BEYAZYÜZ:"SEKÜLER ANLAYIŞIN ETKİSİYLE KUR'AN'İ BİRÇOK KAVRAMI KULLANMAKTAN ÇEKİNİR OLDUK"
İlmi Ve Kültürel Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen “İslami Şahsiyetin İnşasında Vahyin Ölçüleriyle İç Arınmanın Ve Kalbi Derinleşmenin Önemi” konulu konferansın konuğu olan Abdulhakim Beyazyüz, arınmanın önemi ve günümüz Müslümanlarının iç arınmayı ihmal etmesinin nedenleri üzerinde durdu.Tasavvufi anlayıştan kaynaklanan yanlışların ve yanlış nefs ve tezkiye anlayışlarının üzerinde duran Beyazyüz ,amellerin tespitindeki yanlış ölçülere de değindi. Tesbihat gibi bazı nafile amellerin imana zulüm karıştırmamak ve Allah yolunda cihadla bir tutulması, Kuran’ı kavramlara ilişkin eksik vukufiyet Hz Peygamberin somut örnekliğini yeterince gündemleştirmeme ve yararlanamama, aşırı siyasal baskılardan bazı kavramaların siyasi anlamlarını öne çıkarma; bir bölün Kurani kavramları yeterince önemsememe,gıybet,dua,zikir,namaz,sui zan,lağv,eminlik vs. gibi nedenlerden dolayı çağdaş Müslümanların tezkiye ve arınmaya gerekli özeni gösteremedikleri üzerinde durdu
Nefsi ikinci bir şeytan gibi görmenin yanlışlığına değinen Beyazyüz, “Nefsi yoketmeye çalışmak islami bir yaklaşım değildir.Nefis Kuran’da ikinci bir şeytan olarak değil insanın şahsı olarak yani nötr olarak tanımlanır.Nefis bizim şahsımızdır. Şeytan olmadığı gibi melekte değildir.O bizim davranışlarımıza göre iyi veya kötü olarak vasıflanır.Kuran’da nefsi emmare yerilmişken nefsi- mutmainne övülmüştür.Ayrıca “nefs kötülüğü emreder” ayetinin hemen ardından Allah’a yönelenler hariç denilmiştir.Günümüz müslümanları seküler anlayışında etkisiyle birçok kavramı konuşmaktan ve kullanmaktan korkar olmuştur. Şeytan veya zikir gibi kavramları hayatlarından çıkarmışlar ve önemsememeye başlamışlardır.Şeytan kavramının sadece tağutlara yönelik manası anlaşılmış ikili ilişkilerdeki ifsat yönü ihmal edilmiştir. Bizler için Hz.Muhammedin hayat düstürlarını hayatımıza ilke edinip, onları tatbik etmek nefsi teskiye için şarttır.Allah’ın katında değerli olmak onun katında değerli olanları ona sunmakla olur.Allah’ı zikretmek onu anmak ve tesbih etmek elbette sevaptır.Fakat bu tesbihlerin faziletini ifrada varacak derecede yükselterek Allah yolunda cihadla bir tutmak doğru değildir.” dedi.
Kuran’ın kalbi insanın merkezi olarak kabul ettiğini söyleyen Beyazyüz, “Allah insanların suretlerinize değil kalplerine bakar.Kalbin sevgiye ve teskiyeye ihtiyacı vardır. Bu da ibadetle olur .Bizlerin kalplerimizi koruma sorumluluğumuz vardır. Kuranda da geçtiği üzere Alllah’ı sevenler akrabaları dahi olsa, onun düşmanlarını dost edinip sevemezler.Bizler Allah sevgisi kadar şeytan düşmanlığına da önem vermezsek uhud tepesindeki askerler gibi heran bozguna uğrayabiliriz.Şeytan’ın apaçık bir düşman olduğunu bilmeli,heran tetikte olmalı, ve onu küçük görmemeliyiz. Bunun yanında kardeşlerimizi bağışlamalı, onlara karşı her zaman hüsnü zan beslemeliyiz.Başımıza imtihandan dolayı istemediğimiz şeyler gelse de sabretmeli Allah rızası için hayırlı amellerde bulunmaya dikkat etmeliyiz.Namaz iç arınma için çok önemlidir.Namaz Allah’ın kullarına bir lütfu bir ikramıdır. Bu yüzden Allah resülü (s.a.v) “ bana namaz sevdirildi” buyurmuştur.Onun ashabı da skıntılı olduğunda namaz kılardı.”dedi.
Konuşmasında ayrıca, Arınma çabasında atlanılmayacak kavramlar, Arınma metodunun sistemleştirilerek yeni nesle ulaştırılması gibi konulara değinen Abdulhakim Beyazyüz’ün sunumunun ardından dinleyicilerden gelen sorular cevaplandırıldı ve program sona erdi.
