Keyfilik Son Bulsun, Kardeşlerimiz Serbest Bırakılsın
Türkiye Dışişleri Bakanlığını ve Kuzey Irak Kürdistan yönetimini, Metin Demir, Mustafa Eğilli ve M. Hasip Yokuş’un akıbeti hakkında açıklama yapmaya ve bu hukuksuzluğun bir an önce sona erdirilmesi için sorumluluklarını acilen yerine getirmeye çağırıyoruz
1 Haziran tarihinde Irak sınır kapısında gözaltına alınan ve bu tarihten beri hakkında hiçbir bilgi verilmeyen Özgür-Der Diyarbakır Şubesi yöneticilerinden Metin Demir kardeşimizin başına gelenden sonra, KDP eyalet yönetiminin hukuksuz uygulamaları yeni boyutlar kazanarak devam ediyor. Metin Demir’in uğradığı mağduriyetin giderilmesi için hukuki girişimlerde bulunmak üzere 12 Haziran’da Kuzey Irak’a geçen Özgür-Der Genel Merkez yönetim kurulu üyesi ve Kudüs Dergisi editörü Mustafa Eğilli ile Diyarbakır Şubesi üyesi M. Hasip Yokuş da, tıpkı Metin Demir’e yapıldığı gibi, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin keyfice gözaltına alınmışlardır.
…..
Mehmet PAMAK
İlmi Ve Kültürel Araştırmalar Vakfı (İLKAV) Başkanı
Son derece keyfi bir biçimde gözaltına alınan kardeşlerimizin akıbeti hakkında bilgi verilmemesi ve Kuzey Irak Yönetiminin güvenlik güçlerince alındıkları halde, kendilerinde bulunduğunun ve güvende olduklarının resmen açıklanmaması endişeleri arttıran bir tutum olmuştur.
Kardeşlerimizin maruz kaldığı bu haksız, adaletsiz ve keyfi uygulamaya son verilmesini, KDP Ankara temsilciliğine gerçekleştirdiğimiz ziyarette de dile getirmiş ve bir an önce serbest bırakılmalarını talep etmiştik. Söz verildiği halde hala bir cevap verilmemiş olması, daha sonra defalarca telefon görüşmesi yaparak hatırlattığımız halde tatmin edici bir cevap vermekten kaçınılması haklı olarak endişemizi arttırmaktadır.
Bu kardeşlerimiz, bölge yönetiminin önde gelenleriyle temaslarda bulunmak üzere onların davetlisi olarak ilk defa bölgeye gitmişlerdi. Daha önceden alınmış randevu gereğince bölge yönetiminin yetkilileriyle röportaj yapmak amacıyla, kendilerinin emanları altında, bir nevi kendilerine misafir olarak gelen insanları, hiçbir gerekçe göstermeden, hukuka aykırı bir biçimde resmiyete intikal ettirmeden tutuklamak ve akıbetleri hakkında resmi açıklama yapmaktan da kaçınmak nasıl ve neyle izah edilebilir?
Bütün erdemli insanların, insanlık onuru ve temel insan hakları adına bu tür hukuksuzluklara, kim tarafından kime yapılırsa yapılsın, ayrım gözetmeden elbirliği ile karşı çıkıp mahkum etmeleri, daha güvenli bir dünyada barış içinde yaşamak için kaçınılmaz bir gerekliliktir. Aksi taktirde bu kaos bölgede daha kalıcı, daha yakıcı ve daha yaygın bir hale gelebilir. Böyle bir olumsuzluk ve güvensizlikten ise bölge yönetimleri de dahil olmak üzere, bütün bölge halkları zarar görür. İşte bu gidişe fırsat vermemek, bölgemizde adaleti, insan haklarını ve hukuku egemen kılabilmek için, başta bölge yönetimleri olmak üzere bütün insanların sorumluluklarını yerine getirmeleri, emperyalist projelere alet olmaktan kaçınmaları ve birbirinin hukukuna saygılı bir tutum içine girmeleri gerekir. Bu sebeple, TC Dışişlerinin ve Kürdistan yönetiminin daha fazla geç kalmadan, onulmaz daha büyük yaralar açılmadan, acilen, Metin Demir, Mustafa Eğilli ve M. Hasip Yokuş’un akıbeti hakkında resmi bir açıklama yapmaları ve bir an önce bu hukuksuzluğa son verecek adımları atarak serbest bırakılmalarını sağlamaları, son derece önemli ve asla ertelenemeyecek insani ve hukuki bir sorumluluktur.
Mehmet PAMAK
İlmi Ve Kültürel Araştırmalar Vakfı (İLKAV) Başkanı
