Cuma, Mayıs 30, 2025
Ana sayfa CUMA HUTBELERİ Hutbe: Kâfirleri veli edinmeyin!

Hutbe: Kâfirleri veli edinmeyin!

by İlkav Editor
61 👁
A+A-
Reset

Hutbe: Kâfirleri veli edinmeyin!
“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velisidirler. Sizden kim onları veli edinirse o onlardandır. Allah zalimler topluluğunu doğru yola eriştirmez.” (Mâide: 51)
Değerli mü’minler bugün Hicrî Zilkâde ayının 25’i 1446/Cuma.

Rabbimiz bizi kitaba uyup sırat-ı müstakîmde kalanlardan eylesin.Hayat kitabımız Kur’an, bize her konuda yol gösterir. Bireysel ibadetlerden, toplumsal sorumluluklara, evlilik ve boşanmadan aile hayatına, eğitimden siyasete, ticaretten sanata, savaştan barışa, mirastan hukuka, tüm aklımıza gelen insan ilişkilerinde yol göstermektedir. Hayatın hiçbir alanında insanı başıboş bırakıp istediğiniz gibi yaşayın dememiştir (6/162-163 vb. âyetler).
Kur’an bir hayata inip o hayatı inşa etmiş, hükümleri boşluğa vazedilmemiştir. Ölü ve mezarlık kitabı, sevap kazanma aracı, dünyalık kazanımlar elde etme kitabı olarak inzal olmamıştır.
Âhiretin tarlası olarak bu dünyada verilen ömür ve imkânlar ile yerlerin ve göklerin sahibi, ilahı, hükümdarı, meliki, tek hâkimi olan Allah nasıl razı edilir bunun belirlenmesi içindir tüm gayret ve çabalar, gerisi lâf-ı güzaftır. Dolayısı ile kişi ya mü’mindir, ya kâfir, ya Allah’tan yanadır, ya şeytan ve onun yeryüzündeki çömezlerinden, ya hakkı elinden alınan mazlumdan yanadır ya da zorbaca, vahşice zulmeden İslâm ve insanlık düşmanlarından yanadır. Bunların ortası ve arası bir kişilik ve kimlik yoktur. Günümüzde birçok ülke yöneticisinin yaptığı gibi ikisinden yana tavır ve söylem geliştirenler ise gerçekte Allah düşmanı, kalbi hastalıklı korkak hainlerdir. Nisâ: 76 ve Mücadile: 22. âyetler; bir kimsenin ya Allah yolunda veya şeytan yolunda olabileceğinden bahisle, Allah’tan yana olanların zalimler veya destekçileri ile aynı safta olamayacaklarını belirtiyor.Dünya da olup bitenler ve bu olanlara karşı insanların ve toplumların duruşları gösterdikleri tepkiler, kimden yana oldukları ve kişilikleri hakkında net bilgiler verirler. Hele ki Gazze gibi, Doğu Türkistan gibi, ülkelere müstekbirlerce yapılan insanlık dışı muamelelere karşı toplumların duruş ve tepkisi çok açık turnusol niteliği gibi kimliklerini ortaya çıkartıyor.
17 aydır zalimce devam eden bir işgal ve soykırıma karşı gösterilen tepkiler bu zulmü engelleyecek boyutta ve içerikte olmadı. Bölge ülkelerinden cılız tepkiler yükselse de ticaret ve ilişkiler gerek açık, gerekse de gizli devam etti. Gerçek aktör ABD’nin gerek geçmişte, gerekse de geçen haftaki bölge ziyareti birçok yönden olumlu olumsuz ses getirdi. Hele ki görkemli karşılama törenleri, askerî ve ticarî anlaşmalar samimi ifadeler birçok gerçeği gün yüzüne çıkardı. Kimin kiminle gerçek dost tüm çıplaklığı ile ortaya koydu. Rabbimiz mü’minlere; gayr-i müslim de olsalar mazluma yardım edilmesini ve ondan yana tavır alınmasını emrederken (4/75), yoksulu, öksüzü dini ne olursa olsun itip kakmayı kınarken (107/2, 3), çok düşük ücretle çalıştırdıklarının üzerinden büyük servetler elde etmeyi yasaklarken, kazandıklarının bir kısmını ihtiyaç sahiplerine vermeyi emrederken (70/24, 25), ihale yolsuzlukları ile kazanılanları ateş (2/188) olarak değerlendirirken müslim olduğunu iddia eden biri nasıl olur da bu net hükümler karşısında sorumsuzca davranıp şeytan ve dostlarının safında yer alabilir. Velayeti, dostluğu ancak mü’minlere göstermesi gerekirken nasıl olur da Allah’a kafa tutarcasına hutbemin başında okuduğum âyet-i celilede de çok açıkça beyan edilmesine rağmen batılıları ve onların temsilcisi konumundaki ABD başkanı Trump denilen şeytana dostluğun zirvesini gösterebilirler. Siz kimsiniz de, Gazze’ye veya başka ihtiyaç olan yerlere yapmadığınız yardımları bu siyonist artığına yapar, hatta hediye edersiniz.
Haberlerden yansıdığı kadarıyla üç körfez ülkesine yapılan ziyarette yapılan ticaret rekor seviyesinde olmuştur. Özetle ”Trump, Suudi Arabistan, Katar ve BAE ile 3.2 trilyon dolarlık yatırım ve silah anlaşmalarıyla döndü. Ayrıca şahsına, özel gökyüzü sarayı diye isimlendirilen 600 milyon değerinde bir de uçak hediye edilmiştir.”
Ey Emevî artığı zalimler! Kimin servetini kime hediye ediyorsunuz. Yeryüzünde milyonlarca insan hayatta kalmak için birkaç dolara çalışırken veya açlıktan ölüm-kalım mücadelesi verirken siz ne hakla dünyanın en zalimine bu kadar servet niteliğinde hediye verebiliyorsunuz, siz de hiç mi insanlık ve vicdan yok? Bir de utanmadan, arlanmadan bu ümmetin evlatlarını, namuslarını bir namussuza peşkeş çekiyorsunuz. Bu cesareti ve cür’eti kimden alıyorsunuz? Unutmayın ki, tüm bu yaptığınız israf ve şatafatın zalimleri veli edinmenizin hesabını hem bu dünyada hem de âhirette vereceksiniz. Gazze ve benzeri yerlerde insanlar katledilirken bölgenin âlim denilenleri neredesiniz? Ağlayarak ve ağlatarak yaptığınız dualar ümmeti ve sizi kurtaracak mı zannediyorsunuz? Hutbelerde, ABD ve batı hayranı idarecilerinize yaptığınız dualar, evet tüm bunların hesabını nasıl vereceksiniz? Kendilerini utanmadan sıkılmadan Hâdimu’l-Harameyn görenler bu zenginlik ve şatafat ile yaşarken Gazze’de evleri başlarına yıkılanlar, yaşadıkları ülkelerinden sürülürken, o çocuklar babasız-anasız kalırken, bir küçük oyuncağa dahi sahip olamazken, dedeler evlatsız kalırken, bölgenin tamamı aç ve susuz iken siz nasıl rahat uyur ve bu duyarsızlığın hesabını nasıl verirsiniz? Hiç akletmez misiniz?
Hadi zalimlere karşı mücadele etme onurunu gösteremiyorsunuz bari mazlumun yanında olma anlamına elinizdeki petrol gücünü mazlumların lehine kullansanız. Sadece petrol gücü olanlar değil tüm ülkeler ticareti tamamen kesme, üsleri kapatma, anlaşmaları iptal etme gibi somut adımlar atmadan bu işgal sona ermeyecektir. Yeryüzü daha çok şekilde Gazze’de yaşananların benzerlerini yaşayacaktır. Tüm dünya insanları iktidarları zorlayarak her türlü zulme karşı omuz omuza mücadele vermeyi başaramadıkları sürece bu zulümler artarak devam edecektir.
23.05.2025
Hazırlayan: Hayati İSAOĞLU                                                           

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar