KÜRESEL EMPERYALİZMİN PROJELERİ
KONUŞMACI : KENAN ALPAY
İLKAV Alternatif Eğitim Konferansları çerçevesinde bu haftanın konuşmacısı Haksöz Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Alpay’dı.Büyük bir katılımla gerçekleşen konferansta; sivil toplum kavramına genel bakış,sivil toplumun dünyada ve Türkiye ‘de gelişimi,11 Eylül sonrası Sivil toplum kuruluşlarındaki değişimler ve bunların küresel projeler bağlamında gördükleri fonksiyonlar,Türkiye ‘de ki dindar çevrelerin sivil toplum kuruluşları ile küresel emperyalist hesaplarda kullanılma yöntemleri ve son olarakta İslami bakış açısı ile modern bir araç olarak sivil toplum örgütlerinde gözetilmesi gereken ilkelerin neler olması gerektiği hususlarında durulmuştur.
Kenan Alpay ın yapmış olduğu sunumun genel özeti aşağıdaki gibidir.
“Sivil Toplum:
İslam toplumuna ait bir kavram değildir.Sınıflı(Laikler,ruhbanlar,burjuvazi; işçiler) ve sömürgeci bir tarihe sahip olan batıya ait bir kavramdır.Önceleri Teokratik bir toplum olan Batıda sömürgecilik artınca burjuvazi güçleniyor.Bu durumda;
1-Bireyselleşme cemaatin yerine ikame ediliyor.
2-Kilise yerine sekülerleşme
3-Üretim-Tüketim toplumu ve kapitalist anlayış yerleştikçe sivil toplum hareketleride gelişiyor.20.yy dan sonra devletleride aşan uluslar arası bir nitelik kazanıyorlar.
Türkiye de Sivil Toplum Örgütleri:
Türkiye de sivil toplum tartışmalarını 1960 lı yıllarda Amerika tarafından finanse edilen Siyasi İlimler Akademisinin sponsorluğunda Mete Tunçay tarafından Türkçeye çevrilen Karl Popper ‘ın “ Açık Toplum ve Düşmanları “ kitabının yayınlanmasına kadar götürebiliriz.Bu tarihler Türkiye de ve dünyada sol hareketlerin güçlü olduğu,solun içinde sivil toplumculuğun tartışıldığı dönemlere raslamaktadır.Karl Popper anti Marksist birisi.Mete Tuncay ise aslen sol ama radikal solun dışında.Daha sonra bu zatı Abant Platformunun sadık üyesi olarak görmekteyiz.Ünlü spekülatör George Soros kendisini Karl Poper tarafından ifade edildiğini söyler.Söz konusu kitap 1985 de Sabri Orman ın çevirisi ile İz yayıncılıktan tekrar bu sefer daha çok islami kesime dönük yayınlanıyor.
Türkiye de sol dışındaki Müslüman kesimin gündemine sivil toplum 1990 lı yıllarda giriyor.1989 da duvar yıkılıyor.Komünizm sonrası dünyada islamın yükselişine tanık oluyoruz.(İran Devrimi sonrası,Afganistan,Cezayir,Lübnan,Filistin İntifadası…)Ali Bulaç,Abdurrahman Aslan ve Abrrahman Dilipak gibi Müslüman yazarların çıkardığı Birikim Dergisi bu dönemlerde çıkıyor.Oluver Roy un “Siyasal İslamın İflası” isimli kitabıda bu dönemde tartışılan kitaplar arasında.Franchis Fukuyama nın “Tarihin Sonu” olarak isimlendirip liberal kapitalizmden öte yol yok dediği, makaleside bu dönemin tartışma metinleri arasında yer alıyor.
Bazı Türk aydınlarından Nilifer Göle,Nur Vergin gibilerde Boğaziçi Üniversitesi ( Eski Robert Koleji) bünyesinde İslamcıları didikliyorlar.Yeni Zemin,Bilgi Hikmet gibi islami kesimin çıkardığı dergilerde yazıyorlar.Bu şekilde İslamcıların gündemine sivil toplum ,çoğulculuk gibi kavramlar giriyor.Ve akabinde Ali Bulaç ın Medine Vesikası bağlamında ürettiği fikirler Müslümanların gündemini işgal ediyor.Devlet anlayışında çoğulcu yaşam biçimleri nin desteklenmesi işlendi.
Refah Hükümeti :
1994 seçimlerinde İstanbul ve Ankara belediye başkanlıkları alınmış,1996 yılında ise Türkiye de batılıların dili ile siyasal İslam iktidara gelmiştir.28 Şubat 1997 de darbe,2003 de tekrar Ak Parti iktidar oldu.Bundan sonra yine sivil toplum revaç buldu.Çoğulcu ,cemaat dışı söylemler tekrar güçlendi.” Biz (İslamcılar) geçmişte hata yaptık,asker bizi adam etti,islamın devleti olmazmış” gibi özeleştiri ve itirafçılık süreci başladı.
11Eylül 2001 Sonrası;
ABD nin hakimiyetine saldırı gerçekleşince Neo con ekibi nin eline önceden hazırlanmış Amerikan Yüzyılı Projesini uygulama fırsatı geçti.Zaten düşman kızıldan yeşile fundamentalist islama dönmüştü.
1-Afganistan sonra Irak işgal edildi.
2-İşgal tamamlanınca İran,Suriye ve Kuzey Kore Şer ekseni ilan edildi.
3-BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) bu işgalden sonra deklare edildi.
BOP Nasıl Gerçekleşecek?
1- Ekonomik araçlar
2- Siyasal Parti işbirliği
3- Sivil Toplum örgütümüz varsa bizim üstümüze hesap yapılabilir.
Devrimler ABD askerleri ile olmuyor.İşbirliği ile oluyor.
Sivil Toplumu konuşacaksak tarihi arka planı bilmek zorundayız.Sadece İslam toplumlarına dönük bir kavram değil.Örneğin Sırbistan da (2001)Miloseviç bir radyo yayını ile devrilip yerine kendisi gibi milliyetçi bir başka lider getirtiliyor.2003 de Gürcistan da Şarkaşvili getiriliyor kadife devrimle.Kasım 2004 de turuncu devrimle Ukrayna yönetim değişikliğine uğruyor.Şubat 2005 de kırmızı turuncu devrimle Kırgızistan aynı akibete uğruyor.Tüm bunların arkasından George Soros çıkıyor.
Açık Toplum Enstitüsü bu faaliyetlerin toplandığı bir yer.Türkiye de Bilgi Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi bünyesinde benzer amaçlı örgütlenmeler mevcut.Sermayeye özgürlük misyonu ile .
1998 de Asya Krizi yaşanıyor.Endonezya ve Malezya ekonomisi çöküyor.Mahatir Muhammed iktidardan düşüyor.Kriz tamamen borsa ve sanal ekonomiden kaynaklanıyor.Üretimden kaynaklanan bir sorun yok.Bu kriz diğer ülkelerde de uygulanıyor.Gelenler sıcak para ile geliyor.Para krizi sivil toplum için önemli.
2003 Kasımında Ak parki ekonomik kriz sonrası geldi.
Irak Müdahalesi öncesi Türkiye deki sivil toplum örgütleri Tezkerenin geçmemesi yönünde iyi mücadele verdiler.Ancak tüm sivil toplum örgütleri aynı açık yüreklilikle çalışmamaktadır.Geoge Soros,ABD veya AB çıkarlarına uygun politikaların uygulanması için psikolojik zemini hazırlamaktadırlar.( TESEV,AÇEV,Tarih Vakfı ,Uçan Süpürge)Dikkatli olunması gerekir.
Aynı şekilde islami vakıf ,dernek ve kuruluşlarında söylem ve politikalarında tutarlı ve dikkatli olmaları gerekmektedir.Örneğin Başörtüsünün demokratik hak olarak savunulması ile ,Allahın Emri olduğu için savunulması çok farklıdır.Net ve yaranma duygusu olmadan mücadele gerekmektedir.Bu noktada Başörtüsü mücadelesinin Türkiyede geldiği nokta ortadadır.Cellatına yaranma veya ona bende sizdenim psikolojsi ile yol almak mümkün değildir.Bilindiği gibi başörtüsü yasakları fotoğraf krizleri ile başladı.O zaman bunu önemsemeyen veya eyleme gerek olmadığını düşünenler tuzağa düştü.Biz o zaman bunun Allahın ayetine savaş açmanın ilk adımları olduğunu ifade etmiştik.Yasak adım adım büyütülerek nerdeyse sokaklara kadar indi..
İslami Gaye İle kurulan Sivil Toplum Örgütlerinin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar;
· Sivil toplumun kullandığı dil çok önemlidir.Küresel emperyalizmin gündeme soktuğu kavramlara dikkat edilmelidir.Örneğin Irakta işgal ile Irakta savaş nitelendirmeleri farklı anlam ifade eder.
· Dinimizi ve dilimizi ve din dilimizi değiştirmemeliyiz.Söylemler açık , net İslami ifadelerden oluşmalıdır.Nötr veya batı ağızlı söylemler İslami kimliğin flulaşması ve zaman içinde kaybolup değişimine yol açacaktır.
· Bireyselleşme ve sekülerleşmeye meydan verecek her türlü çalışma ve fiilden uzak durulmalıdır.
· Sivil Toplum Örgütlerinin temel amacı “Emri bil Maruf ve Nehyi Anil Münker-İyiliği Emretme ve Kötülükten Nehyetme “ olmalıdır.Örneğin felsefi meselelerin tartısıldığı veya doğum kontrol yöntemlerinin yaygınlaştırılmasını amaç edinmek islami hizmeti amaç edinen bir sivil toplum örgütüne yakışmaz.
· Küresel Emparyalizmin aracı olmamalı projelerine alet olmamalıdırlar. Amerika,İsrail ve diğer küresel güçlerin politikalarına karşı net tavır içinde olmalıdırlar.
· Sivil toplum bir kimlik olamaz.İslami kimlik parçalanamaz.Müslüman ismi dışında sıfatlandırma yapılamaz.
· Allahın Rızasını ve Hududunu esas alan bir sivil toplum çalışması Müslümanlar için uygundur.Ve hiçbir zaman araçlar amaç haline getirilmemelidir.