Üye Ol  -  Şifremi Unuttum?
Facebook
 
 
> Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü...

> Kadir Gecesinin ve Ona Değer Kazandıran Kur’an’ın Kadrini Bilmek...

> Erdoğan’ın, Karşılığı Olmayan Sert Söylemleri Filistin’den Yana, ...

> Ömrümüzden Bir Yıl Daha Azaldı, Gelin Hâlimizi Sorgulayalım!...

> Küresel İfsadın Fıtratı ve Doğal Dengeyi Bozması ile İnsanlığın Y...

   
En Çok Okunanlar

Anasayfa  >   ALTERNATİF EĞİTİM KONFERANSLARI  >  2010
 
İLKAV’da Kur’ani Kavramlar Konferansı
Tarih: 25/03/2010
   


İLKAV Alternatif Eğitim Konferanslarında bu hafta Kur’ani kavramlar ele alındı. “Şükür, Sabır, Takva, Cihad – Fısk, Zulüm, İstikbar, İstiğna kavramları ve İslami Şahsiyet” konulu konferansı Abdulhakim BEYAZYÜZ tarafından gerçekleştirildi.

İLKAV Alternatif Eğitim Konferanslarında bu hafta Kur’ani kavramlar ele alındı. “Şükür, Sabır, Takva, Cihad – Fısk, Zulüm, İstikbar, İstiğna kavramları ve İslami Şahsiyet” konulu konferansı Abdulhakim BEYAZYÜZ tarafından gerçekleştirildi.

 

 

İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı Alternatif Eğitim Konferanslarında bu hafta Kur'ani kavramlar ele alındı. "Şükür, Sabır, Takva, Cihad – Fısk, Zulüm, İstikbar, İstiğna kavramları ve İslami Şahsiyet" konulu konferansın konuğu Abdulhakim BEYAZYÜZ öncelikle şükür kelimesi üzerinde durarak şükredilmesi gereken gerçek makamın ve ondan başka şükretmeye layık kimse olmadığının üzerinde durdu. Konuşmasında sık sık Kur'an ayetlerinden deliller getiren Beyaz yüz şunları söyledi:

Yeryüzünde bulunan insanlardan bir kısmı zulmü tercih etmiş ve zulmedenler sınıfına dâhil olmuşlardır. Bu tip insanların içinde bulundukları durum onları istikbara ve fıska sürüklemektedir. Şükretmeyi bilenler Allah'ın arzında tevazu içerisinde yaşarlar ve asla kendilerini üstün görerek istikbar hastalığına tutulmazlar. Mü'minler bu tip insanların karşıt sınıfını temsil ederler.Mümin her şeyden önce Âlemlerin rabbi olan Allah'ı birler. Allah'ı hayatının merkezine koyar Allah'a hakkını verir. İşte bu boyutuyla mü'min zulmedenlerden ayrılır."

"İnsanın ilmi sınırlıdır. İnsan ancak Allah'ın kendine verdiği kadarıyla bilebilir. Bu sebeple insan müstağni değildir. İhtiyaç sahibidir. Müstağni olan yalnızca ve yalnızca Allah'tır. Mademki insan noksan ve acizdir o halde insan her halükarda haddini bilip zulmedenlerden olmamalıdır. İstiğna ile hareket etmek bir müminin haddine değildir. Çünkü mü'min hayatı Allah'ın rızasına göre nasıl kurabilirim diye çaba içerisinde olan kişidir. Allah insanlara verdiği malı, dünya nimetlerini, evlatları, eşleri, bizler hak ettiğimiz için değil, imtihan için vermiştir. Bu noktada dünya malı kendilerine bol bol sunulanlar bununla hesaba çekileceklerini bilmelidirler ve ona göre davranmalıdırlar. İnsanı değerli kılan dünyada kendisi için verilen her şeyi Allah'ın emrettiği istikamette kullanmasıdır."

"Sahip olduğumuz şeyler bizi Allah'a yaklaştırmıyor, şükrümüzü arttırmıyor bilakis Allah'tan uzaklaştırıyorsa ne değeri vardır. Bugün bizler Allah'ın hükümlerinin uygulamada olmadığı bir toplumda yaşıyoruz. Allah'ın istemediği haram kıldığı şeylerin açıkça işlendiği hatta bizzat emredildiği bir toplumda yaşıyoruz. Bu noktada üzerimize saldıran imtihanlara karşı sabırla mücadele etmek çok önemlidir."

Şükür Sabır ve Takva Hayatın İçindedir

Konuşmasında Şükür, Sabır ve Takvanın hayatla iç içe olması gerektiği üzerinde duran Beyazyüz şöyle devam etti:

"Kur'an'ın birçok ayeti şükür sabır ve takva üzerinde durmuş ve bu kavramlara açıklık getirmiştir. Âlemlerin rabbi olan Allah bizi terbiye ve tezkiye etmek istiyor. Bu yüzden kitabında beşeriyet için büyük önem arz eden kavramlar üzerinde duruyor. Mü'minler yaşadıkları alanlarda imtihanın bir gereği olarak her zaman dönüşme tehlikesiyle karşı karşıyadırlar bu yüzden rabbimiz bizlere her ortamda sabrı öğütlüyor. Bu yüzden bir mü'min sürekli İslami mücadele içinde olmalı, şükrü yerine getirmeli ve hayatı Allah'ın rızasına uygun olarak yaşayamaya gayret etmelidir. Bizler ancak bu şekilde istiğna ve istikbardan korunmuş oluruz. Çünkü istiğna ve istikbardan korunmak fısk ve zulümden korunmakla mümkündür. İnsan aciz ve sınırlı bir varlık olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır. Bu yüzden sorumluluklarını unutmamalı ve her zaman mücadele içerisinde olmalıdır. İman ve imtihan gereği mücadeleden geri durmamak gerektiği için Allah'a ve resulüne iman edenler cihattan geri durmazlar."

Abdulhakim Beyazyüz Konuşmasını Fatır suresi 5. ayeti hatırlatarak bitirdi:

"Ey insanlar, haberiniz olsun ki, Allah'ın va'di muhakkak gerçektir; sakın o dünya hayatı sizi aldatmasın ve sakın o aldatıcı şeytan, sizi Allah'a karşı aldatmasın!"

Bu içerik 4822 defa görüntülendi.
 
 
Yorumlar
Yorum Ekleyin
Adınız Soyadınız
e-Posta Adresiniz
Başlık
Yorum
Kalan karakter sayısı : 6000
Güvenlik Kodu
 
 
Copyright © 2013 İLKAV - İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı
Strazburg Caddesi No:18/4 SIHHIYE/ANKARA
Telefon :  +90 (312) 229 79 76 e-posta:  iletisim@ilkav.org
İLKAV Teknik Komisyon