Üye Ol  -  Şifremi Unuttum?
Facebook
 
 
> Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü...

> Kadir Gecesinin ve Ona Değer Kazandıran Kur’an’ın Kadrini Bilmek...

> Erdoğan’ın, Karşılığı Olmayan Sert Söylemleri Filistin’den Yana, ...

> Ömrümüzden Bir Yıl Daha Azaldı, Gelin Hâlimizi Sorgulayalım!...

> Küresel İfsadın Fıtratı ve Doğal Dengeyi Bozması ile İnsanlığın Y...

   
En Çok Okunanlar

Anasayfa  >   CUMA HUTBELERİ  >  2023
 
Hutbe: Ey insanlar! Kıyâmetin depremi çok büyük bir şeydir
Tarih: 17/02/2023
   


“Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir.

Hutbe: Ey insanlar! Kıyâmetin depremi çok büyük bir şeydir

“Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir.
Onu gördüğünüz gün, her emzikli kadın, emzirdiğini unutur, her gebe kadın yükünü (bebeğini) düşürür. İnsanları da sarhoş görürsün, oysa onlar sarhoş değillerdir. Fakat Allah'ın azabı pek çetindir!” (Hacc: 1, 2) Kardeşlerim, bugün Hicrî Recep ayının 26’sı 1444/Cuma
Ey insanlar, Rabbinizden ittikâ edin, Rabbinize karşı muttakî davranın. Rabbiniz için bir hayat yaşayın. Yolunuzu Rabbinizle bulun. Hayat programınızı Rabbinizin kitabına ve O’nun elçisine sorarak yaşayın. Hayatınıza hâkim olan Rabbiniz olsun. Hayatınıza Allah karışsın. Hayat çizginizi Allah belirlesin. Yemenizi-içmenizi, giyiminizi-kuşamınızı, ekonominizi, hukukunuzu, eğitiminizi, savaşınızı-barışınızı, namazınızı, orucunuzu, evlenmenizi-boşanmanızı Allah belirlesin. Hayatınız Allah için olsun.
Muhakkak ki kıyâmet çok büyük bir şeydir. Kıyâmetin başlangıcı ve habercisi olan o zelzele çok azîm bir hadisedir. Zelzele çok şiddetli sarsıntı demektir. Vakıa sûresinin beyanıyla yeryüzü çok şedîd bir sarsıntıyla sallanacak. Yeryüzü şiddetli bir depremle sallanacak. Ama Rabbimizin haber verdiği bu zelzele, şu zaman zaman yeryüzünün bazı bölgelerinde meydana gelen bölgesel depremler gibi değil, arz tümüyle sarsılacak, tümüyle sallanacak.
İşte tüm dünyanın düzeninin yıkılacağı şedîd sallanma gelmeden önce akıllarınızı başlarınıza alın da gelin Rabbinizden ittikâ edin diyor Rabbimiz. Gelin o gün gelmeden Rabbinizin koruması altına girin. Gelin O’nun rubûbiyetini kabul edin de O’nun istediği gibi bir hayat yaşayın. Değilse bakın o gün şunlar şunlar olacak diye Rabbimiz o günün dehşetini gözler önüne seriverir:
“Kıyâmeti gören her emzikli kadın emzirdiğini unutur, her hamile kadın çocuğunu düşürür. İnsanları sarhoş gibi görürsün, oysa sarhoş değillerdir, fakat bu sadece Allah'ın azabının çetin olmasındandır.” O gün her emzikli kadın emzirdiğini unutur. O gün öyle dehşetli, öyle korkunç bir gündür ki; emzikli kadın emzirdiğini bile hatırlayamaz olur. O müthiş karışıklık içinde kadın can-ciğer yavrusunu, en çok sevdiğini bile unutur. Halbuki insanların en şefkatlisi annedir. Kimse kimseye bir kadının çocuğuna şefkat ettiği gibi şefkat edemez. Bakın o bile çocuğunu unutuyor. Her yüklü yükünü doğurma zamanından önce onu düşürüverir. İnsanları sarhoş olmuş gibi görürsün, halbuki onlar sarhoş değillerdir. İçinde bulundukları durumun şiddetinden dolayı sarhoş gibi zihinlerini kaybetmişlerdir insanlar. Akılları gitmiştir. Sarhoşlar gibi ne yapacaklarını bilmez bir vaziyette düşüp kalkmaktadırlar. Aslında onlar sarhoş değillerdir de Allah’ın azabı çok şediddir, ondan korku içindedirler.
Ey insanlar, öyleyse gelin o gün gelip çatmazdan önce akıllarımızı başlarımıza alalım. Gelin kime kulluk edeceksek, kime teslim olacaksak, kimin hatırını kazanacak, kime kendimizi beğendireceksek kendimizi O’na beğendirmeye çalışalım. Kulluğumuzu kime sunacaksak, kime kul olacaksak bugünden onu iyi belirleyelim. Hayatımızı kimin için Yaşayacaksak, kime teslim olacaksak onu iyi kararlaştıralım.
Eğer hayatın ve ölümün sahibi olan, kıyâmetin sahibi olan Allah’a kulluk edeceksek, eğer kendimizi sadece O’na beğendireceksek, sadece O’nun için ve O’nun belirlediği ölçülerde bir hayat yaşayacaksak hemen o yola girelim ve sakın geç kalmayalım. Aksi takdirde bir an bile hatırımızdan çıkarmayalım ki kıyâmet de, onun habercisi olan zelzele de çok büyük, çok azîm bir hadisedir. En şefkatli kadınlar çocuklarını terk edecekler, yavrularını unutacaklar, çocuklarını atacaklar, onlara şefkat edemeyecekler. Gerçi şu anda bireysel kıyâmet dediğimiz, her gün yaşadığımız ölüm anında bile hangi dişi yavrusunu terk etmiyor ki? Hangi kadın ölüm anında çocuğuna merhamet ve şefkat edebiliyor ki? Öyle değil mi? Ölümle pençeleşen hangi kadın çocuğunu düşünebiliyor? Ölüm anında karnındakini düşünebilen bir kadın gördünüz mü? Ölüm sarhoşluğu içinde kıvranan bir canlı, bir insan etrafındakileri düşünebiliyor mu? Mümkün mü? Adam kendi can derdine düşmüş bir durumda nasıl düşünebilsin çocuklarını?
Öyleyse yarın mutlak sûrette başımıza gelecek Allah’ın bu şedid azabı gelmeden önce muttakîler olmak zorunda değil miyiz? Hayatımızı Allah için yaşamak zorunda değil miyiz?
17.02.2023
Hazırlayan: Emrullah AYAN

Bu içerik 368 defa görüntülendi.
 
 
CUMA HUTBESİ YAZARI

Emrullah AYAN
  Diğer Cuma Hutbesi Yazıları

 
 
Yorumlar
Yorum Ekleyin
Adınız Soyadınız
e-Posta Adresiniz
Başlık
Yorum
Kalan karakter sayısı : 6000
Güvenlik Kodu
 
 
Copyright © 2013 İLKAV - İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı
Strazburg Caddesi No:18/4 SIHHIYE/ANKARA
Telefon :  +90 (312) 229 79 76 e-posta:  iletisim@ilkav.org
İLKAV Teknik Komisyon