Hutbe: Mü’minler, gevşeyip üzülmeyin! Üstün olan sizlersiniz!
“Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz.” (Âl-i İmrân: 139)
Kardeşlerim, bugün Hicrî Cemâziye’l-Âhir ayının 19’u 1446/Cuma
Uğradığınız herhangi bir zayıflıktan dolayı gevşemeyin. Başınıza gelen musibetler ve kaçırdığınız fırsatlar yüzünden üzülmeyin, üstün olan sizsiniz. Her şeyden önce akîde üstündür; çünkü siz sadece Allah’a secde edersiniz. Onlarsa, O’nun yarattıklarına secde ederler.
Hayat metodunuz üstündür; çünkü siz Allah’ın gösterdiği metoda göre hareket ediyorsunuz. Onlarsa Allah’ın yarattığı insanların hazırladığı metoda uyuyorlar. Üstlendiğiniz rol üstündür; çünkü siz, bütün insanlığın önderliğini elinizde bulunduruyorsunuz, onlarsa yoldan sapmışlardır.
Yeryüzündeki konumunuz üstündür; çünkü Allah’ın va’dettiği yeryüzü mirası sizindir, onlarsa unutulmaya mahkûmdurlar. Mü’minler, öyleyse gevşemeyin, üzülmeyin! Cihad, imtihan ve arınmadan sonra sonucun sizin olması için yaralar almanız Allah’ın bir kanunudur.
Rabbimiz bu âyetiyle Medine’de bir avuç mü’mine sesleniyordu. Medine’de Mekkeli Kureyş’i karşısına almış, Medineli yahudiler ve münafıklar tarafından düşman ilân edilmiş, sadece o bölgeyle de sınırlı kalmayarak İran’ı, Bizans’ı ve tüm dünyanın kâfirlerine meydan okuyup karşılarına alan bir avuç Müslüman.
Böyle bir ortamda sayılarının azlığına rağmen Rabbimiz onlara diyordu ki: Ey mü’minler! Sizler üstün olduğunuz halde, sakın düşmanlarınız karşısında gevşeyip üzülmeyin. Az oluşunuza bakıp güçsüz olduğunuz zehabına kapılarak onlardan barış dilenip savaşmaktan vazgeçmeyin. Unutmayın ki siz mü’minsiniz, el-Azîz olan Allah sizinledir ve sizi zora sokmayacaktır. Öyleyse sakın zillet ve meskenet içinde kâfir, müşrik ve münafıklarla keyf içinde, uzlaşmacı bir hayat yaşayacak duruma düşmeyin!
Bu âyetler mü’minlerin Allah tarafından desteklendiğini anlatan âyetlerdir. Yeryüzündeki tüm kâfir, zalim ve tağutlar birleşerek mü’minlere tuzaklar hazırlayıp göz açtırmamaya çalışsalar da yine mü’minler güçlüdür. Çünkü onların safında Allah var ve onlar Allah’ın desteğindedirler. Allah ile hangi güç ve silah baş edebilir ki? Mü’minleri melekler destekliyor, onlara karşı hangi güç durabilir? Mü’minleri dağlar, taşlar, rüzgârlar destekliyor. Rüzgâra, suya ve depreme karşı kim durabilecek? Önceki toplumları helâk etmek üzere Rabbimizin gönderdiği o müthiş helâk şekillerinin önüne kim geçebilir?
Bu âyette anlatılan üstünlük dünya ve âhiret üstünlüğüdür. Yani dünyada zahiren mağlup olup kaybetseniz bile üstün olan sizlersiniz. Bir rasul gibi kavminiz tarafından testereyle biçilseniz bile galip olan sizsiniz. Çünkü şunu hatırımızdan çıkarmalıyım ki, kâr veya zarar dünya hesabına göre yapılmaz. Galibiyet ya da mağlubiyet, üstünlük ya da alçaklık dünya hesabına göre değil âhiret hesabına göre yapılır. Öyleyse ey mü’minler! Kâr ve zararınızı, üstünlük ve alçaklığınızı, galibiyet ve mağlubiyetinizi dünya hesabına göre yapmayın. Dünyada mal-mülk sahibi olunca veya dünyada zafere ulaşınca veya bir makama gelince kazandık zannetmeyin. Şunu kesinlikle bilin ki kişi dünyada neye sahip olursa olsun, hangi mülk ve makama sahip olursa olsun iman etmemiş, âhiret için çalışıp cenneti kazanmamışsa kesinlikle kaybetmiştir.
Şimdi konuyu Gazze özelinde değerlendirelim. Zâhirî olarak görünenin ötesinde, Hamas’ın liderliğinde İsrail’le olan mücadelede, 439 gündür bütün kayıplara rağmen elde edilen kazanımları Hamas şöyle sıralıyor:
Hamas’ın Zaferinin Müjdeleri
1- İlk kez İsrail tarafında 2.500’den fazla ölü var.
2- İlk kez içlerinde yüksek rütbeli askerlerin de olduğu 250’den fazla esir alındı.
3- İlk kez 1 milyon yahudi işgalci bölgeden göç etmek zorunda kaldı.
4- İlk kez Mossad merkezi vuruldu ve büyük bir bilgi hazinesi ele geçirildi.
5- İlk kez düşman bölgesindeki birçok askerî üs, fabrika ve havaalanı vuruldu.
6- “Yenilmez ordu” efsanesi balonu patlatıldı.
7- İç bütünlükleri çöktü ve düşman cephesinde büyük bir çatlak oluştu.
8- Siyonist medya sistemi devrildi, büyük İsrail fikri çökertildi.
9- Tüm ümmette cihad ruhu yeniden canlandı.
10- Filistin meselesi ümmetin merkezi konumuna yeniden yükseldi.
11- İşgal altındaki hapishanelerde olan esirlerimize özgürlük umudu geri geldi.
12- Filistin dışındaki Filistinlilere yurtlarına dönüş umutları yeniden yeşerdi.
13- Normalleşme planı ve “İbrahim Anlaşmaları” çöktü.
14- “Yüzyılın Anlaşması” ve Gazze’lileri zorla göç ettirme planı başarısız oldu.
15- Allah’ın va’dine güven tazelendi. İşgalci rejimin sonu yakın ve Mescid-i Aksâ özgürleşecek inşâAllah.
16- Tel Aviv bir korku şehri oldu. 500 binden fazla kişi evlerini satıp göç etti.
17- 4.000’den fazla asker ve yedek subay gönüllü olmayı reddetti ve “Bu ülke bizim değil, savaşamayız” dediler. Ayrıca 400 pilot da savaşmayı reddetti.
18- Yahudi halkı genel seferberlikte, bu da ekonomiyi felç ediyor.
19- Yatırımlar sıfır, Eilat Limanı işsiz, okullar, ofis ve şirketler kapandı.
20- Fabrikalar tamamen durdu; üretim ve ihracât yok.
21- Günlük askerî kayıpları 240 milyon doları buluyor.
22- Halkları yöneticilerine çok öfkeli.
23- Dünya halkları yahudilerin gerçek yüzünü gördü.
20.12.2024
Hazırlayan: Emrullah AYAN
Hutbe: Mü’minler, gevşeyip üzülmeyin! Üstün olan sizlersiniz!
109