
İLKAV Başkanı Mehmet Pamak, 1915’de yaşanan acılar ve katliama yol açan Ermeni tehciri dolayısıyla, mazlum Ermeni halkından özür dilenmesi hakkında yaptığı açıklamada; “Faşist batıcıların katliamlarının özrünü dilemek, haklı olarak günümüzün liberal-sol-demokrat batıcılarına düşüyor. Kanaatimizce, faşist batıcı dedelerinin zulümlerini kınayıp mağdurlardan özür dileyenler, ancak zulmedenleri ve yandaşlarını rahatsız edebilecek doğru ve erdemli bir iş yapmış oldular” dedi.
başlatanlar batıcı ulusalcılardı. Bunlar, Avrupa’da eğitimini gerçekleştirmiş ve modern paradigmanın üretimi pozitivizmi içselleştirerek İslam inancına ve ümmet bilincine düşman olarak ülkesine dönmüş ve Türkçülüğü ideolojileştirmeye çalışan “Jön Türkler”di. Bizzat Osmanlı yönetiminin eğitim alanında gerçekleştirdiği Batı değerleri eksenli eğitim reformu ve tercüme pozitivist eserlerin sağladığı akıdevi ve kültürel kirlenme de, bu tür İslam karşıtı Batıcı, laik ve ulusalcı akımların yeşermesi ve gelişmesi için gerekli mümbit ortamı sağlamıştı. İşte böylece, asırlarca farklı ırk ve dinden insanları, iyi komşuluk ilişkileri ve adalet zemininde, huzur içinde ve insanca bir arada yaşatan İslam hukuku, ahlakı ve kültürü dışlandıkça, ulusalcı seküler Batıcı anlayışlar siyasi, bürokratik kadroları ve aydınları kuşattıkça, bölgemizde ve ülkemizde, ırk ve din ayrımcılığına dayalı anlayışlar çeteler halinde ortaya çıkmaya ve hâkimiyet mücadelesi vermeye başladılar.
Bu sebeple de, bir yandan mübadele ve 6-7 Eylül misali derin çete provokasyonlarıyla gayrimüslimlerden hâlâ var olanları, ulus devletin ideolojisi ve homojen bir ulus oluşturma projesi istikametinde şekillendirmeye çalıştılar. Diğer yandan da, çoğunluk Müslüman halkları şiddete dayalı politikalarla, baskı, yasak ve çok boyutlu hukuksuzluklarla Batıcı resmi ideoloji istikametinde hizaya sokmaya çalıştılar. Türk ulusalcılığına dayalı seküler modernleştirme projesi önünde engel olarak gördükleri İslami kimliği, İslam şeriatını ve Kürt kimliğini ötekileştirip, tehdit ve düşman ilan ederek, inkâr ve asimilasyon politikalarıyla yok etmeye çalıştılar. Bu sebeplerle, hem çoğunluk Müslüman halklara, hem de azınlık gayrimüslimlere büyük acılar ve ıstıraplar yaşattılar. Bugün hâlâ çözülmesi engellenen bu sorunlar da, tıpkı Ermeni ve İT çetelerinin ikisi de batının seküler değerleri adına şiddeti tırmandırıp, hakimiyet kurma amacıyla şiddetten ve mazlum halkların kanını akıtmaktan beslendikleri gibi, aynı çatışma ortamı da ısrarla sürdürülüyor. Bu bağlamda, Batıcı Türk ulusalcısı çetelerin, yine Batıcı ve ulusalcı PKK ile de işbirliği halinde Türk ve Kürt halklarını birbirine kırdırma, şiddeti tırmandırarak kaos oluşturma ve böylece hakimiyetlerini ve çıkarlarını sürdürme mücadelesi ve kan dökücü zulümleri acımasızca devam ettiriliyor. Yani, ikisi de batıcı, laik ve ulusalcı olan ve ikisi de İslam şeriatına düşman olduklarını ve bu amaçta örtüştüklerini açıklayan Türk ve Kürt Kemalistlerinin Müslüman halkların kanını dökücü çabaları devam ediyor. Bütün bunların özrü de ileriki tarihlerde mi dilenecek?
Bugün, bizce doğru ve anlamlı ama yetersiz olan bu özür dilemeye karşı çıkanlar ise, daha çok, bugünün zulümlerinin de altında imzası olan ve İT zihniyetini sürdüren ulusalcı Kemalist kesimler, günümüzün faşist batıcıları ya da ulusalcılarıdır. Özür dilemeye tepki gösterenlerin bir kısmı da, devlete süreklilik ve kutsallık izafe eden “millici” ve Türkiyeci hislerle böyle davranmakta, aslında onlar da yine aynı liberal-demokrat düşünceye kendilerini nispet edip, AB ile entegrasyonu savunmaktadırlar. İslami kimliğin ve tevhid akıdesinin bilincini taşıyan hiçbir Müslüman, mazlum bir halktan zalim dedelerinin yaptığı zulmün özrünü dileyenlerden rahatsız olmaz. Ama maalesef kendisini İslam’a nispet ettiği halde, ulusalcı, sağcı, devletçi, “milliyetçi-muhafazakâr” kirliliklerden arınamamış olan kimi kesimler de, mazlum Ermeni halkına yönelik özür beyanında bulunanlara, çok çirkin bir üslupla ve İslam’ın asla kabul etmeyeceği bir adaletsizlik örneği sergileyerek saldırıyorlar. Şurası bilinmelidir ki, bu tür yanlışları yapanlar asla İslam’ı temsil etmedikleri gibi, İslam’ın adil şahitler olma emrini de, sağcı, “milliyetçi” ve devletçi kirliliklerin yönlendirmesiyle açıkça çiğnemektedirler.
Özrü dilenen geçmişte de, henüz özrü dilenmeyen bugünde de, fıtratları bozup, insani değerleri çürüterek, insanlık onurunu ayaklar altına alarak, insanı kendine ve Rabbine yabancılaştırarak, insanlığı birbirinin kurdu haline getirenin, Batının seküler, paganist kültürü olduğunu fark etmelidirler. Bütün bu kokuşmuşluğun, zulmün, sömürünün, ahlaksızlığın, adaletsizliğin, hukuksuzluğun müsebbibinin, modern paradigmanın ürettiği, ayrımcılığa, sömürüye, yozlaşmaya dayalı ve “insandışılaşma”yı hızlandıran materyalist seküler ideolojiler olduğunu idrak ederek, insani/fıtri olanı aramaya yönelmelidirler. İnsanın, liberalizmi de, sosyalizmi vb de, sınırlı akıl kapasitesi ve tarihsel önyargılarla, taassuplarla kirlenmiş aklıyla heva ve zanna dayanarak ürettiği unutulmamalıdır. Bu sebeple bütün adalet ve özgürlük yanlılarını, üretenlerinin çıkarları ve bencillikleriyle malül adalet, hak ve hukuk anlayışı sebebiyle adil olmaları da asla mümkün olmayan ve fıtratın yolundan uzaklaştıran tüm düşünce ve ideolojileri terk ederek, evrensel vahyi ölçülerde, hiç değilse insani/fıtri değerlerde buluşmaya ve insanlığı birbirini kırmaktan kurtaracak fıtri bir adalet ve özgürlük mücadelesini birlikte sürdürmeye çağırıyoruz.Sonuç olarak, İslami kimliğin gerektirdiği adaletle ifade ediyoruz ki, Batı menşeli seküler ulusalcılık adına tarihte yapılan büyük zulüm sebebiyle mazlum Ermeni halkından, Batı kültürünün bugünkü liberal-sol-demokrat özgürlükçü temsilcileri tarafından, özür dilenmesini doğru, anlamlı ve erdemli bir tavır olarak değerlendirip takdir ediyoruz. Bununla beraber, bu çabayı yetersiz bulduğumuzu da ifade etmek isteriz. İnşallah, aynı Batı paradigması adına yapılan ve halen yapılmaya devam edilen bütün zulümler dolayısıyla da özür dilenir ve en önemlisi de özür dilemeye yol açacak yeni zulümlerin işlenmesi engellenir.



Harput 25 Mayis 1911 Surp Hagop Ermeni ilk okulu

