Mehmet Pamak, önce İsrail terör devletinin Filistin’deki 60 yılı aşkın bir zamandan beri süregelen kanlı işgaline karşı yürütülen onurlu direnişi gündeme getirdi. Bütün Müslümanların sorumluluğu olan ve ümmetin onuruyla özdeş bulunan Kudür ve Mescid-i Aksa’nın savunulmasının, zayıf bırakılmış, imkansızlıklarla kuşatılmış, silahsız mazlum Filistin halkının ve onurlu çocuklarının omuzlarına terk edilmemesi gerektiğini ifade etti. İşte bu sebeple, bir yandan onlara dua ederken, ortak davamıza sahip çıkıp kamuoyu oluştururken, diğer yandan da maddi yardım başta olmak üzere her türlü imkanımızın seferber edilmesi, dünya kamuoyunun bu büyük vahşete karşı bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çekti. Mavi Marmara’nın da işte bu amaçlarla yola çıktığını, Müslim, gayrimüslim insanların birlikte insani yardım için hareket ettiklerini, ancak uluslararası sularda korsan terör devletinin katil ordusunun saldırısına uğradıklarını ve 9 kardeşimizin şehid edildiğini, onlarcasının da yaralandığını ve Türkiye dahil bütün dünya devletlerinin bu katliamı canlı yayında izlemekle yetinip, tek bir itiraz ve uyarının İsrail terör devletine yöneltilmediğini hatırlattı.
Furkan 52. (Fakat evrensel uyarıcılık görevini sana verdik..) O halde, kâfirlere boyun eğme ve bununla (Kur'an ile) onlara karşı olanca gücünle büyük bir cihad ver!