçek ve ciddi bir göstergesidir. Halkımızın, çektiği acıların ve evlatlarımızın kanının işgalcinin müzakere oyunlarının ve siyâsî hedeflerinin kurbanı olmasına asla izin vermeyeceğiz. 12- Hava indirme harekâtları diye adlandırılan ve aslında suçlarını gizlemek için yapılan tiyatroyu reddediyoruz. Bunun en açık kanıtı, her 5 hava indirme harekâtının ancak küçük bir kamyon kadar gıda taşımasıdır. Gerçek adım, sınır kapılarının açılıp halkımıza onurlu şekilde yardımın ulaştırılmasıdır; bu ise uluslararası hukukça, savaş dönemlerinde dahi garanti altına alınmıştır. 14- Arap ve İslâm ümmetinin tavrıyla ilgili olarak, halkımız çok büyük bir hayal kırıklığı içindedir. Halkımız, her türlü tasavvurun ötesinde dehşet, soykırım ve açlıkla karşı karşıya. Açlıktan ölen çocukları, ayakta durmakta güçlük çeken erkekleri ve çaresizlikle ağlayan kadınları görüyoruz. Tüm bunlar yaşanırken, ümmetimizin sahip olduğu pek çok imkân ve güce rağmen, Gazze’de izzetli insanlara yönelik soykırım, açlık ile yardımların, suyun ve ilacın engellenmesi karşısında çaresiz kalmasını anlamak mümkün değildir. 01.08.2025 Hazırlayan: Emrullah AYAN
