Son günlerde yaşanan Siyonist katliamı tel’in ve Filistin İslami direnişinin yanında olunduğunu ifade etmek amacıyla İlmi ve
.jpg)
Kültürel Araştırmalar Vakfı’nın çağrısıyla Ankara Abdi İpekçi Parkı’nda 19 Ocak 2008 Cumartesi günü saat 13.00’de gerçekleştirilen basın açıklamasına çok sayıda kişi katıldı.
İLKAV Müdürü Bülent Koca’nın okuduğu basın açıklamasında son üç gün içerisinde gerçekleştirilen Siyonist saldırılarında 35 müslümanın şehit verildiğine dikkat çekilerek, siyonist devlet ve işbirlikçileri kınandı.
ABD destekli Siyonist İsrail’in, Filistin’de katliama işgale, zulme ve sömürüye devam ederken Annapolis ve Paris konferansları gibi sözde barış görüşmeleriyle de zulmü katliamı ve işgali uluslararası boyutta meşrulaştırmaya çalıştığına vurgu yapılan açıklamada; ‘İşgale direnen kardeşlerimiz, Siyonist İsrail’in pervasızca gerçekleştirdiği bu katliamların karşısında bizlere seslendiler ve dediler ki; “Tüm İslâm ülkelerindeki yönetimleri ve toplumlarını Siyonist düşmanın bu tutumuna karşı tavır almaya, Filistin halkının haklı direnişine destek vermeye, onun üzerindeki insanlık dışı kuşatmanın sona erdirilmesi için aktif olarak devreye girmeye ve sessizliklerini artık sona erdirmeye çağırıyoruz.’’ Biz de direnen onurlu kardeşlerimizin bu çağrılarına insan olmanın kazandırdığı duyarlılıkla ve ümmet olmanın verdiği sorumlulukla icabet ettik, katliama seyirci kalmayacağımızı ve sonuna kadar işgale direnen kardeşlerimizin yanında olacağımızı haykırmak için burada toplandık’ denildi.
“Gazze Direnişi Onurumuzdur!”, “Katil İsrail Filistin’den Defol!”, “Kirli Antlaşmalar İptal Edilsin!”, “Kahrolsun İşbirlikçi Hainler!”, “Yaşasın Küresel İntifada”, “Hamas’a Selam Direnişe Devam”, “Emperyalizm Yenilecek Direnen Filistin Kazanacak!”, “Katil ABD Ortadoğu’dan Defol!”, “Birruh Biddem Nefdike Ya Aksa!” gibi sloganlar atıldı.
BASIN AÇIKLAMASIN TAM METNİ
İŞGALCİ REJİMİN KATLİAMLARINA KARŞI SESSİZLİĞE SON !!!
Filistin halkına yönelik Siyonistlerin işlemekte olduğu insanlık dışı cinayetlerin ardı arkası kesilmiyor. Son olarak İşgalci Siyonist İsrail, ABD başkanının bölgeyi ziyaretinin ardından, mazlum Filistin halkı üzerindeki katliamlarına hız verdi.
Hafta başında Gazze’de gerçekleştirilen saldırıda 19 Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Son üç gün içerisinde gerçekleştirilen saldırılar sonucunda kardeşlerimiz 35 şehit daha verdiler. Katliamlar bugün de sürüyor ve şehitler kervanına belki bugün de onlarca insan katıldı. Son olarak Siyonist rejimin hava kuvvetleri Gazze'ye yönelik yeni bir füze saldırısında bir düğün yerini hedef aldı. Orada bulunan masum insanlar kadınlar ve çocuklar katledildi.
ABD destekli Siyonist İsrail, Filistin’de katliama işgale, zulme ve sömürüye devam ederken, Annapolis ve Paris konferansları gibi, sözde barış görüşmeleriyle de zulmü katliamı ve işgali uluslararası boyutta meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Siyonist İsrail iki yüzlü tutumunu Annapolis görüşmelerinden hemen sonra Doğu Kudüs’te üç yüz yeni yerleşim birimi inşa etme kararını alarak göstermiştir. Sözde barış adına yapılan konferansların yansıması, mazlum Filistin halkına ambargo olarak, katliam olarak geri dönmektedir. Bunca zulüm ve baskıya rağmen Siyonist rejimin varlığını ve meşruiyetini tanımayan Filistin halkı ve İslami direniş hareketleri, zilleti reddedip, azim ve kararlılıklarından hiç bir şey kaybetmiyorlar. İşbirlikçi Abbas ve yandaşları, mazlum Filistin halkının sırtından kazandıkları paralarla çocuklarını Amerikan Üniversitelerinde okuturken, Filistin İslami direnişi evlatlarını İsrail’e karşı birer birer şehit vermektedirler.İslami Direniş Hareketi HAMAS, işgal güçlerinin katliamlarına son vermemeleri durumunda Telaviv ve Kudüs’te eylemler yaparak, İsrail’i kalbinden vuracaklarını açıklıyor ve ekliyor; “İslami direniş hareketi Filistin halkının Siyonist işgale karşı direnişini meşru hakkı olarak görmektedir ve bu konudaki prensibinde sabittir. İşgal güçlerinin cinayetleri ve katliamları halkımızı bu konudaki kararlılığından vazgeçiremeyecektir. Bütün saldırganlıklara rağmen yılmadan, gevşemeden haklı direnişimize devam edecek ve bu konudaki ilkelerimizden asla taviz vermeyeceğiz.”
İşgale direnen kardeşlerimiz, Siyonist İsrail’in pervasızca gerçekleştirdiği bu katliamların karşısında bizlere seslendiler ve dediler ki; “Tüm İslâm ülkelerindeki yönetimleri ve toplumlarını Siyonist düşmanın bu tutumuna karşı tavır almaya, Filistin halkının haklı direnişine destek vermeye, onun üzerindeki insanlık dışı kuşatmanın sona erdirilmesi için aktif olarak devreye girmeye ve sessizliklerini artık sona erdirmeye çağırıyoruz .” Biz de direnen onurlu kardeşlerimizin bu çağrılarına insan olmanın kazandırdığı duyarlılıkla ve ümmet olmanın verdiği sorumlulukla icabet ettik, katliama seyirci kalmayacağımızı ve sonuna kadar işgale direnen kardeşlerimizin yanında olacağımızı haykırmak için burada toplandık.
Biz Filistin halkının toprağı ve kanı üzerinden siyaset yapan, işbirlikçi Abbas ve işbirlikçi Arap diktatörlerin, işgalci Siyonistlerle masaya oturanların yanında olmadığımızı göstermek için buradayız. Bizler emperyalistlere karşı yürütülen zelil ve uysal siyasetlerden ve siyasetçilerden beri olduğumuzu ilan ediyor ve diyoruz ki; nebilerin ve Allah dostlarının vatanı Kudüs’ü ve tabiatıyla ilk kıblemiz, İsra yurdu, Mescidi Aksa’yı, Filistin halkının hakkını gözetmeksizin pazarlık konusu eden ve bu şekilde halkına ve hakka ihanet edenlerin yanında değil, “Bizler şehitlerimizin Âlâyı-illiyyine yükselmelerinden dolayı sevinçliyiz, övünçlüyüz” diyen, ve kanlarının son damlasına kadar direnen izzetli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu haykırmak için buradayız.
Bizler, her gün işlemekte olduğu insanlık dışı cinayetlerine şahit olduğumuz zalim firavunları, en yüce makamında konuk edip, ayakta alkışlama zilletini kendine yakıştıramayan, bunu kendisi için bir utanç sayan, firavunlarla stratejik ortaklığa girmektense kırk sene Tih çölünde izzetiyle yaşamayı yeğleyen bir inanca sahip olduğumuz için buradayız.
Bizler Siyonist İsrail’in Filistin halkına yönelik gerçekleştirdiği katliamları nefretle protesto ediyoruz. Zulmeden ve zulme destek veren bütün emperyalist güçleri ve yandaşlarını mazlumun Âhını almamaları noktasında uyarıyoruz. Onları Allah’ın arzında azgınlık etmemeleri, yeryüzünü fesat ve cinayetleriyle ifsat etmemeleri, Allah’ın kullarına zulmetmemeleri ve Allah’ın gazabını üzerlerine çekmemeleri noktasında uyarıyoruz. Tıpkı Musa’nın Firavunu, İbrahim’in Nemrut’u uyardığı gibi uyarıyoruz. Onlara işlemekte oldukları cinayetlerin ve katliamların bir gün mutlaka hesabını vereceklerini hatırlatıyoruz. Ve onlara azabın çok çetin olacağının müjdesini veriyoruz.
İslam ümmetinin yüz akı, Siyonist işgale karşı onurlu bir şekilde direnen, bu hak yolda babalarını, evlatlarını kurban etmekten çekinmeyen ve izzetli bir şekilde kurtuluş mücadelesi veren kardeşlerimizin, her zaman yanındayız ve onların bu samimiyet ve fedakarlıklarını saygıyla karşılıyoruz. Hâkimler hâkimi Allah’ın kardeşlerimizin haklı davalarında mutlaka yanlarında olduğuna, Allah’a kulluk için inşa edilen Aksa mescidinin şehri Kudüs’de birgün tekrar hakkın ve adaletin hakim olacağına gönülden inanıyor ve kardeşlerimiz için zafer duaları ediyoruz .
“ Müminlerden öyle erler vardır ki onlar Allah'a verdikleri sözde durdular, onlardan kimi adaklarını yerine getirdi (şehit oldu) kimileri de beklemektedir..."
“Üzülmeyin gevşemeyin inanıyorsanız en üstünsünüz.”
Zafer direnenlerin olacaktır!
İLKAV'IN ÇAĞRISIYLA ABDİ İPEKÇİ PARKINDA
