Perşembe, Kasım 21, 2024
Ana sayfa CUMA HUTBELERİ Hutbe: Vasat ümmet olmak

Hutbe: Vasat ümmet olmak

by İlkav Editor
278 👁
A+A-
Reset
https://youtu.be/LdeU5SZE6Gk

Hutbe: Vasat ümmet olmak
“İşte böylece sizin vasat (dengeli, hayırlı, adil) bir ümmet olmanızı istedik ki, insanlığa örnek ve model olasınız ve elçi de size örnek ve model olsun…” (Bakara: 143)

Kıymetli müminler, bugün Hicri şevval ayının 24ü/1445 Cuma
Rabbimiz bizlere kendisinin memnun olacağı bir ömrü geçirmemizi kolaylaştırsın.Gazze katliamının, işgalinin üzerinden nerede ise 7 ay geçti. Özellikle ABD’de, üniversitelerde bu soykırımı ve siyonizmi lanetleyen, katliamın durdurulmasını talep eden vicdanları körelmemiş öğrenci ve hocaların protestolarına sahne olmaktadır. İslâm dünyası ise üzerlerine ölü toprağı serpilmişçesine izlemekle yetinmektedir. Bu işgal sıradanlaştırılmak ve unutturulmak istenmektedir.
Ancak bizler gerek Gazze’de yapılanları gerekse diğer İslâm coğrafyalarında yapılanları asla unutmayacak/unutturmayacak ve sorumlulardan er ya da geç hesap soracağız. Gazze’de ve diğer bölgelerde zulmedilen katledilen masumların kanlarının hesabı tüm müstekbir ve canilerden sorulacaktır. Sahibi bulundukları iktidar ve imkânlarını kullanmayan aciz yöneticiler de bu yönetimlerin seyirci kalmalarına göz yuman ümmet de tarih önünde hesap verecektir.İslâm insanlığa uzatılmış Yaratanın son merhamet elidir. Her yönü ile vasatı temsil etmektedir. Ancak yeryüzü Müslümanları maalesef sahip oldukları, temsil ettikleri şan ve şerefin farkında değiller. Ve mesajın içeriğinden de habersiz ve örnek olma iddiasından çok uzakta bulunmaktadır. Müslümanlar bırakalım örnek olmayı batı dünyasına karşı taklidin ve kompleksin zirvesini yaşamaktadırlar. İslâm her hâli ile ve her şeyi ile vasatı temsil etmektedir.
Hutbemin başında okuduğum “İşte böylece sizin vasat (dengeli, hayırlı, adil, ideal) bir ümmet olmanızı istedik ki, insanlığa örnek ve model olasınız ve Elçi de size örnek ve model olsun” Bakara: 143. âyeti bu konuya işaret etmektedir.
Bu âyette anahtar kavram olan ”vasat” “itidalli, adaletli olmak, insaflı, hakkaniyetli olmak, haksızlığın hiçbir türüne izin vermemek, şirkin en tavizsiz düşmanı, tevhidin en sağlam dostu olmak her konuda merkezde ve itidal üzere olmak demektir.” Vasat kelimesi meallerde genel olarak ılımlı, orta yol şeklinde yanlış anlamlara gelecek şekilde tercüme edilmiştir. Oysaki âyet Müslümanlara model olacak tarzda hayrın, idealin, adaletin temsiliyetini ihtiva etmektedir. Mü’minlerin gerek bireysel hayatları, gerek toplumsal davranışları, yani kazanma harcama anlayışları, ticareti ve aile hayatları, davet ve komşuluk ilişkileri, namaz ve oruçları, kısacası hayatlarının tamamı Kur’an kriterleri, rasul tavsiyeleri istikametinde hayırlı, ölçülü ve adalet çerçevesinde olmalıdır. Yani yakın çevresine de uzak çevresine de örnek olmalıdır.
Mü’min dünya hayatını ahiretin bir tarlası olarak görür. Âhiret kazanımı ve mutluluğu yaşadığı dünyada elde edilir. Bu yüzden rasülün “dünya âhiretin tarlasıdır” buyruğunu kendisine düstur edinir. Asr-ı saâdette yaşanmış olan kendi ibadetlerini az gören üç sahabenin durumu bizler için uyarı niteliğinde bir olaydır. Bu üç sahabenin yaptıklarını Rasul (S) haber aldığında onlara ve tüm sahabelerine kendisini her konuda örnek alınmaları gerektiğini hatırlatmıştır. İslâm; dünya ile ilişkiler noktasında ne tamamen dünyayı terk etmeyi yani zâhid bir hayatı ne de dünya ve içindekileri amaç edinerek dünya sarhoşluğunu ve onu putlaştırmayı meşru kılmıştır. Dengeyi ve itidali tavsiye etmiştir.
“Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara, dünyadaki nasibini de unutma!“ (Kasas: 77)
âyeti dengeli yaşama adına sınırlarını Allah’ın belirlediği ölçüde çalışıp kazanmayı kullarına emrediyor. Bu noktada ister işçi veya işveren, ister maaşlı personel, ister intikal etmiş bir miras sahibi olunsun, her durumda adalet çerçevesinde insani ölçülerde asgarî yaşam standartlarında bir maaş tüm çalışanların hakkıdır ve ücret ile işçi çalıştıranlar çalışanlarına bu standardı sağlamalıdırlar.
Kaynaklarımız asr-ı saâdette Hz. Peygamberin memurlarına garanti ettiği sosyal teminatlar insana ait temel ihtiyaçları içine alır. Her bir insanın barınma eğitim ve asgarî yaşam kalitesini sürdürecek miktarda maişete ihtiyacı vardır. Ancak hevanın ilahlaştırması sonucu oluşturulan beşerî sistemlerin hâkim olduğu Türkiye de dâhil tüm dünyada % 1’lik kesim nerede ise imkanların % 50’sine sahiptir. Şu anda dünyanın birçok ülkesinde günlük 5-10 dolara çalıştırılan zayıf bırakılmış milyonlar mevcuttur. Bir tarafta çocukluğunu yaşayamadan çalıştırılan milyonlar diğer tarafta ise, lüks ve şatafatın zirvesinde hayvanca yaşayanlar. Oxfam isimli kuruluşunun raporuna göre; “dünyanın en zengin yüzde 1’i tüm küresel finansal varlıkların yüzde 43’üne sahip ayrıca % 1’lik kesim geriye kalan %99’luk kesimin 2 katı servete sahip.
Türkiye’de de durum farklı değil: En zengin 16 milyarderin serveti halkın en alt %50’lik kesiminin servetinden fazla. Bu dengesiz yani vasat olmayan gelir dağılımı toplumda huzursuzluğa kaynaklık etmektedir. “Böylece (bu mallar) sizden zengin olanlar arasında dönüp dolaşan bir servet olmasın.” (Haşr: 7) diyordu her şeyin Sahibi… Bir tarafta devasa servet sahipleri diğer tarafta çocuğuna veya kendisine zorunlu olan bir ameliyat parası bulamayanlar, pazar artıklarından yemek malzemesi toplayanlar, akşamları kâğıt, naylon toplayıp ekmek parası kazanmak için uğraşanlar ve hatta bu mücadeleyi verir iken araç altında kalıp ölen yaşlılar.
Gerek bu ülkede gerekse tüm dünyada yaşanılan bu adaletsiz zalimane paylaşım bir kader değildir. Bu insanları canavarlaştıran ise vahyin yerine hevanın, risaletin yerine beşerî görüşlerin toplumlara hâkim olmasıdır. Yani aklın vahyin önüne geçirilmesi sonucu oluşturulan tüm beşerî ideolojilerdir. Yapılması gereken; Bu son sürat hüsrana koşan insanlığa karşı Vasat ümmet olmanın gereği hiçbir menfaat beklemeden her konuda zulme uğrayan, hakkı gasp edilen tüm insanların yanında Müslüman kimliğimizle yer almalıyız.
03.05.2024
Hazırlayan: Hayati İSAOĞLU                                                         

2 yorum

Ahmet Özer 3 Mayıs 2024 - 20:43

Allah ilminizi ve amelinizi ziyade etsin…

Reply

Güncel Hutbe

Bir dost 9 Mayıs 2024 - 15:08

SELAMÜN ALEYKÜM.

allah razı olsun. Inşallah bu hizmetinizi devam ettirirsiniz.
Ben de diyanetin veya diğer kuruluşların hutbesini almakdansa sizinkileri tercih ediyorum. Konular çok açıklayıcı ve güncel. Diyanet (***) hiç böyle konulara girmiyor. Allah hidayet versin.

Reply

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar

İLKAV Teknik Komisyon