Üye Ol  -  Şifremi Unuttum?
Facebook
 
 
> Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü...

> Kadir Gecesinin ve Ona Değer Kazandıran Kur’an’ın Kadrini Bilmek...

> Erdoğan’ın, Karşılığı Olmayan Sert Söylemleri Filistin’den Yana, ...

> Ömrümüzden Bir Yıl Daha Azaldı, Gelin Hâlimizi Sorgulayalım!...

> Küresel İfsadın Fıtratı ve Doğal Dengeyi Bozması ile İnsanlığın Y...

   
En Çok Okunanlar

Anasayfa  >     >  2022
 
Allah’ın akıdeyle ilgili muhkem nasslarını içtihad adı altında tahrif eden “âlimler” -III
Tarih: 18/12/2022
   




Allah’ın akıdeyle ilgili muhkem nasslarını içtihad adı altında tahrif eden “âlimler” -III

NOT: Mâide Sûresinin 44,45 ve 47. Ayetlerini te’vil ediyorum derken tahrif eden “Saray Âlimleri”nin bu tür yorumlarının delillerini ilmî olarak değerlendiren bu konuşma, 16. Aralık. 2022 İLKAV Cuma konferansında online olarak gerçekleşmiştir.

Altı bölümdür ortaya koymaya çalıştığımız Kur’an’ın bu kadar açık hükümlerine rağmen, Mâide Sûresinin 44, 45 ve 47. âyetlerini, metnine ve Kur’an bütünlüğüne aykırı biçimde saptırarak “Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyenleri mü’min” ilan eden “Saray Âlimleri” çok büyük bir yozlaşmaya sebep olmuşlardır. Başta Hayrettin Karaman ve Faruk Beşer olmak üzere bu tür âlimler, maalesef özellikle ülke çapında örgütlü Haksöz-Özgür-Der, AKDAV-Anadolu Platformu, AKABE, İMH, AKEV gibi tevhidî uyanış süreci bakıyesi grupların baş tacı haline gelmişlerdir. Sonuçta bütün bu gruplar, bu tür âlimlerin, destekledikleri iktidarları meşru göstermek amacıyla te’vil ve ictihad adı altında Allah’ın âyetlerini, âyet metninde bulunmayan ilaveler yaparak ve Kur’an bütünlüğüne de aykırı anlamlar yükleyerek tahrif etmekten çekinmeyen yorum ve beyanlarını esas almışlardır. Bu tür yanlış yorumları, iktidarlara doğru meyletmelerine yol açan kendi ilkesiz eğilim ve tercihlerine de uygun buldukları için benimseyip şirk anayasa ve yasalarının yapımına iştirak etmeyi, şirkle hükmeden laik parti, meclis ve hükümetlere aktif destek vermeyi İslamî bir sorumluluk, hatta bazıları ibadet olarak niteleyecek kadar savrulmuşlardır.

Bu büyük ilkesizlik ve savrulma sonucunda, önce davetçi Müslümanların zihinleri karışmış, kirlenmiş ve çoğunluğu istikamet krizine girmiştir. Sonra da tevhidî daveti götürmekle mükellef oldukları toplum nezdinde gerek güvenilirliklerini yitirerek, gerek vahye şahidlik ve tebliğ görevlerini ihmal edip hak-batıl karışımı bir imaj vermek suretiyle yalancı şahid konumuna sürüklendikleri ve gerekse ilanlar vererek şirkle hükmeden laik Kemalist bir iktidarın destekçisi oldukları için toplumdaki büyük yozlaşma ve çürümenin müsebbibi olmuşlardır. Çünkü İslamî bir sorumluluk olarak niteleyerek destekledikleri ve herkesi de destek olmaya çağırdıkları laik, kapitalist AKP iktidarının da sürekli İslam’ı araçsallaştırma ve istismar etme çabalarıyla İslam’ı temsil ediyor imajı oluşturması sonucunda, yaşanan yolsuzluk, yoksulluk, adam kayırma, rüşvet, hırsızlık iddialarının zirveye çıktığı ve çoğunluk fakirlik içindeyken iktidar çevrelerinin elde ettikleri rantla lüks içinde müsrifçe bir hayat sürdükleri vakıasında görünen tüm kötülükler ile laik kapitalist ve İslam dışı olmaktan kaynaklanan tüm pisliklerin faturasının İslam’a kesilmesine yol açarak toplumu kuşatan çok daha yaygın ve büyük bir yozlaşmaya ve İslam’dan da uzaklaşmaya sebep olmuşlardır.

İşte bu kadar önemli olduğu için, “Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyenlerin” konumuyla ilgili âyetlerin, Kur’an bütünlüğünde ve âyet metinlerine sadakatle, tahrife yol açan ilaveler ve te’viller yapmadan gerçek ilmî açıklamasını ortaya koymak gerekmiştir. Aksi takdirde, laik sistem içi siyasetle bütünleşme ya da aktif destekçi pozisyonuyla kirlenme sonucunda bugün yaşanan büyük yozlaşma ve çözülmenin son bulması da gelecek nesillerin aynı delikten ısırılması sonucu tevhidî davet ve inşa mücadelesinin çok uzun zaman istikameti düzelterek yeniden dirilmesi de mümkün olmayacaktır. Bu sebeple, konu üzerinde kendi fıkhımı öğrenmek amaçlı olarak başlayıp on yıllardır süregelen araştırmalarımı son yıllarda daha geniş kapsamlı ve yoğun bir çalışmayla sonuçlandırmayı ve mutmain olduğum kanaatimi de kamuoyu ile paylaşmayı imanî bu sorumluluk olarak gördüm. Rabbimiz isabet kaydetmeyi ve hayırlara vesile olmayı nasip etsin İnşaAllah.

Mehmet PAMAK

Bu içerik 635 defa görüntülendi.
 
 
Yorumlar
Yorum Ekleyin
Adınız Soyadınız
e-Posta Adresiniz
Başlık
Yorum
Kalan karakter sayısı : 6000
Güvenlik Kodu
 
 
Copyright © 2013 İLKAV - İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı
Strazburg Caddesi No:18/4 SIHHIYE/ANKARA
Telefon :  +90 (312) 229 79 76 e-posta:  iletisim@ilkav.org
İLKAV Teknik Komisyon