Ayan; Sumud, artık sadece bir kelime değil, filoya dönüşen insan iradesidir
Emrullah Ayan, İLKAV Cuma Konferansında; Sumud filosu ve İsrail’in Katar’daki Hamas müzakere heyetine saldırısını gündem yaptı.
Ayan, konferansında şu konulara değindi: Küresel Sumud Filosu, Gazze ile dayanışma ve katil İsrail’in ablukasını kırmak için 44’ten fazla ülkenin desteğiyle düzenlenen birçok küçük gemiden oluşan filonun adıdır. Bu filo, 31 Ağustos’ta İspanya’dan yola çıkmıştı. Tunus’tan Çarşamba günü hareket eden Küresel Sumud Filosu’na katılmak üzere Türkiye de dahil farklı ülkelerden yaklaşık 300 aktivist 1 Eylül’den bu yana teknelere binmek üzere hazırlandı. Arapça ‘kararlılık’ veya ‘sarsılmaz azim’ manâlarına gelen Sumud, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüştü. 9 Eylül’de Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Soykırımcı İsrail tarafından Tunus’ta filonun ana teknesine saldırı yapıldığını duyurmuştu. 10 Eylül’de de, bir gemiye daha İHA saldırısı düzenlendiğini duyurdu. Saldırıda kimse zarar görmedi. Sonuçta Sumud, artık yalnız bir kelime değil, filoya dönüşen insan iradesi. Bu kararlılık, sadece hayatta kalmayı değil, hayatı ve insan izzetini sahiplenmeyi de savunuyor. Gazze’deki çıkmazı çözme iddiası taşımıyor, ancak insanlığın, vicdanın ve dayanışmanın harekete geçmeyi mecbur ettiğini hatırlatıyor. Gıda, su, ilaç, yaşam ve özgürlük hakkı pazarlık konusu edilemez. Mavi Marmara gemisinde insanlar açık denizde, karanlık bir gemi güvertesinde hayatlarını kaybetti. İnsanlar biliyor ki soykırım ve kıtlık karşısında tarafsız kalmak, tarafsızlık değil, suç ortaklığıdır. İktidarların önündeki tercih net; ya insanlığın ve uluslararası düzenin kalanını koruyun ya da halkınıza neden göz göre göre çökmesine izin verdiğinizi açıklamak zorunda kalın! Ayan; Küresel Sumud Filosuna dair bu değerlendirmelerinden sonra ikinci önemli olayın da Katar’daki Hamas müzakere heyetini hedef alan katil ve soykırımcı İsrail’in suikast girişimi olduğunu belirttikten sonra HAMAS’ın, soykırımcı İsrail’in bu saldırısına dair yapmış olduğu açıklamayı sunduktan sonra katil İsrail’in son günlerde sadece Katar’a saldırmadığını, Tunus, Yemen ve Suriye’ye de saldırılarda bulunduğunu ifade etti. Ardından da işgalci, katil İsrail’in bu saldırılarla şu temel tavırları sergilediğini maddeler halinde izah etti. 1- İsrail, istediğim ülkede, istediğim saldırıyla istediklerimi öldürebilirim. 2- Hiçbir ülkenin egemenlik haklarını tanımadığını göstermiştir. 3- ABD’nin hangi üsse sahip olursa olsun bölge halklarını İsrail’den koruyamayacağını ortaya koymuştur.