Amaç Allah'ın dinin hakim kılmaksa, devletin organizasyonunu da dine göre yapmalıyız" diyen Çeliker, dine yaklaşımdaki üç ana ekol üzerinde durdu. Bunları dini amaç olarak gören, dini araç olarak kullanan ve dini red eden iktidar mekanizmaları olarak özetleyen Çeliker, "Dini amaç olarak görmeyi genel anlamda peygamberlerde gözlemlemekteyiz.. Siyaset, kültür, ekonomi, kadın-erkek ilişkileri gibi pek çok konuda din belirleyici etken. Emevîlerde sultanın sıfatı 'halifetullah' oldu. "İktidar sahibi hata yapmaz çünkü Tanrı'nın yeryüzündeki temsilcisidir. Hatasız otoriteye itaat etmek gerekir" görüşü kabul gördü. Abbasîlerde sultan ve hilafet ayrıldı. Sultan siyasî egemenliğe sahipti ve 'her yerde' idi. Halife ise fetva makamıydı, Bağdat'taydı. Fatih Sultan Mehmet döneminde şeyhülislamı padişah atar hale geldi. Sultan Kur'an'la düzeltilmiyor, Kur'an sultanla düzeltiliyordu(!) Sultan şeyhülislamı azledebiliyordu. Din araca dönüştürülmüştü" şeklinde konuştu