Yaklaşık on bir yıl önce 2000 yılında, 28 Şubat sürecinde muhacir olarak bulunduğum Almanya’nın Duisburg şehrinde şiir formunda yazdığım “Hicrette Muhasebe”den gündeme uygun yeni bir alıntıyı paylaşmak istedim.
Ordu batıcı, önder inanmış pozitivizme
Şeriat düşmanı “inkılâp”, yol açtı Kemalizme
Atatürk ilkeleri dayatıldı, anayasada
Bu “değiştirilmez” dogmalar, sebep oldu fesada
Aslında ilke ve inkılâplar, doğmadan ölmüştü
Şapka itibarsızdı, anayasada korunmuştu
Herkes şapka taksın diye, çok canlara kıydılar
Sonra şapkayı terk edip, müzeye kaldırdılar
Sözde “inkılâp”la kaldıran, şu “paşa” lâkâbını
“Paşa” demeye devam edip, yedi inkılâbını
“Tekke- tarikat” kapatıldı, bir sözde inkılâpla
MGK ve devlet işbirliği yaptı, çok tarikatla
Devletçilik, milliyetçilik, teslim oldu batıya
“Halkçı cumhuriyet”, hep uzaktı siyasi yapıya
Kemalizm egemen oldu, sürekli siyasete
Böylece teslim olundu, askeri vesayete
“Cumhuriyet” adı altında doğan, tam diktatörlüktü
“Halkçı”yı, halkın diniyle savaştıran, Hakka körlüktü
Saltanat devam ettirildi, silahlı bürokratla
“Halka rağmen halk için” söylemi ve halka inatla
“Ulusçu”lar, emperyalizmle işbirlikçiydiler
Küresel sömürgeci adına, tetikçiydiler
Şoven ırkçı bölücülükle, düşman oldular halka
Ümmet ve İslam’ı dışlayıp, ihanet ettiler Hakk’a
“Laiklik”, İslam’ı kovdu, kamudan ve tüm hayattan
Halkın dini silindi yasadan, düşürüldü kayıttan
Ekonomik “devletçilik”ti, zengin eden yandaşları
“Bürokrat-politikacı-patron”, soygunun paydaşları
Kültürel “Devletçilik”le, devlet belirledi her şeyi
Hak ve özgürlüğü yok edip, baş eğdirdi bireyi
“Devletçilik” ilkesi, değiştirilmez anayasada
Oysa çoktan öldü, özelleştirme hâkim piyasada
Halkın tepkisine karşı, kanlı “devrimci”ydiler
İktidar için“kelle koparmak”ta birinciydiler
Pek çok laik ve Kemalist nedense soyguncuydu
Laik maskeler altında, pek çoğu hortumcuydu
“Demokratik ve sosyal hukuk devleti”, hani nerde?
Sadece laiklik egemen, baskı, zulüm her yerde
Hukuk guguk oldu, demokrasi ise demagoji
“Sosyal devlet”i yok etmişti, resmi ideoloji
Savunması gülünçtü, bitmiş inkılâp ve ilkelerin
Neredeyse yalnız laiklik kaldı, elinde sistemin
Üstelik hep yalan söylendi, bu laiklik adına
Onu da saptırdılar, maske geçirip suratına
Din, devlet birbirine karışmazsa laiklikte?
Müslümanlar, neden ezildiler laik devlette?
Laiklik diye yutturulan, tam bir “Bizantinizm”
Dine ve dindara tahakküm eden, laik faşizm
Osmanlıda, yeniçeriler devşirilmişti Batı’dan
Yerine kurulansa, devşirildi Batı tarafından
Yeniçeri “şeriat için” kaldırırken kazanı
Yeni ordunun, “laiklik için”di tüm hezeyanı
Batılılaşma, Laiklik, Demokrasi Serüveni
Batıyı taklide yöneldiler, başından beri
Özlenen düzen, ortaçağ Avrupa’sından geri
Batı karşı çıkmıştı, sapma ve zulmüne kilisenin
Bunlar, taklitle karşısına çıktılar tevhid dininin
Vahyi reddedip, ilahlaştırdılar aklı, insanı
Ve şirki egemen kıldılar, esas alıp tuğyanı
Taşıdılar ülkeye, pozitivizmi ve Darvinizmi
Resmi görüşle dayattılar, hevayı, rasyonalizmi
Yabancı kültür dayatıldı, jakobence çatıdan
Topluma zorla giydirildi, ne gelmişse batıdan
Batıya “Rönesans”la gelen,”Grek” putperestliğiydi
Türkiye’ye ithal edilen, en az bu kadar geriydi
Artık zulümat ve tuğyana deniyordu “aydınlık”
“Aydınlanma” adı altında, hâkim oldu “karanlık”
Kurulan rejim, ortaçağ karanlığıyla örtüştü
Çağdaş Batının insan haklarına bile ters düştü
“Halka rağmen halkçılık”, Kemalizmin zulüm tarzıydı
Türkiye’de batıcılık, hak ve özgürlüğe karşıydı
Engizisyon zulmünü, getirip de Türkiye’ye
Saldırdılar akletmeye, inanca, düşünceye
“İstiklal mahkemesi”yle katliam yapıp önce
DGM’ye ulaştılar, bu zulmü sürdürünce
Devletin rejimiydi, tek parti, tek şef diktası
Batıdan daha sonra geldi,“çok parti” aldatması
Tek parti ilkeleri, yapılınca ülke anayasası
Ortaya çıktı,“çok CHP’li” demokrasi safsatası
İslamî alternatif, zulümle toplumdan kovuldu
Herkes birbirine benzedi, özgürlükler boğuldu
Liberal “solcuyum”, solcu “liberalim” diyordu
“Müslümanım” diyen ise, herkese benziyordu
Hepsi, laik, ulusçu ve Kemalistti mecburen
“Çok CHP’li”ydi, şu “çok partili sistem” denen
Hepsi batıcı, hepsi laik, hepsi de modernistti
Halkı, hakkı ve adaleti, hepsi birden terk etti
Tüm sistem partileri, oligarşiye hizmet etti
Kaynakları, rantiye ve kartele peşkeş çekti
Hortumu keseni yıktı, bu rantiye hükümdarı
“Patron ve asker”e ram olan, sürdürdü iktidarı
Sosyalizm ölmüştü, artık sol da kapitalistti
Onlar da, tüm iktidarı patronlara devretti
Türkiye’deki sol, sağdan daha statükocuydu
Devrimci niteliği yoktu, aslında en sağcıydı
Kemalizm’e sığındı, eski “devrimci sol”cular
Halkı soymada kullandı, onları hortumcular
Sayıca çok azaldı, erdemli, dürüst solcular
Onlara güç yetiremedi, zalim soyguncular
Evet çok azaldı, “devrimci sol” ve erdemli gençler
Onları da “F Tipi”nde yok eder, egemen güçler
Sayıca azalsa da, özgürlükten yana kalanlar
Onlarla doğal müttefik, zulme karşı Müslümanlar
Egemen sağcı, solcu ise, tam bir işbirlikçiydi
ABD, İMF adına, hepsi de tetikçiydi
İMF ve ABD, ne isterse onu yaparlar
“Ulusal onur”ları incinmez, tek çıkara taparlar
ABD tarafından belirlenir, tüm iktidarlar
Rahatsız olmaz, icazet için ABD’ye koşarlar
ABD-İsrail ekseninde, bağımlıydı Türkiye
Tam bir koloni yönetimiydi, hâkim olan ülkeye
Herkes ilkesiz ve ölçüsüzdü, her partiye girerdi
Zalimler, tek ideolojide birleşmeyi önerdi
Halk hâkimiyeti diye yutturup, demokrasiyi
General tahakkümüyle yaydılar demagojiyi
Siyaset, medya, eğitim, destek verdi militarizme
Ve egemenler yöneldiler, dozu yüksek faşizme
Teorik demokrasi, halkın mutlak iktidarıydı
Pratikte var olan, oligarşi saltanatıydı
Teori de, pratik de, Allah’a baş kaldırmıştı
Hevaya sarılarak, Rabb’in hükmüne saldırmıştı
Teoride halk ilah, pratikte oligarşiler
Bu tuğyan ile yaygınlaştı, fesad ve anarşiler
Ülkemizde halk yerine hâkim, silahlı oligarşi
Büyük sermaye ile birlikte, kotarırlar her işi
“Mecliste tecelli eder” dediler, halk iradesi
MGK yoluyla iğdiş ettiler, her tür meclisi
Hep silaha baş eğdi, iktidarı, meclisi
Tartışılmaz oldu,“Genelkurmay” bildirisi
Asker, ülkenin efendisi ve tek sahibiydi
Bu sebeple, her tartışmanın mutlak galibiydi
Kanun yapıldı, bu gücün her arzu ve isteği
Dayattılar halka, bu “yasal” adaletsizliği
Gerektikçe yediler, düzenin her putunu
Kendileri deldiler, anayasa ve kanunu
Yetinmeyip, mü’minlere yaptıkları zulümle
İslam’a karşı birleştiler, küresel küfürle
İsrail, ABD’yle kuruldu, şeytani ittifak
Sökmesin istendi, ümmet ufkunda, beklenen şafak
İslam’ın şedit düşmanlarıyla, kurulan paktlar
Şüphesiz ki,“küfür tek millet” sözünü ispatlar
Çeteleşen, Mafyalaşan, Darbeci, Sömürü Sistemi
İdeolojik, ekonomik, ırkçı zulümler varken
Mazlumlar, zulmün pençesinde çaresiz kıvranırken
Hep hain sayıldı, itiraz edip, hak isteyen
Galile gibi yargılandı, her “zulüm var” diyen
Tağut, sadık da değildi, kendi yasasına
O düşkündü, sadece çıkar ve kasasına
Alışmış keyfiliğe, soyguna, hem de yalana
Hep emeği sömürerek, kaynak sağlar patrona
Böyle yıkıldı namus, kalmadı Allah korkusu
Şehvet, soygun ve terörle, halka kuruldu pusu
İktidarı korumak, egemenin tek gayesi
Vurguna göz yumar ki, artsın yandaş sermayesi
Sömürülen halkımızın, kapanmaz bu yarası
Egemenin hep büyürken, serveti ve parası
Bu yüzden devlete egemen, mafya ve çetesi
Yöneteni ırgalamaz, menfaatten ötesi
Her devlet kurumu, yolsuzluk ve pislik kusuyor
Ülkeyi yönetenler, hep seyrediyor, susuyor
Aynı pisliğe bulanmış, Kızılay da soyulmuş
Deprem günü, devlet ve tüm kurumları yok olmuş
Özgürlüğe karşı eğitirler, yüzlerce köpek
Enkazdan can kurtarmak için, bulunmaz bir tek
Zulüm, yolsuzluk ve pislik akarken, her kurumdan
Silahlı güç, hiç “vazife çıkarmaz bu durumdan”
Çete, mafya, söz sahibidir, devlet yönetiminde
Bankalar özelleştirilir, onların gölgesinde
Başbakanlar, bakanlar çıkar, çeteyle irtibatlı
Senaryoya tepeden katılansa, pişkin suratlı
Aile resminin özü ilginç: “Verdimse ben verdim”
Minareye kılıf: “Kendim için istersem namerdim”
Hepsi el ele vermişler, memleketi soymak için
Halkın kaynaklarını çalmak, çeteye sunmak için
Bu koro, hep “irtica”yaygarası yapar, niye?
Çetelerin soygununu, halk fark etmesin diye
Çete, mafya saygı görür, yapılır her isteği
Hapiste hep lüks yaşar, konfordan yok eksiği
İsyan edip, beş insan öldüren çete reisi
Asker yanında şov yapar, yerindedir neşesi
Yanında asker, üstünde silahı, telefonu
Cezaevi aracında, kimse aramaz onu
Çete, resmi araçta kapı açıp, nasıl, niye?
Bağırır,“en büyük asker”,“en büyük devlet” diye
Pek çok suçta ortak olursa, asker, polis ve mafya
Çete cüretkâr olur, devleti alınca arkaya
Bir yazar ya da başörtülü kız, muhatapsa eğer
Acımasız ve şedit olur, aynı polis ve asker
Konuşturulmaz, ağzı kapanır hak isteyenin
Kapı açılır, mesaj vermesi için çetenin
Çeteleri Koruyan Firavun Sistemi
Olmadı Susurluk’tan, ciddi bir ceza alan
Ancak, zindanda çoktur düşüncesinden yatan
İslam’ın; akıl, nesil, can, mal, din emniyeti
Laik sistemde, yok bunların hiç bir kıymeti
Ancak, işkenceler, istismarlar, hak ihlalleri
Bunların hepsi, tağutun vasfı ve karakteri
Hak, özgürlük, ekmek isteyen, zulme isyanda
Egemen silahlı güç, dayak atar meydanda
Firavunun yaptığı, günümüze taşınmakta
“İzinsiz” iman edene, şiddet uygulanmakta
Laik devlet zulmetmekte, Firavunu taklitle
İman eden memurunu, işten atar tehditle
Mekke’deki ambargonun, değişik boyutları
Kara listeye aldırır, “Müslüman tüccarları”
En tepede oturmakta, bankaları boşaltan
Ülkemizi yönetmekte, çetelerle iş tutan
Hep itibar görürken, mafya ile soygun yapan
Baskı, zulme muhataptır, tesettürle okuyan
Özgürce soygun yapar, özgür yaşar laik olan
Ezilir ve zindanda çürür, resmi dine uymayan
Mehmet Pamak
Almanya / Duisburg, 2000
İlgili Haberler:
Ankara'da 28 Şubat Darbesi Protesto Edildi
28 Şubat'ın Yıldönümünde İlkav, "Darbelere, Çetelere Hayır" Dedi