Perşembe, Kasım 21, 2024
Ana sayfa BASIN AÇIKLAMALARI Obama´nın Gelişi Ankara´da İlkav Tarafından Protesto Edildi.

Obama´nın Gelişi Ankara´da İlkav Tarafından Protesto Edildi.

by İlkav Editor
2,2K 👁
A+A-
Reset

İLKAV (İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı) yeni kan dökücü emperyalist projelerinde destek aramak için Türkiye’ye gelen Barack H.Obama’yı, Amerikan politikalarını ve yeni işgal politikaları için şekillenen NATO’yu yoğun bir katılımla protesto etti.

Ankara Kızılay da gerçekleşen basın açıklamasını Bülent KOCA okudu. Basın açıklamasında; emperyalist sömürgeci güçler bir yandan işgal projelerini geliştirip küreselleştirirken bir yandan da lekeli tarihlerini örtmek, bozgunculuklarını gizlemek için her türlü maskenin ardına gizlenmeyi kendilerine mubah görüldüğü ifade edildi. “Obama’nın seçilmesi kapitalist sömürü düzeninin değişmesi anlamına gelmediği, zalim beyaz adam imajının değiştirilerek siyah adamın da sömürü düzenine ortak edildiği, yüzyıllardır süregelen zulmün mazlumların gözünde legalleşmesi çabasının bir ürünü olduğu belirtildi. Bu şekilde mazlumların tek sermayesi olan “ah”ı da ellerinden alındığı ve onların da zulmün kanlı çarklarına ortak edilmiş oldukları” nın vurgulandığı basın açıklamasında Afganistan üzerinden dünyanın bütün direnişçi Müslümanlarına gözdağı verilmek istendiği belirtildi.
 
 
 
Koca konuşmasında Obama’nın “sıkılmış yumruklarınızı açın” sözüne vurgu yaparak şunları söyledi: “ABD Başkanı Müslümanlara elini uzatıyormuş ve bizlere “sıkılmış yumruklarınızı açın” diyormuş. Ey Obama! Bize uzattığın elde kan var. Kardeşlerimizin kanı var. O elde Fellucenin, Gazzenin, Kandahar’ın kanı var. İşgale direnen kardeşlerimizin, yaşayan şehitlerimizin kanı var. ُEbu Gureyb’de tecavüz ettiğiniz bacılarımızın kanı var. Utanmadan hangi yüzle geliyorsun. Senin her yanından emperyalizmin doğradığı mazlumların kanı akarken, Guantanamo’daki kardeşimin feryadı necis suratında yankılanırken hangi yüzle bize el uzatıyorsun.”
 
ABD'nin Irak ve Afganistan cephelerinde her geçen gün kan kaybettiğini, bütün insanlık nezdinde lanetlendiğini gören Obama, iktidara geldiğinde NATO üzerinden Afganistan'daki işgaline hız vereceğini açıklamıştı. Koca, konuşmasında “Bizler bu ülkenin Müslümanları olarak yalnızca dünya emperyalistlerinin çıkarlarına hizmet eden NATO’yu asla kabul etmiyor, evlatlarımızı katil Amerika’nın emperyalist emellerine kurban etmeyeceğimizi açıkça beyan ediyoruz” dedi. Sık sık konuşması sloganlarla kesilen konuşmasından sonra söz alan Abdurrahman Çeliker ‘de yeryüzünde tek bir kişi bile kalsak emperyalizme ve yeryüzünde ilahlık taslayanlara karşı İbrahim ‘i tavırdan asla vazgeçmeyeceğimizi belirtti. Onların zulüm ve işgal politikalarına karşı hakkın ve direnişin şahitliğini; hayatı yemekhane, yatakhane ve abdesthaneden ibaret görmeyen erdemli Müslümanlar olarak yapmaya devam edeceğimizi beyan etti.

Olaysız dağılan basın açıklamasında şu sloganlara ve pankartlara yer veridi. “ Kahrolsun emperyalist zalimler”,”Allah-u Ekber”,” Katil ABD Ortadoğu’dan defol”,Lailahe İllallah”, “Zulme Karşı Direneceğiz”,”Direniş, Adalet, Özgürlük,”,Siyonist Obama Türkiye den Defol”,”NATO ya Hayır”,”uluslar arası Cinayet Şebekesi NATO ya Hayır”,”Büyük Şeytan Amerika”,”Kahrolsun Emperyalist ABD”…

Haber: Suat YILDIZ

Fotograf:Hüseyin ÖZDENİZ

Basın açıklamasının tam metni aşağıdadır.

Ekitap için tıklayın

 

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Değerli Basın Mensupları

 
Kıymetli Kardeşlerim
 
İşgalci vahşi batı barbarlarının, Kızılderililerin kanı ve Afrikalı zencilerin mazlumiyeti üzerine kurmuş olduğu Amerika Birleşik Devletleri kurulduğu günden günümüze değin zulmüne zulüm katmış, işgal ve ifsadına her geçen gün bir yenisini eklemiştir. Her karışında bir başka zulme tanıklık etmiş bulunan ABD toprakları, bu emperyalist canavarların kurdukları sistemin beşiği haline gelmiştir. Emperyalist sömürgeci güçler bir yandan işgal projelerini geliştirip küreselleştirirken bir yandan da lekeli tarihlerini örtmek, bozgunculuklarını gizlemek için her türlü maskenin ardına gizlenmeyi kendilerine mubah görmüşlerdir. Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle kendini dünyanın hâkimi zanneden ve dünyanın jandarmalığına soyunan Amerika, Siyonist İsrail’in de işbirliğiyle siyonist düak kendisine müslüman e nın jandarmalığına soyunan amewrikana cınayetlerini işlemeye başlamışlardır. İslam’ı ve Müslümanları kendisine düşman olarak belirlemiştir. Bu şekilde kurmayı planladıkları yenidünya düzeninde kendilerine karşı çıkabilme potansiyeli en güçlü olan yapıyı yok edeceklerini düşünüyorlardı. Çünkü kendileri de çok iyi biliyordu ki Amerika’nın da, dünyanın da tek hâkimi Allah’tır. Allah yeryüzünde adalet hâkim olsun ister ve asla sömürücü, işgalci zalimlerden razı olmaz.
 
 
 
Bu sebepten Allah’ın arzında yüzyıllardır terör estiren emperyalist zalimler, insanların yüreklerine korku salarak, yalnız Allah’a kulluk etmekten onur duyan, zalimlere boyun eğmeyen Müslümanları terörist ilan ederek, yeryüzü kaynaklarını ve mustazaf halkları hâkimiyetleri altına alıp, kanlı saltanatlarını devam ettirecekleri zannına kapılmışlardır. Bu planlar çerçevesinde Katil Bush, olanca hırçınlığıyla Müslümanların üzerine saldırmış çeşitli oyunlarla ve batılı yandaşlarının da desteğiyle Irak’ı işgal etmiş, birçok Müslüman’ı katletmiş, Guantanamo ve benzeri hapishanelerde de insanlık dışı işkenceler yapmış ve yapmaya da devam etmektedir.
 
 
 
Daha fazla özgürlük maskesi altında doğu bloğunda Renkli devrimler gerçekleştiren fakat bölgeye daha fazla sömürü getiren ABD, nükleer silah üretimi bahanesiyle İnsanlığı ayağa kaldırarak işgal ettiği Irak’ta ortaya koyduğu tavırlarla bir bütün inandırıcılığını yitirmiş ve halkların nefretini kazanmıştır. İşkence ve cinayet politikalarında sınır tanımayan ABD emperyalizminin bu politikasının ilerideki sömürü hedefleri üzerinde olumsuz etki yaptığı görülünce imaj değişikliği ihtiyacı hissedilmiştir. Halk tarafından inandırıcılığı kalmayan gitgide gücünü kaybeden bütün yönetimlerde olduğu gibi Amerika da kanlı imparatorluk koltuğuna güvenilebilir bir yüz bulma ihtiyacı hissetmiştir. Tıpkı bu ülkede seksen küsur yıldır Müslümanlara ve İslami kimliğe aman vermeyenlerin, bütün inandırıcılıklarını yitirdikten sonra ayakta kalabilmek, halkı biraz daha oyalamak için bir imaj değişikliğine gittikleri gibi. Nasıl ki topraklarımızdaki laik cunta rejimi, bütünüyle kan kaybetmiş, yıkılmaya yüz tutan sistemine Tayyib Erdoğan imajıyla yeni bir çehre kazandırarak bundan nemalanmışsa, küresel zulmün merkezi Amerika da dedeleri yıllarca emperyalistler tarafından yurtlarından edilen, zulüm gören bir siyahîyi başa getirerek, imaj tazelemeye güya dünya halklarının özgürlüklerini koruduklarının mesajını vermeye çalışmaktadırlar. Obama seçim kampanyalarında siyahî yüzüyle mazlumların ezilmişlerin sesi olacağının, itilmişlerin ve dışlanmışın hamisi olacağının mesajını veriyordu. Oysaki Obama’nın seçilmesi kapitalist sömürü düzeninin değişmesi anlamına gelmiyordu. Zalim beyaz adam imajının değiştirilerek siyah adamın da sömürü düzenine ortak edilmesi yüzyıllardır süregelen zulmün mazlumların gözünde legalleşmesi çabasının bir ürünüydü. Bu şekilde mazlumların tek sermayesi olan “ah”ı da ellerinden alınıyor ve onlar da zulmün kanlı çarklarına ortak edilmiş oluyorlardı.
 
 
 
Küresel ifsadın merkezi ABD, yeni yüzü Obama’yla bozgunculuktaki öncelikli hedeflerini de ortaya koymuş oluyordu. Bunlardan birincisi, Obama’nın siyahî yüzünü temsil eden Afrika’nın enerji kaynaklarının ele geçirilmesi; ikincisi ise, Obama’nın ön isimlerinden Hüseyin’in temsil ettiği, Müslümanların üzerinde oynanacak yeni projeler üzerine odaklanıyordu. Siyonist İsrail yandaşı Yahudi lobilerinin destek verdiği Obama, bir taraftan insanlara sevgi ve barış mesajları verirken diğer taraftan da Siyonist İsrail'in Müslüman Gazze’de sürdürdüğü vahşice katliamlara seyirci kalıyordu. Bu durum emperyalist Amerika’nın yalan politikalarının ürünü siyahî başkanın Siyonist uşaklığının açık bir göstergesidir.
 
 
 
ABD'nin Irak ve Afganistan cephelerinde her geçen gün kan kaybettiğini, bütün insanlık nezdinde lanetlendiğini gören Obama, iktidara geldiğinde NATO üzerinden Afganistan'daki işgaline hız vereceğini açıkladı. Ardından NATO'nun 60. yıl dönümü zirvesinde, Avrupa'ya ilk ziyaretinde, Avrupalı müttefiklerine Afganistan’a daha fazla kan ve sömürü getiren ABD yönetiminin yeni stratejisini açıkladı. Bu konuşmasında El Kaide tehdidinin ABD'den çok Avrupa'yı hedeflediğinin görülmesi gerektiği gibi sanal korkular üreterek, NATO müttefiklerinden Afganistan'da daha faal olmalarını ve oradaki güçlere katkılarını artırmalarını istedi. Bu açıklamalarıyla Obama Afganistan üzerinde yoğunlaşmanın gereği üzerinde duruyor ve oradan ABD adına bir zafer elde etmenin hesaplarını yapıyor. Afganistan üzerinden dünyanın bütün direnişçi Müslümanlarına gözdağı verilmek isteniyor. Oysaki Afgan halkının üzerine yağdırılan binlerce ton bombaya rağmen, dün Sovyet Rusya’ya karşı direnen Afgan mücahitleri, bugünde emperyalist Amerika’ya karşı ayakta duruyor.
 
 
 
Kukla Karzai yönetimine verdiği destekle ve sivil yerleşim bölgelerinde gerçekleştirdikleri yıkım ve katliamlarla Taliban karşısında bir türlü sonuç alamayan ABD yönetimi şimdi de işgal ve kan politikalarını devam ettirmek için NATO müttefiklerinden ilave destek arayışlarına girmiş durumda. ABD Afganistan'ı bir üs olarak kullanmak istiyor. Bu şekilde bölgedeki diğer güçleri abluka altına alabilmek için işbirlikçiler, taşeronlar ve kiralık katiller arıyor. İşte katil ABD nin çiçeği burnunda başkanını Türkiye’ye sevkeden sebeplerden biri de budur. Afganistan’da daha fazla insan katletmek için, oradaki İslami Direnişi kırmak ve dünyada daha güvenli bir şekilde at oynatabilmek için Türkiye’den yardım ve asker istiyor. "Türkiye ile stratejik ortaklığımızı yenilemeye geliyoruz" deniliyor. Daha dün neden savaştıklarını bile bilmedikleri insanlarla en ön safta çarpışmak zorunda bırakılan Anadolu’nun civan mert gençlerini NATO aracılığıyla bir hiç uğruna Kore’ye gönderenler, bugün de kendi emperyalist çıkarları için Afganistan’da Müslüman kardeşlerini öldürmeye veya öldürenlere lojistik destek sağlamaya göndermek için çaba sarf ediyorlar. Bizler bu ülkenin Müslümanları olarak yalnızca dünya emperyalistlerinin çıkarlarına hizmet eden NATO’yu asla kabul etmiyor, evlatlarımızı katil Amerika’nın emperyalist emellerine kurban etmeyeceğimizi açıkça beyan ediyoruz.
 
 
 
ABD başkanı Müslümanlara elini uzatıyormuş ve bizlere “sıkılmış yumruklarınızı açın” diyormuş. Ey Obama! Bize uzattığın elde kan var. Kardeşlerimizin kanı var. O elde Fellucenin, Gazzenin, Kandahar’ın kanı var. İşgale direnen kardeşlerimizin, yaşayan şehitlerimizin kanı var. ُEbu Gureyb’de tecavüz ettiğiniz bacılarımızın kanı var. Utanmadan hangi yüzle geliyorsun. Senin her yanından emperyalizmin doğradığı mazlumların kanı akarken, Guantanamo’daki kardeşimin feryadı necis suratında yankılanırken hangi yüzle bize el uzatıyorsun.
 
 
Bu kanlı eller medeniyetler ittifakı projelerini hazırlamakta ve insanlığın önüne sunmaktadırlar. Oysaki bu ittifaklar emperyalistlerin elini güçlendirmeye yarayan hileli aldatmacalardan başka bir şey değildir. İnsanları kapitalizm ortak paydasında buluşturma amacı güden bu projelerin Allah’ın değil emperyalistlerin razı olacağı bir İslam dünyası üretmekten başka hiçbir amacı yoktur. Katil ABD'nin Başkanı Obama'nın NATO çerçevesinde planladığı Afganistan topraklarına yönelik işgal ve katliamlarına verilecek herhangi bir destek kardeş Afgan halkına ve emperyalist işgale karşı direnişlerine ihanet anlamına gelir ve Irak’a Amerikan askeri gönderilmesine yönelik tezkere gibi büyük bir mesuliyettir. Bu toprakların insanı emperyalistlerin kirli emellerine alet edilmemelidir! Kendini yeryüzünün ilahı gören emperyalist ABD ve NATO'nun işgal ve katliam politikalarına karşı direnilmelidir. Bizler Kardeşlerimizin kanının dökülmesi suçuna ortak olunmasına karşı asla susmayacağız; asla durmayacağız! Katil Amerika işgal ettiği topraklardan çekilmedikçe, yüzyıllardır sömürdüğü halklardan af dilemedikçe, Kızılderililerin kanları ve Afrikalı mazlumların üzerine kurduğu emperyalist imparatorluğu feshedip, adaletli bir sistem oluşturmaya meyletmedikçe, bizim onlara uzatacağımız bir el yoktur ve bütün hileleriyle emperyalist Amerika bizim için “büyük şeytan” olma vasfını daima koruyacaktır.

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar

İLKAV Teknik Komisyon