Salı, Aralık 3, 2024
Ana sayfa ´Keşke Müslüman olsaydık´ Diyecekler.

´Keşke Müslüman olsaydık´ Diyecekler.

by İlkav Editor
1,5K 👁
A+A-
Reset
الَرَ تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ وَقُرْآنٍ مُّبِينٍ
رُّبَمَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَوْ كَانُواْ مُسْلِمِينَ *ذَرْهُمْ يَأْكُلُواْ وَيَتَمَتَّعُواْوَيُلْهِهِمُ الأَمَلُ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ

Elif, Lâm, Râ, Bunlar, kitabın O apaçık olan Kur'an'ın ayetleridir.
Gün gelecek, kâfirler «keşke Müslüman olsaydık» diyeceklerdir.
Bırak onları yesinler, dünya nimetlerinden yararlansınlar ve ihtirasları ile oyalansınlar, ilerde gerçeği öğreneceklerdir.
Hicr 1-2-3


Müslümanlar


Allah insanı yaratmış ve ona sorumluluk yüklemiştir. Bu sorumluluk yeryüzünde Allah’ı ve onun hakkını unutturmaya çalışan şeytana ve onun yandaşlarına karşı verilen mücadele olarak özetlenebilir. Şeytan Allah’ı unutturduğu insanlara; ya yemeği, içmeyi, eğlenmeyi, kısacası tüketerek gününü gün etmeyi bir amaç olarak göstermiş veya kazanmayı menfaat elde etmeyi, sömürmeyi bir yol olarak önüne sunmuş veyahutta onları hakikati anlamaktan uzak tutacak umutlara bağlamış, onların batıl ve sapkın ümitlerini kendilerine hoş göstermiştir. Bundan dolayı da insanların birçoğu şeytanın yönlendirdiği karanlık gündemlerin peşinden sürüklenmektedir. Bu karanlık yollardan her biri bir diğerini yargılamakta, suçlu görmekte cedelleşmekte ve böylece toplumlar yaratılış gayelerinin gerektirdiği hakiki gündemlerine dönememektedirler. Bu karanlık gündemlerin zülümatı ancak Hakkın ortaya konmasıyla aydınlığa kavuşabilir. Hak ortaya konmadan insanlar zulüm gündemlerinin arasında sıkışıp kalırlar ve gün gelir onlar için tek seçenek kalır o da zulümlerden zulüm gardiyanlardan gardiyan beğenmek olur.


Hakkın ortaya konulmasında ise ilk ve tek görevli olanlar Müslümanlardır. Çünkü onlar dünyada Allah’ın hâkimiyetini ikrar etmişler ve kula kul olmayı değil, Allah’a kul olmayı tercih etmişlerdir. Çünkü onlar hakkı hak olarak bilirler, şeytanın ve onun insanları kandırmak için kullandığı vesveselerin farkındadırlar. Çünkü Allah onlara fitne kalmayıp din yalnız Allah’ın oluncaya kadar mücadele etme görevi vermiştir.

Ekitap için tıklayın


Bir toplumda Müslümanlar var olmasına karşın o toplumda Allah’ın insanlar üzerindeki hakkı gündemleşmiyor kula kulluk değil, Allah’a kulluk edilmesi gerektiği dillendirilmiyorsa; hükmün ve mülkün sadece Allah’ın olduğu ona isyanın büyük bir azabı hak etmek anlamına geldiği haykırılmıyorsa; cennet ve cehennem kıyamet ve azap hiç konuşulmuyor insanlar hesaba çekilecekleri konusunda uyarılmıyorsa, kafirler “hani nerde bahsettiğiniz azap” diye sormuyorlarsa burada tek suçlu vardır O da iman ettik demeleriyle cennete gireceğini sanan Müslümanlardır. Burada tek suçlu vardır oda Allah’ın hükmü ve Allah’ın mesajı ayaklar altındayken gündelik hayatında dışlanmamak için, toplumdan soyutlanmamak için, gündemden kopmamak için, Allah’ın mesajını ulaştırmaktan çekinen Müslümanlardır. Burada tek suçlu vardır o da ölüm korkusu ve dünya sevgisiyle dünyaya sımsıkı sarılan inancı uğruna canından malından ailesinden kariyerinden sermayesinden fedakârlık yapmaya yanaşmayan buna rağmen cenneti arzulayan Müslümanlardır.


Hâşâ Allah yalan söylemez Allah’ın vadi haktır. Bugün Birçoğumuzun zilletle gündemlerine gark olduğu necis müşrikler azgın kâfirler gün gelecek “keşke Müslüman olsaydık” diyeceklerdir. Gün gelecek keşke bizim gündemimizi de Allah ve ona kulluk belirleseydi diyeceklerdir. Peki, ya kafirlerin keşke Müslüman olsaydık dedikleri günde bizler ne diyeceğiz. Bugün kâfirlerin sunduğu imkânlarla hesaplaşmayıp “kimin imkânını kime veriyorsunuz siz bahşeden değil gasbedenlersiniz” diyerek karşı çıkmayıp, sadece işgali benimseyerek daha rahat bir hayat talebini gündemleştiren adı Müslüman olanlar o gün geldiğinde ne söyleyecektir rablerine. Bizler ne söyleyeceğiz rabbimize hesap gününde nasıl kurtulmayı başaracağız.


Kardeşlerim


Her gurubun kendi yaptığıyla tatmin olduğu, basit gündemlerin peşinden koştuğu bir dönemden geçiyoruz. Müslümanın vasıflarından müslümanın emellerinden Müslümanın özlemlerinden çok; gayri Müslim özlemler taşıyoruz yüreklerimizde. Birçoğumuz Allah’ın verdiği nimetlere şükretmeyi ve kanaati değil sınırları aşarak daha fazla kazanmayı daha güzel yaşamayı daha iyi tatil yapmayı arzuluyoruz. Allah resulü ve ashabı ise Medine de Allahın hükümleri üzere yaşarken dahi, hurmalıklar altında gölgelenmeyi değil; bizansa karşı sefer etmeyi vacip biliyorlar ve seferden geri kalanlara yaptırım uyguluyorlardı. Allah için kendimize gelelim önce nefislerimizi sonra birbirimizi uyaralım. İmanımızı korumak için birbirimize kenetlenelim. Bir Allah için ve cenneti hak etmek için mücadele veren müminlerin hayatına bir bakalım, birde kendimize


Allah bizleri gafletten ve zilletten kurtarsın

Bizlere merhamet ederek hakkı yaşama bilinci ve azmi nasip etsin

Bizleri kelimenin bütün manasıyla Müslüman gibi yaşatsın ve Müslüman gibi öldürsün

Bizleri batıl gündemlerle oyalanmaktan korusun.

Yorum yazın

* Bu formu kullanarak girdiğiniz bilgilerinizin saklanmasını ve size ulaşım için kullanılabileceğini onaylıyorsunuz.

İLKAV


İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı

Editör'ün Seçimi

Son Yazılar

İLKAV Teknik Komisyon